Aziz Şah – Solcuların ne kadar korkak olduğunu bilirdik…
Sağcıların ne kadar korkak olduğunu izliyoruz şimdi…
Solcu sırtını yalanlara dayadı bunca sene, kendini kandırdı…
Sağcı sırtını Türkiye’ye dayadı bunca sene, ahaliyi kandırdı…
Solcular korkaklıkları yüzünden aptala yattılar…
Sağcılar açgözlülükleri yüzünden aptala yattılar…
Solcular sağcılara, sağcılar solculara benzedi…
Solcunun sırtını dayadığı bütün yalanların foyası ortaya çıktı…
Sağcının sırtını dayadığı Türkiye şimdi sırtına bindi…
“Kıbrıs’ta tek Kıbrıslı eşeklerdir” diyen sağcılar düşünsün şimdi…
Eşek kimmiş, semer kimmiş, Kıbrıslı kimmiş!
Aptal ve açgözlülerin hikâyesini yaşıyoruz…
***
Erdoğan adamlarını gönderdi Maraş’a şöyle bir alıcı gözüyle bakmaları için…
Bizim aşağılık Kıbrıs Türk burjuvazisinin açıklamalarına bakıyorum…
Hayal kırıklığı içerisindeler!
Zamanında 18 sene Ankara’yı hem vali hem belediye başkanı olarak yöneten Nevzat Tandoğan şöyle demişti bir siyasi mahkuma:
-“Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek.”
Çok meşhurdur bu söz…
-“Komünizm gerekirse onu da devlet getirir!”
Maraş hakkında yapılan hukuk tanımaz, yol yordam bilmez, patavatsız açıklamalar karşısında önce liberallerimiz afalladı…
Şimdi sermaye erbabı ne halt edeceğini düşünüyor…
***
Size sömürgecimizin ağzından hitap etmeme müsaade edin sevgili kardeşlerim…
-“Ulan eşek Kıbrıslı!
Sizin Maraş’la ne işiniz olur?
Maraş hakkında konuşmak için kimden izin aldınız?
Kimden cesaret alıp BM Güvenlik Konseyi’nden, uluslararası hukuktan, esas mal sahibi Rumlara mallarını iade etmekten bahsediyorsunuz?
Maraş’taki vakıf malları ne olacakmış?! Ne olacaksa olacak size mi soracağız?
Kimin adamısınız lan siz?
Bak, bak, bak…
Kıbrıs Türk sermaye örgütleri büyümüş de Maraş’a ne olacağı konusunda fikir üretiyor…
Maraş’a ne gerekirse o yapılacak!
Size mi soracağız ulan?
Sizin iki vazifeniz vardı: Birinci vazifeniz Kıbrıs Türk halkına diz çöktürtmekti. Çöktürdünüz…
Aferim!
İkinci vazifeniz ise diz çöktürdüğünüz ahaliyi süründürmek…
Maraş’a ne yapılacaksa biz yaparız!
Siz kim oluyorsunuz da konuşuyorsunuz ulan?
Mobilyacılar derneğiymiş…
Sanayi odasıymış…
Ticaret odasıymış…
Taşeronlar birliğiymiş…
Otelciler birliğiymiş…
Mimar ve mühendisler odasıymış…
Evkafmış…
Müteahhitler birliğiymiş…
Maraş’a otel yapılacaksa da biz yaparız, toplu konut yapılacaksa da!
Maraş’tan molozlar kaldırılacaksa da biz kaldırırız, beton dökülecekse de biz dökeriz…
Baaak, bir de “TOKİ burada müteahhitlik yapamaz” diyorlar!
Siz kendi işinize bakın, size soran mı oldu?
Bundan sonra da fikriniz sorulmadan konuşmayın!”
***
Evet, sevgili kardeşlerim!
Bunları ben demedim size, haşa sümme haşa!
Hakikati tercüme ettim sadece…
(30 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
