Kıbrıs’ta 18 Ekim darbesi: TC seçimlerinin provası

Aziz Şah – 22 Ocak 2018 saldırısı Türkiye’de yeni oluşmakta olan “Kızıl Elma” koalisyonunun ilk ortak eylemiydi. AKP-MHP, İslamcı-Türkçü, ümmetçi-faşist koalisyonunun ilk provasıydı…

18 Ekim 2020’de Kıbrıslı Türklerin iradesine karşı yapılan darbe de aynı koalisyonun TC seçimleri için yaptığı provadır…

Liberaller, Kemalistler, laik Türkçüler ve Kıbrıs’tan hiç haberi olmayan solcular Kıbrıs’taki seçimi “ikinci İstanbul seçimi” olarak adlandırdı önce…

Kıbrıs’tan bihaber oldukları için böyle densiz benzetmeler yapabilirler…

Neden densizdi İstanbul seçimi benzetmesi?

Çünkü kafaları fetihçidir!

AKP’nin Kıbrıs’ta devrileceğini söylerken bile Kıbrıs’ı bir vilayet olarak görürler. Kıbrıs’ta yapılan seçimin TC’de bir belediye seçimi olmadığını fark edecek durumda değil solu sağı ile Türk aydını!

Dahası “seçim”in TC devletinin işgali altındaki bir sömürgede yapıldığını idrak edecek durumda hiç değiller. Kıbrıs’tan hiç haberdar olmadıklarından seçimin tamamen Ankara’nın denetiminde ve taşıma nüfus ile yapıldığını da göremezler…

Bunları göremedikleri için “İkinci İstanbul seçimi” olarak adlandırdılar.

Mesele Kıbrıs olduğunda bize düşman olan Cumhuriyet ve Sözcü gibi gazetelerden ‘solcu’ Birgün’e kadar hepsi “İstanbul seçimi” dedi “Lefkoşa darbesi”ne…

Kötü haberim var bu baylara…

Kıbrıs’ta olan İstanbul seçimi değildi; Türkiye’de Erdoğan’ın yeniden başkan seçilmek için yapacağı seçimin provasıydı…

Kıbrıs’ta olan Türkiye’de olacak olandır!

Nasıl ki Kıbrıs’taki 22 Ocak 2018 saldırısı AKP-MHP ortaklığının ilk icraatı ve eylem provasıydı, İslamcı ve Ülkücü kadroların aynı potada birleştirilmesiydi, kitlenin konsolidasyonuydu; işte 18 Ekim 2020’de Kıbrıs’ta AKP-MHP’nin gerçekleştirdiği darbe de Türkiye’de gerçekleşecek seçimin provasıdır…

Türkiye’de muhalefet nasıl bugün sevindiyse Kıbrıslı Türklerin başına gelene, yarın beş beteri onların başına gelecek…

AKP ve MHP bütün devlet aygıtı ile Kıbrıslı Türklerin üzerine nasıl kabus gibi çöktüyse, işte bu yarın bizim başımıza gelene sevinen CHP-İYİ-Saadet-Gelecek-DEVA’nın üzerine sandıkta çökme provasıdır.

150 bin kişilik Kıbrıs Türk toplumunun üzerine bu şekilde çöken, size ne etmez?

Sevindiniz bize vurulan darbeye…

Yarın göreceğim sizi Kemalistler, laik Türkçüler, ılımlı İslamcı muhalefet, sosyalist sosuna batırılmış Atatürkçüler…

Hiç güvenmeyin anketlere…

Anketlere güvenen Mustafa Akıncı’nın durumu ortada…

***

AKP-MHP Kızıl Elma koalisyonunun Kıbrıs’ta bize 22 Ocak 2018’de saldırmasının sebebi özel olarak Afrin harekâtına genel olarak Suriye’ye yapılan müdahalelere karşı çıkmamızdı.

Gelinen aşamada AKP-MHP için Suriye’de de işler yolunda değil. Bazı gözlem noktaları boşaltıldı. Akdeniz’den sonra Suriye’de de sıkıştılar…

İlk geri çekilme Libya’da oldu. Akdeniz’den ricat Libya ile başladı. Ardından Kıbrıs sularındaki bütün gemileri çektiler. Yanıltmasın sizi ara sıra falanca gemi demir aldı haberleri. Gerilimsiz yaşayamayan bir iktidarın çaresiz hamleleridir bunlar…

Dün Birleşmiş Milletler de Libya’da taraflar kalıcı ateşkes için anlaşmaya vardı açıklamasını yaptı. “Libya’da savaşan tüm paralı askerler ve yabancı savaşçılar üç ay içinde ülkeyi terk edecek” açıklaması AKP-MHP koalisyonunun ve askeri maceralarını destekleyen muhalefetin hezimetidir…

AKP-MHP Kızıl Elma koalisyonunun varoluş nedeni savaştı. Libya ve Akdeniz’den çekildiler, Ege’de NATO engeli var, İdlib’de de sorun var.  

Kıbrıslı Türklere yapılan darbe Kızıl Elma koalisyonunun biriktirdiği çelişkilerin sadece devede kulağıdır!

Kıbrıs’taki AKP-MHP darbesini “demokratik bir seçim” diye kutsayan CHP ile herşey gelir Türkiye’nin başına…

(24 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author