Nereye gidersen git bir Trodos yükselecek yüreğinde!

Aziz Şah – 30 Mart’ta Kıbrıs’a yağmur yağdı…

30 Mart Filistin’de “Toprak Günü”dür…

Eğer bir toprağı işgal eder, üzerindeki tarihle yaşıt zeytini söker ve üstüne beton dökerseniz, bir yağmur yağar, sel olur…

Betonu söker atar!

30 Mart’taki yağmur yolları söküp atmakla kalmadı, yollardaki beton bariyerler baraj oldu!

45 senelik bataklığın, çirkefin, sinek vızıltılarının barajı…

1967’den beridir her yıl 30 Mart’ta yollara dökülür ve işgal altındaki topraklarına doğru yürür Filistinliler…

2018’in 30 Mart’ından beridir her hafta yürüdüler işgal altındaki Filistin topraklarına. 100’lerce ölü 1000’lerce yaralı verdiler. Nicesinin gözü çıktı nicesinin bacağı koptu…

Geri dönüş yürüyüşüdür bu yürüyüşün adı. Kendi topraklarına “geri dönme hakkı” için Filistinliler sel olur akar her sene. Hani insan hakları bilmem ne bildirgesine, Avrupa Sözleşmesi bilmem kaçıncı maddesine, AİHM kararlarına göre “hak” olan “eve dönüş hakkı” var ya, işte o hak için 1967’den beridir yürür Filistinliler…

Boşuna demedi Kavafis:

“Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma!”

Arkasından gelen şehri kovalıyor Filistin’den sökülüp atılan zeytin ağacı. Mülteci kamplarından Filistin’e doğru yürüyor…

Mart 9’u ne ki Mart 30’unun yanında?

Evsiz bahar mı olur? Evi olmayanın baharı mı olur? 9 Mart’ı mı olur?

30 Mart “eve dönüş”tür, bahara dönüştür…

İnsanın doğduğu eve dönme hakkı demektir Mart 30’u!

Her Mart 30’unda sorarım kendime: Kıbrıslılar da Filistinliler gibi “eve dönüş yürüyüşleri” düzenleseler nasıl olurdu…

Kuzeyden Leymosun’a, Hırsofu’ya, Baf’a, Tera’ya, Larnaka’ya doğru…

Güneyden Lefkoşa’ya, Mağusa’ya, Girne’ye, Lefke’ye doğru…

Rumlar 90’lı yıllarda birkaç kez denediler “sınır”ı delmeyi. Tasos İsak linç edilerek, Solomu da bayrak direğinde vurularak öldürüldü…

İsrail ne yapıyorsa her 30 Mart’ta Filistinlilere, Türkiye de onu yaptı evine dönmek isteyen Kıbrıslılara!

Kapılar açılmadan önce akıl edilen sınır delme eylemleri, kapılar açıldıktan sonra kimsenin aklına gelmedi. Sınır delinmesin diye havalandırma deliği açtılar bize!

Güneyden kuzeye doğru “eve dönüş yürüyüşü” yapan Rumları Türkiye buraya taşıdığı nüfusuyla İsrail’in beklediği gibi bekledi. Kaçakçılar geçebilir, kendi yurdunda göçmen olanlar geçemez “sınır”dan…

Türk ve İsrail’li keskin nişancılar Kıbrıs’ta ve Filistin’de BM gözetiminde aynı dürbünden baktılar hedeflerine…

Solomu öldürüldüğünde “o da bayrak direğine tırmanmasaydı” diyenler İsrail vurduğunda “Yahudi mezalimi” der. Öldürülenin adı Muhammed ise üzülürler, Solomu ise sevinirler…

30 Mart’ta Toprak Günü’nde bir yağmur yağdı Kıbrıs’a, işgal topraklarında toprak kayması yaşandı…

Köksüz betonun altındaki toprak kaydı!

“Nereye gidersen git bir Trodos yükselecek yüreğinde” der ya Fikret Demirağ. Trodos’a doğru kaydı toprak…

Ankara’da ihaleye çıkılarak yapılan yollar battı, toprak ise çıktı!

(2 Nisan 2019 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author