Sizi gidi “ver-kurtul”cular sizi!

Aziz Şah – 2004 yılı…

Harvard Üniversitesi…

Kürsüde Erdoğan konuşuyor…

-Arkadaşlar Kıbrıs konusunda, arkadaşımızın sorusu, oradan bir metre toprak verecek misiniz? Biliyorsunuz şu anda %36’sı Kıbrıs’ın KKTC’nin yaşam alanıdır. Belli bir oranda bu tür toprağı verebiliriz. Tabii biz Garantör ülke olarak tavsiye ederiz, KKTC bu yaklaşımı gösterir. Çözüm bir parça topraktan daha önemlidir. (Burada alkış kopar)

Yıl 2020…

Lefkoşa…

Erdoğan’ın kayyumu Ersin Tatar Silihtar sarayında…

Kathimerini gazetesine mülakat verdi…

-Sınır ayarlamasına evet, dedi…

Ne demektir “sınır ayarlaması”?

Toprak verilecek demektir…

Yani, Erdoğan’ın 2004 yılında çıktığı yere geri mi döndünüz?

-Yol nereyedir, diyorlardı…

-Kızıl Elma’ya, diyordunuz…

Tüp gaz zammına “fiyat ayarlaması” diyenler, toprak vermeye de “sınır ayarlaması” diyor…

Tatar’ın ilk seferi de değil bu…

İki ayrı devletli çözüm modeli ve Doğal Gaz Komitesi’nde yer alma karşılığında %6 toprak verilebileceğini söylemişti kısa bir süre önce İngiltere’nin Daily Express gazetesine…

Toprak verince çözülecek mi mülkiyet meselesi, tazmin edilmesi gereken mallar ne olacak? Tazmin edecek bütçeniz var mı?

Azerbaycan’la üç devlet tek millet oluyordunuz daha geçenlerde…

Azerbaycan’da bir gazeteye haber yaptırıp bununla avundunuz…

Türkiye’de de bir gazeteye “Azerbaycan KKTC’yi tanıyor” diye haber yaptırıp bununla teselli buldunuz… 

Sonra da “Rum mal sahipleri Maraş’a dönsün” dediniz…

Milliyetçilerin gündemlerine bayılıyorum…

Ercan Havaalanı’nın adı değişsin mi, değişmesin mi?

Denktaş’ın anıtı ne olacak?

Maraş Rum mal sahiplerine iade edilirken durumu idare etmek için Kennedy Caddesi’nin adını değiştirin…

BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Lute Tatar’la görüşürken salonda TC ve KKTC bayrakları var mıydı, yok muydu?

Sessiz sedasız “Sınır ayarlamasına evet” diye Rumlara yapılan çağrı ise Türk milliyetçilerinin gündemi değil…

Önce Maraş’a Rum sahiplerini davet ettiniz, şimdi “sınır ayarlaması” adı altında muhtemelen başta Omorfo olmak üzere hududu geri çekiyorsunuz…

Hudut namus değil miydi?

Ne oluyor aslanlar?

Kerkük’ü ve Musul’u alıyordunuz…

Yeşil Hat’ta “sınır ayarlaması” mı yapıyorsunuz?

“Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan/ Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan” demiş Ziya Gökalp…

Tatar önce “Tatar oğlu Tatar’ım herkese kafa atarım”, sonra da “Türk oğlu Türküm” dedi…

Şimdi “sınır ayarlaması” diyor…

Bizim milliyetçi takım ise Lute geldiğinde salonda bayrak var mıydı, yok muydu onu tartışıyor…

Senelerdir Akıncı’nın vermediği toprak üzerinden “kanla aldık vermeyiz” diye kan edebiyatı yapanlardan ses çıkmıyor…

Lute geldiğinde salonda bayrak var mıymış, yok muymuş?

-Yol nereyedir?

-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne…

(4 Aralık 2020 tarihli Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author