Ali Pilli “iyi adam” mı?

Aziz Şah

-Ali Pilli iyi adam, deyip duruyorsunuz…

Pilli döneminde sağlıkta neler oldu?

Nalbantoğlu Hastanesi yandı ve insanlar öldü. Neden yandığı bir sene sonra bugün hâlâ bilinmiyor, raporu yazılmadı. Yangından sonra hiçbir önlem alınmadı…

Nalbantoğlu’nun yandığı gün –ne tesadüfse- Girne Amerikan Üniversitesi’nin kamuya 17 milyon 873 bin TL’lik borcuna karşılık 160 yataklı hastane inşaatı devralındı. Hastaneyi kamu yapacak, GAÜ de kullanacaktı! Hastane 2020 sonunda bitecek diye açıklamıştı Pilli…

Salgında acil hemşireye ihtiyaç olmasına rağmen hemşire sınavı nedense “pandemi gerekçesi”yle ertelendi. Seçim öncesinde de yasalara aykırı bir şekilde “mevsimlik işçi” statüsünde hemşire alındı. Pandemi gerekçesiyle erteledikleri hemşire sınavını da 2021 Ocak’ında vakalar patladıktan sonra yaptılar!

Nalbantoğlu Hastanesi yandıktan sonra önce GAÜ’ye bir kıyak çekildi, sonra bir skandal daha yaşadık:

Yangından hemen sonra daha önce Çangar’ın ihalede reddedilen ambulansları Evkaf tarafından alınıp hastaneye bağışlandı! Çangar tarafından ülkeye getirilen ambulanslarda kaymayı ve sarsıntıyı önleyici havalı süspansiyon sistemi ile kalp atışları ve tansiyonu ölçen depilatör sistemi olmadığı için şartnameye uygun olmadığı gerekçesiyle ihaleye kabul edilmedi, ambulanslar Çangar Motors’un elinde kaldı. Evkaf da ambulansları satın alıp hastaneye vererek Çangar’ın “zarar”ını karşıladı…

Ambulanslardan sonra bir de ihalesiz solunum cihazı yolsuzluğu oluyordu, onu da berikat doktorlarımız ortaya çıkarıp engelledi!

Skandalın en büyüğü ise “pandemi hastanesi”…

Salgın “Bulaşıcı Hastalıklar Yasası” ve ona bağlı tüzüklerce yönetilir; bir inşaat ise Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası’na ve ona bağlı tüzüklere göre yapılır. İnsanlığın kazanımı olan mühendislik biliminin bir nimetidir bu. “Prosedür”, “bürokrasi” ve “iş ola” değildir bu kurallar. İnsan yaşamı içindir…

Gidip doldurulmuş dere yatağına hastane yapamazsınız!

Memleketin bütün mimar ve mühendis odaları sizi uyardı. İnşaat ve makine mühendislerimiz uyardı dinlemediniz. Şehir Plancıları’nı zaten düşman olarak gördüğünüz için ne deseler tersini yaparsınız! Elektrik Mühendisleri Odası son “gözde” düşmanınız oldu, kaçak hastanenin kaçak elektriğine onay vermediği için…

“İyi adam” Ali Pilli döneminde kaçak bir hastane yapıldı. İnşa edildiği zemin doldurulmuş dere yatağı olan havalandırmasından elektrik sistemine “tüzük”lere aykırı güvenliksiz bir hastaneye mecbur bırakıldı sağlık emekçileri ve hastalar…   

İnşaat “KTMMOB Yasası”na göre yapılır, pandemi ise “Bulaşıcı Hastalıklar Yasası”na göre idare edilir. Bu yasaya göre Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi, Sürveyans Komitesi, Laboratuvar Komitesi ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi salgınla mücadeleyi birlikte yönetir. Yasada adı geçen Üst Komite dışında diğer komiteler kurulmadı. Dolayısıyla salgınla bilime ve kitaba uygun mücadele edilemedi!

“İyi adam” diye kahramanlaştırdığınız Ali Pilli dönemi tarihe şöyle geçecek: KTMMOB Yasası’na aykırı hastane inşaatı ve Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’na aykırı baştan savma bir pandemi idaresi…

Unutulmaması gereken bir mesele daha var:

Cengiz Topel Hastanesi hemşiresi Enver Bozkurt’un göz göre göre ölmesi…

Türkiye’ye nakledilmesi gerekiyordu. “Devlet” olmadığı için halk para topladı, kampanyalar yaptı, bir sağlık emekçisi olan Bozkurt için Sağlık Bakanlığı inisiyatif almadı, vaktinde Türkiye’ye götürülüp kurtarılamadı! Ama ambulans uçak, Nalbantoğlu Hastanesi’ni beğenmeyip olay çıkararak sağlık emekçilerine saldıran Bertan Zaroğlu için geldi…

İşte, bir “iyi adam”ın bakanlığında olanları özetlemeye çalıştım…

(6 Şubat 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

Karikatür: Sefer Selvi

About the author