Cevap birleşik cephedir!

Aziz Şah – Mustafa Akıncı’yı hedef tahtasına astı AKP rejimi, ölümle tehdit eden son kişi ise CHP’li çıktı…

Akıncı’ya en aleni ölüm tehdidini “Gelir makam odanda kafana sıkarım” diye yapan Yılmaz Ecevit Kılıç CHP’li çıktı. Hem bir gazeteci hem de CHP Küçükçekmece İlçe Başkanlığı’ndan…

İşin aslı, tehdit videosunu izlediğim zaman bu işin ucu ya İYİ partiye ya da CHP’ye çıkar dedim! MHP’li olma ihtimali düşüktü, AKP’li olma ihtimali ise yoktu…

Akıncı’yı ölümle tehdit edenin hangi sülaleden olduğu fazlasıyla önemlidir. Karşımızdaki cephenin genişliğini gösterir bu, Kıbrıslıların ne kadar yalnız olduğunu…

Akıncı’ya “kafana sıkarım” diyen adam AKP’li olamazdı: İhvancı/ İslamcı/ Rabiacı siyasetin tek bir kelimesini kullanmadı konuşurken. Sadece Türklük vurgusu vardı konuşmada…

Arkasında Atatürk portresi, yanında da Türk töresinin “beylik alameti” savaş zırhının biblosu vardı.

Bir İslamcı “Türklük”ü siyasal olarak sadece kullanır. Amacı “Türk Birliği” değildir. Bu sebepten Erdoğan “balkon konuşmaları”nda hep “Müslüman başkentleri” sayar: “Bağdat, Şam, Beyrut, Amman, Kahire, Tunus, Saraybosna, Üsküp, Bakü, Lefkoşe”…

Hâlbuki Akıncı’yı tehdit eden CHP’liyi videoda izlerken Nihal Atsız mı konuşuyor diye şüphelenmedim değil! Çünkü 1930’ların Türkçü faşist ideolojisi ile konuşuyordu… 1930’lardan günümüze Türkçü faşizm evrim geçirdi, Türkçü faşizmden “Türk-İslam ülkücülüğü”ne geçildi… 1930’ların Türkçü faşizmi “ırk birliği”ne dayalı laik ve hatta İslam düşmanı bir ideolojiydi.

Akıncı’ya “kafana sıkarım” diyen CHP’li ise “Türk Birliği” adına konuşuyor:

“Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece Türkiye’de yaşayan 80 milyonluk Türkiye ulusunun değil; Rusya’dan yani Sovyetler Birliği’nden ayrılan birçok Türk devletini, orada yaşayan insanları, Moldovya’daki Gagavuz Türklerini, Ahıska Türklerini, Azerbaycan Türklerini, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan Türklerini, Çuvaş Türklerini, Kara Kalpak Türklerini, Başkurtistan Türk Cumhuriyeti’ni, orada yaşayan Türkleri, 500 milyonluk Türk milletini temsil eden dünyanın en büyük Türk devletidir”…

Türkçülüğün kurucu teorisyeni Nihal Atsız için de hep tek bir Türk devleti vardır. Hatta Kun, Gök Türk, Uygur, Selçuk, Osmanlı ve Türkiye’yi tek bir devlet sayar.

Hâlbuki Erdoğan’ın hareketinde Türklük yoktur, ümmet vardır…

Akıncı’yı ölümle tehdit eden CHP’li neyi gösterir bize?

Laik Türkçüsü ve İslamcısı Kıbrıslıların karşısında tek safta birleşmiştir!

Seçimi Mustafa Akıncı kazansın ya da kaybetsin, seçimden sonra karşımızda bir Türkçü faşizm ve tekfirci-mezhepçi İslamcı cephe olacak. Üzerimize çullanacaklar…

Geçmiş beş yıldan biliyoruz ki, Akıncı’nın böyle durumlarda ettiği birkaç cümle dışında eylediği bir şey yoktur. Akıncı kazansa da kaybetse de kavga var…

ABD’de de başkanlık seçimi var. Trump kaybederse Beyaz Saray’ı terk etmeyecek gibi laflar ediliyor…

Amerikan işçi sınıfının en büyük teşkilatı, Birleşik Devletler İşçi Konfederasyonu AFL-CIO içerisinde Trump seçimi kaybeder ve Beyaz Saray’ı terk etmez ise genel greve çıkılması için çağrı yapıldı!

Bizim sendikaların seçimden sonraki mücadeleye dair bir stratejisi var mı?

Akıncı kaybederse ne yapacaksınız? Yoksa kervan yolda mı düzülür?

Faşizmi ne tozpembe federasyon sloganı durdurur ne de Mustafa Akıncı’nın seçilmesi…

Hele ki seçilmemesi durumunda hiçbir sendika bildiri yayınlayarak paçayı kurtaramayacak!

Faşizmi “Cevap Akıncı” diye savuşturamazsınız…

Cevap birleşik cephedir!

(17 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author