İşgalciye lafı dolandırmadan dosdoğru söyleyin!

Aziz Şah – Senelerce “Türkiye düşmanı” yaftasını kullandılar…

Kıbrıslı solcular da Türkiye’yi ne kadar sevdiğini ispat etmek için kılıktan kılığa girdi…

“Rum”, “Gavur dölü”, “İngiliz piçi” dediler…

“Türk ve Müslüman olmamak suç mu, Rum ya da İngiliz olmak ayıp mı” demedi kimse…

Aksine, Türklüklerini ispat etmeye kalkıştılar!

Ömrünü işgalciye hizmete vakfetmiş Ferdi Sabit Soyer’e Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu,

-Türklüğünü ispat et, demişti.

Ferdi Sabit İTEM yasasını yaptı, daha ne yapsın Türklüğünü ispat etmek için! Bir yasa ile memleketi ganimet araziye dönüştürdüler…

Ankara işbirlikçi yaratmanın kestirme yolunu ve işbirlikçilerin “yumuşak karnı”nı buldu…

“Türkiye düşmanı” ve “Rumcu” dedikçe sol sağlaştı kendini ispat ederken!

“Bir Türk tezi olan federasyon temelinde iki bölgeli iki toplumlu Kıbrıs” der sol 47 senedir!

Sol Kıbrıs’ta barışı bile Türklük temelinde savundu…

“Bir Türk tezi olan federasyon” sözünü her duyduğumda irkilirim…

-Federasyonu Türk tezi olduğu için mi, yoksa ‘federal tez’e gerçekten inandığınız için mi savunuyorsunuz?

-Yoksa Türkiye’nin size sunduğu mayınsız alanda tek talep edebildiğiniz “federasyon” olduğu için mi?

Sonunda TC 50 senemizi yedikten sonra Kıbrıs sorunundaki “tez”ini değiştiğini açıkladı…

Türkiye’yi ne kadar sevdiğini ve Türklüğünü ispat etmeye çalışırken bu defa da Müslümanlığınızı ispat edin dediler…

AKP Kurmaylarından Beşir Atalay dedi ki, “Denktaş da Eroğlu da dinsizdi”…

Kuran-ı Kerim üstüne kitap yazmış Denktaş dinsizse solcular nasıl ispat eder dinsiz olmadığını?

CTP dinsiz olmadığını ispat etmek için adaya ilk imam hatibi açtı!

İşgalcisine kendini ispat etmeye çalışan işgal altındaki ülkenin solcusunun trajedisi işte böyle sürüp gitti… 

Türkiye’yi sevdiğini, Türklüğünü, Müslümanlığını ispat sınavlarından sonra bir de “Terörist” ve “Fetö” meselesi çıktı.

Türkiye’de her istediğinin boynuna “terörist” yaftası asan bir istibdad rejimi var. Boğaziçi öğrencilerinden feminist gece yürüyüşüne katılan kadınlara kadar herkesin terörist olduğu bir olağanüstü hâlde artık herkes “terörist”tir.

Feminist gece yürüyüşüne katılan kadınlara suç olarak “ritimli zıpladıkları” gerekçe gösterildi.

Duydunuz mu? Bundan sonra zıplamak mıplamak yok!

Mevlüt Çavuşoğlu geldi 2019 Eylül’ünde. Kıbrıs’ta barış isteyenlere “gaflet ve hıyanet içerisindeki tipler” dedi. Buna karşı yazdığım yazının başlığı “‘GAFLET VE HIYANET’TEN SONRA ‘TERÖRİST’ GELİR” idi.

2021’de Nur Nadir kendi televizyonunda kendinden olmayan herkese “Fetöcü terörist” dedi.

2013’te Beşir Atalay “Denktaş ve Eroğlu dinsizdi” dedi, 2019’da hepimiz “gaflet ve ihanet içindeki tipler” olduk, 2021’de de “terörist”…

Şimdi de diyorlar ki “Love Erdoğan”…

Türkiye’yi sevdiğini, Türklüğünü, Müslümanlığını, terörist olmadığını ve Erdoğan’ı sevdiğini ispat et!

Burada “KKTC yasalarına aykırı olarak” bulunan AKP Gençlik Kolları’nın şikayetiyle Sol Hareket’ten Kıbrıslı yurtseverler Erdoğan’ı sevmedikleri gerekçesiyle gözaltına alındı ve bırakıldı…

Burada bir işgal ve askeri rejim olduğunu boşuna mı söylüyoruz?

İşgalci efendinin önünde ne kadar eğilirseniz eğilin Türklüğünüzü ve Müslümanlığınızı ispat edemezsiniz.

İşgalciye sözünüzü lafı dolandırmadan dosdoğru söyleyin!

-İşgalci Türkiye Kıbrıs’tan defol!

Ya da Arap halklarının söylediği gibi:

-Yaskut, yaskut hükm-ül askeri!

-Yıkılsın, yıkılsın askeri yönetim!

(12 Mart 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author