Kemalist’ten İslamcı’ya nüfus politikasının istikrarı

Aziz Şah – İslamcı AKP’nin kadroları Kıbrıs’a çıkarma yaptı…

Faşist MHP milletvekili Ahmet Erbaş geldi. Sabah gazetesine 30 günde 69’u köy olmak üzere 189 bölgeye gittiğini anlattı. Çalıştığı bölgelerde Tatar’ın Akıncı’ya fark atmasıyla övündü…

Ülkücü faşist hareketten gelen İYİ partinin milletvekili Prof. Dr. Ahat Andican Haber Türk kanalında eğitim görmüş bazı insanların, Kıbrıs’a gönderildiğini ve ev ev çalışma yaptıklarını belirtti. Şöyle dedi:

“Hiç kimsenin olaya bakamadığı, değerlendiremediği de bu oldu. İkinci turda seçime yaklaşık 37 bin civarında yeni seçmen katıldı. Bunu da sağlayan TC’den gönderilmiş olan gruplardır. Bazı bu konuda ciddi eğitim görmüş insanlar, bölgeye gönderildi birinci turdan sonra ve ev ev çalışma yapıldı. Bu kötü bir şey değildir”…

Son olarak CHP reisi Kılıçdaroğlu “Demokratik bir yarış gerçekleşti” dedi…

Batıcı-laik muhalefet ve İslamcı-Türkçü iktidar Kıbrıs’ta iyice kaynaştı…

Bu noktada iki uç örnek vereceğim: Kemalist İlber Ortaylı ve son günlerde “Kıbrıs’a İslami kimlik aşısı yapılmalı” diyerek gündeme oturan Yusuf Kaplan…

Bundan üç sene önce İlber Ortaylı ekranda Kıbrıs’a yanlış nüfus yerleştirildiğini Batıcı-laik elitizmi ile şöyle anlattı: 

“Kuzey Kıbrıs nüfusunun arasındaki bu uyuşmazlık çok önemli bir şey. Sonradan yerleştirilen Türkler çok yanlış yerleştirme… Kıbrıs işsizlerin adası değil, iş bilenlerin adası olacaktı. Mesela 15.000 kadar Bulgaristan Türkü var. Çok memnun herkes. Çünkü çalışan ve bilen adamlar”…

Röportajda eğitimlilerden kimsenin şikayetçi olmadığını söylüyor. Sorun olarak bir batıcıya yaraşır şekilde “garibanları” görüyor… 

Ortaylı öncelikle bizim solcuların söyleyemediğini söylüyor, “nüfus yerleştirme” diyor ısrarla hem konuşurken hem yazarken; ardından da nüfus yerleştirme için batılı nüfusu işaret ediyor…

Bu röportajdan sonra Hürriyet’te birkaç yazı yazarak Kıbrıs’ın Türkiye için jeopolitik olarak ne kadar önemli olduğunu ve nüfus politikasının nasıl bir silah olduğunu anlatıp durdu…

“Kıbrıs’tan vazgeçmek olmaz”  yazısında şöyle diyor: “ADADAKİ NÜFUS DENGESİ SAĞLANMALI”… 

“Kıbrıs’ta Türk unsur var. O Türk unsurun, oraya sonradan yerleştirilen nüfus dolayısıyla Türkiye’ye antipati duyduğu söyleniyor. Bu söylentiler abartılabiliyor. Abartılmasa bile alınacak tedbir açıktır. Burada huzuru önce kendi içimizde sağlamalıyız. Adaya yerleştirilen nüfusun dengesini başkalarından evvel biz sağlamalıyız. Bunların dışında Kıbrıs’a gelen 15 bin kadar muhacir Bulgaristan Türkü var. Kuzey Kıbrıs’ın kalkınması ve refahı için çok büyük faydaları vardır. Kültür ve yaşam tarzı bakımından da yerli Türk nüfusla çok iyi uyum sağlamaktadırlar. Dolayısıyla Kıbrıs’taki politikalarımızın ayarlanmasının gerektiği açıktır”…

Bu Batıcı-Laik sömürgeciye göre Kıbrıs’a nereden nüfus taşındığı önemli! Bunun için batıyı ve Balkanları işaret ediyor.

Diğer taraftan İslamcı aydın da Balkanları işaret ediyor: Kıbrıs’a Balkanlara yapılan nüfus yerleştirme politikasını öneriyor!

Kemalist ve İslamcı ortada buluşuyor…

AKP’nin yayın organı Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan diyor ki:

“Türkiye acil önlem almalı. Tıpkı Balkanlar’a yerleşirken yaptığımız gibi gönüllerini fethedecek çağdaş zaman dervişleri, alperenleri ve akıncılarıyla Kıbrıs’a İslâmî bir kimlik aşısı, ruh açısı yapmalı”…

Anladınız mı nüfus politikasını nasıl bir silah olarak görüyor sömürgeciler, yalnız ve çaresiz ülkemin aptala yatan solcuları?

Şunu iyice bir idrak edin: Mesele Kıbrıs’ı kolonileştirmek için nüfus yerleştirilmesidir, nüfusun nereden geldiği, eğitim durumu ve kime oy verdiği değil!

22 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır.

About the author