Aziz Şah – Ayşegül Baybars şöyle dedi:
“Son dönemde yaşananlara baktığımız zaman, demokrasi gibi soyut olan ve çok önemsenmeyen bazı kavramların gitgide daha çok erozyona uğradığını görüyoruz. Siyaset yapma alanı daraldı ve daha da kirlendi”…
Kimdir Ayşegül Baybars?
İçeriği gizlenen “Adli İşbirliği Protokolü”nü imzalayan Dörtlü Hükümet’in “içişleri bakanı”…
Bu protokol sırasında “başbakan” Tufan Erhürman, “yardımcısı” Kudret Özersay’dı…
Şener Levent’e Ankara’da 3 dava açılmasının ve davanın Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde tebliğ edilmesinin sebebi olan imzayı atan Baybars demokrasi erozyona uğradı ve siyaset yapma alanı daraldı diye şikayet ediyor…
Samimiyseniz bugün o protokolün içeriğini çıkıp açıklayın!
İki senedir bu protokolün içeriğini soruyoruz. Duvar olsa cevap verirdi…
***
23 Şubat 2019 tarihinde aşağıdaki yazıyı yazıp sormuştum:
“MAHKEMELER ELLERİNDEN YARGILAMA ERKİ ALININCA NE YAPACAKLAR?”
Mahkeme kararı olmadan birbiri ardına insanlar sınır dışı ediliyor…
En temel hukuki prensipler bile askıya alındı…
Göstermelik naylondan bir devlet vardı. Naylon yırtıldı…
Ocak ayında Sivil İşler Daire Başkanlığı’nda görev yapmış emekli KKTC vatandaşı bir albay vatandaşlıktan çıkarılarak sınır dışı edildi.
Bir işgal askerinin, işi Kıbrıslı yurtseverlerin hayatlarını fişlemek ve Kıbrıslılara karşı psikolojik savaş yürütmek olan bir askerin nasıl KKTC vatandaşı yapıldığı ayrı muamma, nasıl vatandaşlıktan atıldığı ayrı muamma…
Kıbrıs’ın eski sömürge bakanlarından Beşir Atalay hükümet kurma çalışmalarına müdahale etmek için aramıştı Yorgancıoğlu’nu…
-Alo ben Beşir, demişti…
Hala Sultan imam hatibinin kurdelesini kesen Yorgancıoğlu’ndan bahsediyorum…
Ne manşetler atılmıştı o zaman, sekiz sütuna kapkara haykıran puntolarla:
Alo ben Beşir!
Recep Akdağ aramıştı Tufan Erhürman’ı Hala Sultan’daki sorunları çözmesi için:
-Alo ben Recep…
Merak ediyorum: Eski istihbarat subayının vatandaş yapılması için kim aradı? Vatandaşlıktan çıkarılması için kim aradı?
Yüksek Mahkeme Başkanı defalarca tekrar etti “KKTC vatandaşları iade edilmez” diye. Bu defa da işi kitabına uydurmak için bir gecede vatandaş yapılanları, bir gecede vatandaşlıktan çıkarıyorlar, bir gecede de paketliyorlar…
Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu (SS) ile Ayşegül Baybars’ın imzaladığı “Sakıncalılar” protokolünde ne yazıyorsa artık, mahkemeye çıkarılmadan yapılıyor sınır dışı işlemleri…
Türkiye’den ekip geliyor adamı uçağa bindirip götürüyor…
Ne hukuki ne de naylondan bakanlar kurulundan bir karar…
Tacan Reynar sormuştu:
“Buradaki mahkemeler ellerinden yargılama erki alınınca ne iş yapacaklar?Buradaki mahkemeler ellerinden yargılama erki alınınca ne yapacaklar?”
Erdoğan’ın SS’i ile Baybars’ın imzaladığı “sakıncalılar” protokolünden sonra mahkemeler de devre dışı kaldı. Mahkemelerin yargı erki ellerinden alındı…
Tacan Reynar bir daha haklı çıktı!
Barolar Birliği nerede? İnsan hakları dernek ve vakıfları nerede?
İnsan hakları günü, mülteci hakları günü, kadına yönelik şiddet günü ve benzer günlerde toplantı yapmak ve resepsiyon düzenlemek değildir “mücadele”…
Bugün TC vatandaşlarına yapıyorlar bu “teslimat”ı, “iade”yi, “paketleme”yi…
Yarın sıra Kıbrıslılara gelecek…
Barış bildirisine imza atanlara…
Yazdığı birkaç cümleden dolayı hesaba çekilen akademisyenlere…
İzmir, İstanbul ve Ankara havalimanlarında rehin alınıp bırakılanlara…
Sendikacılara ve susan hukukçulara…
Bazı sermayedarlara gelecek sıra!
Nasıl ki geçmişte Kıbrıs Türk sermayesinin omurgasını başkaları oluşturuyordu, onlar değişti; bazıları batırıldı, yerlerine başkaları palazlandırıldı. Şimdi o başkalarının yerine de yeşil sermaye palazlanmaktadır. İşbirlikçi Kıbrıs Türk sermayesi işgalciye tehdit oluşturduğu için değil, tamamen sermaye birikimine el koymak istedikleri için…
Sanıyorsanız işgalcinin hesabı sadece Afrika iledir, yanılıyorsunuz!
Afrika’ya bir şey olursa, başınıza gelecekleri yazacak gazete de bulamayacaksınız…
Bir daha soralım:
Şeffaflık ve temiz toplum diyen HP’li Baybars, Erdoğan’ın SS’i ile imzaladığı “sakıncalılar” protokolünde boş kağıda mı imza attı?
(11 Ocak 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
