Doğu Akdeniz’de hangi şirketten yanasın?

Aziz Şah– Tarihte ilk kez Kıbrıs ve Ege birbirine böyle düğüm oldu…

Geçmişte Kıbrıs ve Ege sorunları birbirine paralel çok konuşuldu. Ayrı ayrı konuşulurdu ama… Şimdi ise ikisi iç içe geçti. Tarihte ilktir bu…

Kıbrıs ve Ege askeri olarak ilk kez bu kadar iç içe…

1974 harekâtından önce de önlem olarak Türkiye kuvvetlerinin %70’ini Yunan sınırına kaydırmıştı. Kıbrıs’ta savaşandan çok Ege ve Trakya’da tetikte bekleyen vardı…

1974’ün olağanüstü hâli bugün Doğu Akdeniz ve Ege’nin normalidir. Olan bitenden haberiniz olmadığı sürece sıkıntı yok. Ne kadar az bilirseniz o kadar mutlu olursunuz…

1974 yılında da Mart-Nisan gibi Türkiye-Yunanistan arasında bir sondaj gerilimi vardı. Yunanistan Ege’de petrol arayacağım dedi; Türkiye geri kalır mı? Karşılığında arama yapmak için bir gemi kiraladı, limana bağladı…

Temmuz’da savaş çıktı.

Yunanlılar o gün bugündür Ege’de petrol bulma hayalindedir. Türkler de onları engellemenin peşindedir…

Ege’nin iki yakasında batık devletler var. Yunanistan en az 50 yıl daha teknik olarak borç ödeyecek! Bu yüzden petrol-doğalgaz hayali kuruyorlar…

Türkiye’de ise iflasın bilançosu bile çıkarılmadı daha. Kaz dağlarını Kanadalı emperyalist bir altın şirketine satacak kadar battılar. Dağlarını satacak kadar düşen bir devlet Akdeniz ve Ege’de petrol-doğalgaz bulmayı “milli dava”ya çevirdi.

Ege’nin iki yakası iflas etmiş iki devlet. Ege’nin iki yakası da denize maya çalma peşinde. Ege’nin iki yakası bir araya gelmediği müddetçe Türkiye daha çok dağ satar, Yunanistan da ada satar…

“Kaz dağlarını satanlar, Kaz dağlarını kaz gibi yolanlar, Akdeniz’den gaz çıkaracaklar” diye başlar bu masal…  

Kaz dağlarındaki köylüler “Altıncı filo defol” der o Kanadalı altın şirketine. O köylüleri jandarmaya dövdüren Türk devleti ise Ege ve Doğu Akdeniz’de sırtını British Petroleum’a (BP), ENİ’ye ve Exxon’a dayamıştır.

TC devleti bir yandan “Kahrolsun Fransız emperyalizmi! Kahrolsun TOTAL!” der; diğer yandan “Yaşasın Amerikan emperyalizmi! Yaşasın Exxon Mobil Qatar!” der, “Yaşasın İtalyan emperyalizmi! Yaşasın ENİ!” der, “Yaşasın Kraliçe! Yaşasın British Petroleum!” der…

Kaz dağlarını satan Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki gaz davası budur: Fransız şirketine karşı İtalyan-İngiliz-Amerikan-Katar konsorsiyumuna sığınmacıdırlar…

Ege sorunu hava ve deniz sınırı sorunuydu…

Kıbrıs sorunu toprağın ve iktidarın Kıbrıslılar arasında paylaşılması sorunuydu…

Artık ikisi de “Hangi petrol şirketinden yanasın?” sorunudur.

ENİ’den, BP’den, Exxon-Qatar’dan yanaysan Türk-İslam sentezini temsil edersin. Yolun Kızıl Elma’yadır…

Total’den yanaysan Rumcusun, vatan hainisin, mankurtsun, beşinci kol faaliyetçisisin, gavur dölüsün…

Tam bağımsızlıktan yanaysan hayalperestsin, gene Rumcusun, romantik vatan hainisin, gene mankurtsun, gene beşinci kol faaliyetçisisin, gene gavur dölüsün…

Artık Kıbrıs ve Ege sorunu yok. Hangi şirketten yanasın, onu söyle!

Artık Türk tarafı ve Rum-Yunan tarafı yok. Exxon var, ENİ var, TOTAL var, British Petroleum var…

Bırakın petrolü de doğalgazı da kumların altında…

Kaldırım taşlarının altında kumsal var!

(15 Ağustos 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author