Bu da size ders olsun, yalancı çobanlar!

Aziz Şah – Afrika gazetesi maymuncuk logosundan dolayı liberallerin linçine maruz kalırken sonucunun böyle olacağını biliyordum!

Bir kavramın içi boşaltılıyorsa, o kavram günü geldiğinde hiçbir işinize yaramaz…

Bir kavram gereksiz bir şekilde kullanılıyorsa, gerektiğinde hiçbir işe yaramaz…

Irkçılık, faşizm, şovenizm işte böyle ciddi kavramlardır. Yersiz ve gereksiz kullanamazsınız…

Avrupa-Afrika gibi bir gazeteye bu temelsiz saçmalamalarla ve sayıklamalarla saldırırken sizi uyardık, anlamadınız, liberaller!

Basit polis şiddetine “faşizm” derseniz, yarın paramiliter faşist terör insan yakarken “faşizm” dediğinizde kimse dönüp bakmaz.

Çünkü o kadar çok “faşizm” diye bağırdınız ki yalancı çoban gibi, gerçekten kurt geldiğinde ahaliyi inandıramazsınız…

Polis şiddeti polis şiddetidir. Faşizm değildir, yasal bir gaddarlıktır.

Nasıl der Ahmet Kaya, “Yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta”…

Basit şiddet olaylarını “faşizm” diye tanımlayanları gördüğümde ürkerim, faşizm gerçekten postallarını vura vura paramiliter örgütlenmesiyle geldiğinde, buna ne isim verecekler, merak ederim…

Yalancı çobana kimse inanmaz çünkü…

Önemlidir kavramlar/kelimeler: Yanlış tespit, yanlış sonuç getirir. Israrla yapılan yanlış, çaresizlik üretir…

Faşizm ırkçı söylemler üzerinde yükselen küçük burjuvazinin paramiliter güçlere dayanan kitlesel terörizmidir. Büyük sermayenin maşasıdır bu terör!

Bir generalin tehdidi ile faşist bir hareketin terörü arasında nitelik farkı vardır.

Faşizmin kitlesel terörü bir sopa aracılığı ile gerçekleşir…

Bu düzenli ordu ya da polis değildir: Hitler’in SS ve SA’larıydı bu sopa, resmi/yasal ordu dışında bir aygıttı. Türkiye’deki ve bizdeki en eski karşılığı Ülkü Ocakları’dır, bugün dallandı budaklandı. Faşist sopa ne polis cobuna benzer ne de askerin dipçiğine…

Polis ve asker çok çok faşist terörün yanında yürür, ona refakat eder.

Faşizmi diğer tüm gerici akım ve düşüncelerden ayıran temel öğe “paramiliter örgütlenme ve terör”dür.

Hâl böyleyken, dünyadaki çeşit bin türlü gericiliğin tümüne entelektüel tembellikle “faşizm” diyorlar. Faşizm diyeceğinize küfredin!

Faşizm kadar ciddi bir kavramı durmadan ağzınıza alıp eskitmeyin!

Faşizm gibi, ırkçılığı, şovenizmi, milliyetçiliği de yalama ettiler…

Ezilmiş bir halkın hak talebine “milliyetçilik” diye bok atabiliyorlar. İşte mücadele eden insanlara bok ata ata sınırlar keskinleşti insanlar arasında…

Faşizmi ve ırkçılığı ağzıma alırken tartıp biçerken bir de baktım ki, Afrika gazetesine “ırkçı” ve “faşist” diye saldırıyor liberaller…

Geldiğimiz noktada haklı çıkmanın öfkesi ile doluyum!

Kafanıza göre kavramları kullanamazsınız…

Polis teşkilatı mültecileri yaylım ateşine tuttu…

Polisin iki siyah kadını dövdüğü iddiası karşısında ne polisten açıklama var ne de bizim gazeteye ırkçı diye saldıranlardan ses çıktı!

Bizim gazeteye iştahla “ırkçı” diyen liberaller yeraltına çekildi…

Sesleri sedaları kesildi!

Kara çelenk bırakmayacak mısınız polisin kapısına?

Mülteciler yaylım ateşine tutulunca “utandılar” ama polise “ırkçı” diyemediler; iki siyah kadın dövüldüğünde ise bize “iğrenç ırkçı gazete” diyen VOİS isimli örgütün ilgisini çekmedi konu…

Bize iştahla saldırdınız, polis karşısında ise sindiniz sevgili liberaller. Bu da sizin aslında ne olduğunuzu bir daha gösterdi…

(13 Temmuz 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author