Favipiravir meselesi: 100 paket ilacı kaça bölsün doktorlarımız?

Aziz Şah – 19 Nisan Pazar günü BRT’de iki hekim konuştu. Dr. Nesil Bayraktar ve Dr. Yağmur Aldağ…

Korona tedavisinin olmazsa olmazı FAVİPİRAVİR ilacının bir miktar ellerine ulaştığını açıkladılar. Dr. Nesil Bayraktar şöyle dedi:

-FAVİPİRAVİR geldi. 100 kutu temin edileceğini öğrendik. 100 kutu elbette ki yeterli değildir. Bilimsel yayınlara göre baktığımızda 50 yaş üzeri tüm şüpheli vakalara dahi vermemiz önerilen bir ilaç…  

Yağmur Aldağ şöyle diyor:

-Ne zaman Halil bey getirdi ilaçları? 5-6 gün önce… 5-6 gün önceye kadar bizim ilacımız yoktu!

Bu açıklamadan sonra Ersin Tatar BRT’de “Stoklarda ilaç sıkıntısı yok” dedi…

Doktorların elinde en önemli ilaçtan 7 paket var şu an!

Salgının kısa özeti: İlaç yok. Tıbbi malzemeler sendikalarımızın, halkın ve birkaç parababasının yaptığı bağışlarla oluşturulan Covid 19 Dayanışma Fonu’yla alınıyor. Salgın hastanesinin neresi olacağına karar veremedi “devlet”. Çünkü ortada bir devlet yok…

Devlet olsaydı, olmayanları oldururdu. Kamulaştırma, diplomasi, üretim gibi araçları harekete geçirirdi. Planlardı!

Devlet olsaydı, maskesini nasıl takacağını bilmeyen Tatar değil; salgının birinci muhatabı hekimler yönetecekti krizi. Cephedeki doktorlar nerede ve kimlere test yapılacağına bile karar veremiyor…

Kendine “devlet” diyen şeyin uçağı yok, İktisat Bank sahibi Mete Özmerter uçağıyla taşıyor malzemeleri. Halil Falyalı getirene kadar FAVİPİRAVİR yoktu. Çünkü devlet yok…

Ama Tatar çıkıp alenen “Stoklarda ilaç sıkıntısı yok” dedi…

Ey Kıbrıslı Türk, doktorlarından başka hiçbir şeyin yoktur bu salgında…

45 sene şükran çekilen Türkiye ortada yok. Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinden geldi uluslararası yardımlar…

Dr. Yağmur Aldağ diyor ki:

-Sağ olsun Halil bey getirdi, 100 tane getirmiş…

Dr. Nesil Bayraktar burada açıklama yapıyor:

-Rehberler ışığında 50 yaş üstündeki vakalara direk başlanması gerektiği söyleniyor. 50 yaş üzeri vakalara direk başlarsam benim 20 gün sonra ilacım kalmayacak… Bu 100 kutuyu hangi 100’e bölmemiz gerektiğini biz kestiremediğimiz için yoğun bakımla kısıtladık… Genel durumu ağırlaşanla kısıtladık vakayı… Bunu bir rehbere dayandırabilir miyim? Hayır! Dayandırabileceğim bir bilimsel kaynağım yoktur, ülke şartlarına göre…

Dr. Yağmur Aldağ devam ediyor:

-Türkiye’de bunu çok erken başlıyorlar. İnanın ciddi anlamda faydalarını görüyorlar. Türkiye’de bu ilacın hiçbir şekilde eksikliği sözkonusu değil… Biz niye temin edemiyoruz? Talep ettik ve bizi Türkiye ret mi etti? Ben öyle bir belge görmedim. Kimse de bunu bana ciddi anlamda açıklayamadı resmi olarak… Burada bir muallaklık var.”

TC Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ellerinde Çin’den alarak stokladıkları 1 milyon paket FAVİPİRAVİR olduğunu açıkladı. Bizim doktorlar ise Türkiye’den neden gelmedi diye soruyor…

Hastanede ilaç yokken, TC sondaj gemisi “Yavuz” Kıbrıslı Türklerin haklarını savunuyorum diye Doğu Akdeniz’de dolanıyor!

45 senelik hamasetin sonu…

Girne’den yol bağladık Anadolu’ya ama ilaç getiremedik!

Dr. Nesil Bayraktar diyor ki:

-Biz hocalarımızla yazıştık, hiç öyle bir sorun olmadığını gayet net bir şekilde öğrendik… İlgili makamlara da bildirdik… Evet, işadamımızın getirmiş olması tabii ki önemlidir, ama devlet tarafından getirilememiş olması iki kere önemlidir!

Kabile değil devletmişler…

Breh, breh, breh…

Bir kabile reisinin nasıl saygı gördüğünü bilir misiniz, efendiler?

Siz hiçbir zaman bir kabile reisinin gördüğü saygıyı göremeyeceksiniz!

Hamasetin yalan olduğunu, Türkiye’den yardım gelmediğini yazdığımız için faşistler ve sahte solcular saldırıyor bize. Merak etmeyin, Çin’e, Britanya’ya, İsrail’e gittiği gibi yardım gelirse, yazmamıza gerek de kalmaz; öyle bir tören yaparlar ki sağır sultan bile duyar!

Kırmızı halıda geçer ilaçlar. Paketlerin üzerinde de “Irkımın Akdeniz’de bir sevinci var, Girne’den yol bağladık Anadolu’ya” yazar!

Sağlık cephesinde bunlar olurken Tatar açıklama yaptı: Senih Çavuşoğlu benden özür dilesin şikayetimi çekeyim!

Durum bu! Bize saldırmayı bırakın, cevap verin:

100 paket ilacı kaça bölsün doktorlarımız?

(24 Nisan 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author