Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol

Aziz Şah– Bundan tam 10 yıl önce Kıbrıs’ta grev, eylem, isyan dalgası vardı. Eylem enflasyonu vardı, hem de elçiliğin önünde!

Kulağı doğrudan gösterip, kulağa doğrudan konuşan, “bu da kulağınıza küpe olsun” diyen bir eylem dalgası…

“Göç yasası” diye anılan neo-liberal sömürgeci paket geldi Ankara’dan…

Erdoğan’dan Kıbrıslılara “besleme”, “stratejik olarak ilgiliyim” lafları havada uçuşuyor…

Liseliler meydanda “Stratejik olarak işgalcisin” diye pankart açıyor. “Geldikleri gibi gidecekler” diye pankart açıyor bıyığı bitmemiş çocuklar…

Yeni bir genç eylemci kuşak vardı 2010’da…

2010-11 de zaten yanı başımızda Arap aleminin kültür ve siyaset başkenti olan Kahire’nin “Yaskut yaskut hükm-ül asker” sloganıyla inlediği günlerdi…

-Yıkılsın, yıkılsın askeri düzen!

Akdeniz havzası kıpır kıpır…

Mısır, Tunus, İspanya, Yunanistan ayakta…

Lübnan ve Suriye’deki mülteci kamplarında yaşayan Filistinliler ayaklandı İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarına doğru akın başlattılar. Yalın ayak…

Mülteci Filistinliler eve dönüş yürüyüşü başlattılar…

İsrail’in çektiği hayali “sınır”ların üzerinden geçiyorlar. İsrail ile Lübnan ve Suriye arasında sınır falan kalmamış…

Ayaklarıyla çiğniyorlar “sınır”ı!

Daha Suriye’de iç savaş yok. Henüz Erdoğan ve Davutoğlu “Üç ayda Şam’a gireriz” dememiş. Libya bombalanmaya başlamamış…

Hürriyet tadından yenmiyor!

Tahrir ayaklanmasını gören Amerikalı genç proleterya da Wall Street’i işgal etmiş. Akdeniz’den Amerika’ya bağlanmış dünya…

O günlerde biz de devrimci aydınlarla konferanslar düzenliyoruz Ankara ve İstanbul’da Kıbrıs’ı anlatan…

Kıbrıslılar ayağa kalkınca fırsat bu fırsat, tek tek onlarca sosyalist örgüte çağrı yaptık, “Ankara’nın baskılarına karşı Kıbrıslılara destek olun” diye…

Beklemediğimiz bir karşılık bulduk: Onlarca örgütten dayanışmalar yağıyor, hatta futbol taraftarlarından bile…

Yetmez dedik! Bildiri yetmez, eylem de yapın…

İstanbul, İzmir ve Ankara’da devrimci örgütleri Kıbrıs için sokağa çıkardık: “Ankara elini Kıbrıs’tan çek” ve “İşgalci Türk ordusu Kıbrıs’tan defol” diye pankartlar açtılar…

Çağrımız üzerine 1 Mayıs’ta Deri İş Sendikasının üyesi işçiler “Kıbrıslı emekçilerin yanındayız” pankartıyla yürüdü…

Kıbrıslı öğrencilerin yoğunlukta olduğu Ankara’da da eylem organize ettik. Eylem Ankara’da, ben o zaman Almanya’dayım. Ankara’daki eylem için Almanya’da afiş yaptırıyorum. O afiş çıktı bugün karşıma, durdum bir geçen 10 seneye baktım…

Münih’te yaşayan İzmirli bir grafiker dostum vardı. “Böyle böyle” dedim, o da “öyleyse öyle” dedi…

Kocaman bir güvercin kondurmuş Kıbrıs’ın üstüne!

-Bu ne dedim Ecevit’in kuşu gibi!

“Ecevit’in kuşu değil, barış güvercini” dedi…

Afişin üzerinde şöyle yazıyor: “Kıbrıs’taki 2. Toplumsal Varoluş Mitingi ile dayanışma yürüyüşü…

Kıbrıs’ta GÖÇ, Türkiye’de TORBA yasasına HAYIR!

Yaşasın bağımsız Kıbrıs! Dayanışma halkların zarafetidir!

2 Mart 2011, Yüksel Caddesi (İnsan Hakları Anıtı Önü)

Yürüyüş güzergahı: Yüksel Caddesi-Sakarya Caddesi”…

10 sene önce “besleme” dediler, silkeledik dünyayı…

10 sene sonra “70 bin Kıbrıslı Türkü güneye sürüp kuzeyi baştan işgal edelim” diyorlar…

Ne duruyorsun be, at kendini denize!

(27 Şubat 2020 tarihinde Afrika’da yayınlandı)

About the author