Mesele KIB-TEK değil, zincirli hürriyettir!

Aziz Şah – 1988 yılında TC Karayolları Genel Müdürlüğü ile KKTC arasında işbirliği protokolü imzalandı.
Bu protokol KKTC’nin karayollarındaki egemenliğini Ankara’ya devretti…
KKTC Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlığı “TC Karayolları Genel Müdürlüğü”nün şemsiyesinin altına girdi…
Protokolde “İhalelere Ankara’da çıkılır” yazar…
Protokol madde 4, fıkra 4 der ki:
“Bu PROJE Ankara kaynaklıdır. TC Karayolları Genel Müdürlüğü bu PROJE kapsamındaki yapım işlerini emaneten yapabileceği gibi ihale usulü ve taşeron eliyle de yaptırabilecektir. İhaleler Ankara’da yapılacaktır.”
Bu yüzden Ciklos’ta proje de yoktur mühendis de…
İhaleye Ankara’da çıkılmıştır!
Bu yüzden Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları’nın yazdığı raporların kıymet-i harbiyesi yoktur…
Bakan bey “Raporu değerlendireceğiz” der. Ama o raporu değerlendirmeye yetkisi yoktur…
Çünkü ihalelere Ankara’da çıkılır!
Bu yüzden Trafikte Güvenli Yaşam Derneği’nin mühendis ve uzmanlarının hazırladığı hiçbir rapor ve proje değerlendirilememiştir…
Beş kuruş para almadan raporlar-projeler hazırladılar. Her biri kitap gibi!
Ama o kitaplar çöpe atıldı…
Çünkü ihalelere Ankara’da çıkılır!
Ankara’daki müteahhit Kıbrıslı mühendisin hazırladığı projeyi mi yapacak?
Kıbrıslı mühendislerin hazırladığı proje ve raporların bir kıymeti ve hükmü yoktur…
Çünkü ihalelere Ankara’da çıkılır!
Şimdi anlıyor musunuz bu memlekette bir anayola konulacak “korkuluk” neden bu kadar büyük mesele olur?
“Para yok” değildir mesele, yetki yoktur!
Bir yola konulacak “menfez” bile bağımsızlık meselesidir çünkü…
2010-2012 Dönemi Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nde bir madde var…
Senelerdir EL-SEN’in “Yatırım yapılsın” diye verdiği mücadelenin nedenidir o madde!
O madde KIB-TEK’in ayağındaki zincirdir!
Protokolde Ankara talimat veriyor:
“Kamu eliyle yeni elektrik üretim santrali yapılmayacak, ortaya çıkan ihtiyaç Kamu Özel İşbirliği modeliyle karşılanacaktır.
Elektrik şebekesi Türkiye enterkonnekte sistemine bağlanacaktır.”
O gün bugündür kaç hükümet değişti, kaç KIB-TEK başkanı geldi geçti, EL-SEN yönetimi bile değişti ama KIB-TEK’e yatırım yapılamadı…
2010’daki “yatırım yapılmayacak” talimatından sonra 3 hükümet ayrı ayrı “yatırım yapılacak” diye söz verdi topluma.
Ama bütün sözlerin üstünde Ankara’ya verilen söz durur!
KKTC sömürge anayasasının 90. Madde’sine göre Türkiye ile imzalanan anlaşmalar / protokoller “KKTC anayasası”na aykırı olsa bile yasa hükmünde sayılarak Anayasa Mahkemesi’ne götürülemez…
Eğitim, kültür, turizm, tarım ve aklınıza gelebilecek her alanda böyle protokoller vardır!
Yasa hükmünde protokoller…
Yıl 1988, karayollarında işbirliği protokolü imzalandı. 30 senedir bitmedi Lefkoşa-Girne yolu!
Yıl 2010, Mali Protokol’e KIB-TEK kamu yatırımı yapamaz diye yazdılar. 9 sene geçti yapılamadı…
Boşuna demeyiz, “sömürge protokolle yönetilir” diye…
Bu yüzden EL-SEN mesele KIB-TEK meselesi değil, kendi kendimizi yönetme meselesidir der durur…

(11 Aralık 2019 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author