Sömürgeciliğin üstündeki hümanist örtü

Aziz Şah – Irkçılık bir sistemdir. Hastalık değildir…

Irkçılık ve sömürgecilik bir sistemdir.

Irkçılık ve sömürgecilik kurumlarla çalışır.

Irkçılık ve sömürgecilik duygular, düşünceler ve dil (retorik söylem) üzerine inşa edilmez.

Irkçılık ve sömürgecilik yasalar, kurumlar, üstyapı aparatı ve altyapının sınıfsal içeriği üzerine kuruludur.

“Irkçılık bir hastalıktır” sözü liberal bir saçmalıktır.

Irkçılığın esaslarında kurumlar vardır. Dil kurumu, tarih kurumu, eğitim, yargı, ordu, polis; total devlet.

Amerikan filmlerinde siyahların dedektif olması ya da her polisiyede ikinci komik adam olması siyahları sistemin parçası yapmaz. Tam aksine ırkçılık böyle stereotiplerin arkasına saklanır…

Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıslıların şimdilik müsteşar, devlet dairesinde müdür, polis müdürü olabilmesi tepedeki komutanın ve merkez bankası müdürünün Ankara’dan atandığı gerçeğini değiştirmez. Üstüne üstük Ankara’dan gönderilen teknik heyetler ve kayyumlar zaten Kıbrıslıların oturduğu bütün koltukları sıfırla çarpar!

Türkiye’de Kürtlerin cumhurbaşkanı, başbakan ya da milletvekili olması neyi değiştirdi? Köylerin isimlerinin değiştirilmesinden yakılmasına geçen sürede Kürt yöneticiler neyi değiştirdi?

Kıbrıs’ta köy isimlerini Kıbrıslılara değiştirtmediler mi? Herkes kendine gönüllü olarak Türkçe bir soyadı seçmedi mi? Sömürgeciye gönüllü hizmet eden yerliler ırkçı sistemi perdelemeye yeter mi?

ABD’de bir siyahın başkan olması neyi değiştirdi? “Siyah” Obama döneminde Ferguson’da olanlar “beyaz üstün ırkçı” Trump döneminde Minnesota’da oldu…

Özal söylendiği gibi Kürt değil Türk’tü. Denktaş Kıbrıslı değil, giden Türk’tü. Obama siyah değil beyazdır.

ABD Kongresi’nde Minnesota temsilcisi Ilhan Omar vardır. Sudanlı yani Afrikalıdır, kadındır, Müslümandır, başı da örtülüdür. Yanki’nin düşman listesine en az 4 defa girer! ABD emperyalizminin savaş politikalarını destekler, özellikle İran’a karşı. Afrika kıtasındaki ABD ordusunun adı AFRICOM’dur. AFRICOM’u ve ABD’nin Afrika’da yürüttüğü SİHA/Drone savaşını destekler. Afrika kıtasında “ABD Afrika’dan defol” örgütü vardır; “ABD Afrika’dan defol” diyenler Afrikalı ABD Kongre üyesi Omar’a karşı mücadele eder. Geçtiğimiz günlerde neo-liberal vampir Margaret Thatcher’a övgüler düzdü. Son olarak da Minnesota’da George Floyd’un öldürülmesi üzerine başlayan ırkçılık karşıtı isyanı eleştirme cüretini kendinde buldu; isyana karşı ‘barış’ çağrısı yaptı…

Kimsenin “ezilen” kimliği tek başına onu ilerici yapmaz!

Hiçbir sömürgeci işbirlikçisi bir sistem olan ırkçı sömürgeciliği perdeleyemez!

Ezen ile ezileni eşitleyen bütün sözler liberal zırvalardır. Örnek mi istiyorsunuz? Hem siyahın milliyetçiliğine karşıyım hem beyazın; hem Fransız sömürgeciliğine karşıyım hem Cezayir milliyetçiliğine; hem Filistin direnişinin şiddetine karşıyım hem İsrail işgaline; hem “Kıbrıs Kıbrıslılarındır” diyenlere karşıyım hem “Kıbrıs Türk’tür Türk kalacak” diyenlere; hem Malcom X’e karşıyım hem Trump’a…

Yoktur böyle bir dünya!

Taraf olmak zorundasınız…

İşgalci ile yurdu işgal edilen arasında…

Sömürge ile sömürgeci-sömürgeleştiren arasında…

Sömürgeci kurumlar ile o kurumların altında ezilenler arasında…

Tarih sizin oyun bahçeniz değildir. Ezen ile ezilen arasındaki bir mücadeledir…

(4 Haziran 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author