Salgınla savaş işbilmez komutanlarla yönetilemez

Aziz Şah – Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi yangınından bu yana amma vurgun vuruldu, rant döndü, “kriz fırsata dönüştü”, üstüne de salgın…

Lefkoşa Devlet Hastanesi yandığı gün Ersin Tatar’ın “yangını fırsata çevireceğiz” demesi hiç komik değildi…

Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde soğutma çalışmaları sürerken GAÜ ile özel hastane anlaşması yapması da komik değildi…

GAÜ’nün devlete borcuna karşılık inşaat halindeki GAÜ hastanesi devlete devredildi, devlet tarafından inşaat bitirilecek, inşaat bittikten sonra da hastane GAÜ öğrencilerinin eğitiminde kullanılması için geri verilecek…

Yani GAÜ’nün kamuya olan borcu silindi, kamu hastaneyi tamamlayıp geri öğrencilerin kullanımına verecek…

Bu anlaşmanın imzalandığı günün akşamında yanan hastane için bağış kampanyası başladı, kamu çalışanlarından kesinti gündeme geldi; sonra da salgın ile bağış ve kesinti gerçek oldu!

Özel sektörün bir kalemde borçlarını 10’ar milyon 10’ar milyon silen KKTC’nin kendi hastanesi için bütçesi yok…

Dünya küresel salgın ile boğuşuyor aylardır. Tabipler Birliği ve Tıp-İş aylardır uyarıyor, anlatıyor, hazırlanıyor…

Korona ile savaş var…

Savaş için karargâha ihtiyaç vardır. Bir yandan Korona ile savaşacaksınız, diğer yandan diğer sağlık sorunları ile mücadele etmeye devam edeceksiniz…

İki cephesi var bu savaşın: Korona ve diğer hastalıklar ile…

Kuzey Kıbrıs’ta sağlığın merkez karargâhı/genelkurmayı neresidir?

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi!

Merkez karargâhınızı salgın hastanesi yapamazsınız. Savaşı alıp genelkurmayın ortasına bırakamazsınız. Bütün sistemi çökertirsiniz bunu yaparsanız. Diğer hastaları riske atarsınız, bütün bölümleri kangren edersiniz…

Neden Çin ayrı Korona hastanesi inşa etti?

Neden Rusya şu anda ayrı bir Korona hastanesi inşa ediyor?

Virüsü merkezi sağlık sisteminin içine sokmadan, dışarıda izole etmek için!

Peki, Ali Pilli’nin yönetir gibi yaptığı bakanlık ne yaptı?

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni karantina hastanesi ilan etti…

Merkezi karargâhı salgına açtı, merkezdeki bölümleri de dörde parçalayacakmış…

Çin bu işi bilmiyor, KKTC biliyor…

Sağlık emekçilerinin odaları ve sendikası açıklama yaptı. Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin karantina hastanesi yapılmasının ve hastanede hizmet veren bölümlerin 4’e bölünerek dağıtılmasının ne kadar saçma olduğunu anlatmaya çalıştı…

Ama “ben kimseden özür dilemem” diyen zihniyet laftan anlamaz!

Daha kötüsü hastane yangınını “fırsat” olarak gören, hastanenin yandığı gün özel hastane ile anlaşma imzalayan ve borcunu silen bir siyaset erbabının aklından neler geçtiğini kestirmek çok zor değil…

Yangından sonra salgını da fırsat olarak görüyorlar…

Eğer salgınla mücadelede samimiyseniz, özel bir hastaneye salgın süresince el koyacaksınız; salgın hastanesi yapacaksınız…

Merkezi hastaneyi karantina hastanesi yapmak düpedüz işbilmezliktir!

Hiçbir savaşta hiçbir komutan karargâhını savaşın göbeğine kurmaz; savaştan uzağa kurar…

Salgın ile savaşıyorsanız, Genelkurmay’ı savaşın göbeğine taşıyamazsınız, savaşı merkez karargâha getiremezsiniz!

“General” lakaplı Friedrich Engels’in dediği gibi, “Tıp, sosyal bir bilimdir ve geniş ölçekli düşünüldüğünde siyaset tıptır”…

Bir özel hastaneye el koyun, karantina hastanesi yapın; Lefkoşa Devlet Hastanesi’ni özelleştirmeye ve ortadan kaldırmaya dair fikirleri aklınızdan çıkarın!

(23 Mart 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author