Hazin bir aşk hikâyesi

Aziz Şah – 1930’larda dünyada birkaç uçak üretebilen ülkeden biriydi Türkiye…

Batı bloğuna dahil olmak için önce uçak fabrikalarını traktör fabrikasına çevirdiler…

NATO’ya girmek için Kore devrimine karşı Türk askerini Amerikan gemisi ile savaşa gönderdiler…

Sonra da traktör fabrikalarını kapattılar. Marshall Yardımı ile gelen traktör yardımına şükran çektiler…

Uçak üreten bir ülke iken ABD’den traktör yardımına minnet eder duruma düştüler…

Bundan birkaç sene önce Türkiye’de Resmi Gazete baskısını durdurdu kağıt olmadığı için. Çünkü bütün kağıt fabrikaları kapandı…

Bir kağıt fabrikası bile kalmayan Türkiye’de senelerdir yerli ve milli silah sanayisi masalları anlatılıyor ahaliye…

Kapanan uçak fabrikalarından kağıt fabrikalarına yol bağladı Erdoğan…

Şimdi de ABD Türkiye’nin “yerli ve milli” dediği silah sanayisine darbe vuracak yaptırımları devreye soktu…

Yerli ve milli dedikleri silahlar şöyle:

Güney Kore’den yapılan teknoloji transferleri ile Fırtına Obüsleri üretiliyor…

Önce Güney Kore ile anılan Altay tankı, sonra Almanların adıyla anılır oldu. En son askıya alındı…

İtalyan teknolojisi ile üretilen ATAK helikopterinde Amerikan Honeywell ile İngiliz Rolls Royce’un LHTEC şirketinin ürettiği CTS800 tipi motor kullanılıyor…

“Savaşların seyrini değiştiren yerli ve milli kahraman” diye pazarlanan İHA ve SİHA’ların hassas teknolojik parçalarının İngiltere tarafından verildiğini The Guardian gazetesi Libya savaşının sıcak günlerinde yazdı.

İngiliz emperyalizmi bir yandan yeni Osmanlıların sırtını sıvazladı, diğer yandan da dünyaya İHA-SİHA’nın sırrını afişe etti.

SİHA ve İHA’larda Kanadalı BRP firması Avusturya üzerinden Türkiye’ye motor satıyordu. O da durduruldu…

“Milli muharip uçak projesi” diye anlatılan da zaten başından itibaren İngiliz BAE şirketi ile ortak…

Ayrıca TSK’nın F-16’ların modernizasyonu için ABD’li Lockheed Martin ile yürüttüğü proje ABD kongresi tarafından engellenmişti…

Sanayinin teknolojik dışa bağımlılığı sonucunda ürettiğinizi istediğinize satamazsınız: ATAK helikopterinin Pakistan’a satışını ABD ve Fırtına Obüsleri’nin Azerbaycan’a satışını Almanya engelledi…

Teknoloji kiminse kararı da o verir!

ABD Düşmanlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyması Yasası’nı (CAATSA) Türkiye’ye karşı devreye soktu.

ABD yaptırımları önce silah sanayisini, sonra finans sistemini etkileyecek. CAATSA’ya göre ABD’nin ortak olduğu mali kuruluşlar Türkiye’ye kredi veremeyecek. 

Senelerce sırtını ABD’ye dayayıp Moskof’a sövdü İslamcılar ve Türkçüler…

6. Filo Dolmabahçe’ye demirlediğinde 6. Filo’yu kıble yapıp namaz kılan gençler yönetiyor bugün Türkiye’yi. Bir aşk hikâyesinin en hazin yerindeyiz…

Rus uçağını düşürdüler, sonra Rus büyükelçi Ankara’da öldürüldü…

Karşılığında Rusya 33 Türk askerini Suriye’de vurdu, askerleri almaya giden ambulansları da vurdu. Ardından Erdoğan Kremlin’e gitti. Putin kapısında Erdoğan’ı bekletti…

Şimdi de ABD yaptırımları…

Ve tüm bunlar olurken hiçbir şey olmuyormuş gibi Mevlüt Çavuşoğlu esir tuttukları Kıbrıslılar adına Lute ile görüştü…

“BM’nin Kıbrıs Kıdemli Yetkilisi Jane Holl Lute’a federasyon projesinin sürdürülebilir olmaktan çıktığını söyledik. Türk tarafı Ada’daki gerçeklere uygun, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümü savunuyor. Yeni bir müzakere süreci için ortak zemin oluşması gerekiyor.”

Tüm bunlar olurken Ankara’nın gündemi “Kıbrıs’ta iki devletli çözüm”! Ev yanarken saç tarıyorlar…  

Rus uçağını düşürmeseydiniz iyiydi…

(18 Aralık 2020 tarihli Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author