İlhak

Şener Levent – Şakası yok…

Ciddiye alın bunu…

Sürüldü işte piyasaya…

Isınma turları başladı…

Ne federasyon, ne taksim bundan sonra…

Sadece ilhak!

Türkiye’de boşuna açılmadı tartışmaya…

Ne diyorlar:

Önümüzdeki seçimlerde Kıbrıs Tayyip Erdoğan’ın en büyük kozu…

Yüzde otuzlara düşen oyunu nasıl kaldırabilir ayağa?

Kıbrıs’la…

Ve de ilhakla!

İlhak etse ne olur?

Oy patlaması yapar eminim…

Yüzde yüz değilse bile yüzde doksan oyunu alır milletin…

Bunu yaparsa, sanırım muhalefet ona karşı aday bile çıkarmaz…

Onu destekler…

Tüm Türkiye bayılır buna…

***

Peki nasıl yapabilir bunu Erdoğan…

Referandumla da olur, meclis ile de…

Referandum yaparsa da istediğini elde eder, mecliste yaparsa da…

KKTC’nin ilanına mecliste hep birlikte parmak kaldırmış olanlar, ilhak için de kaldırmazlar mı?

Hele de onlara “Bir daha siyaset yapamayacaksınız, bir daha meclise giremeyeceksiniz” diye bir tehditte bulunulursa…

Meclisteki muhalefet Tayyip Erdoğan’ın adını bile anmaktan korkar…

Tepkili olanların tepkisini yumuşatmak için şöyle de diyebilir Erdoğan:

-Kıbrıs sorunu çözülünceye kadar kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’ye bağlıyoruz!

***

Zaten fiilen şu anda bağlanmış durumda…

İlhakın adı konmadı yalnız…

Erdoğan yönetimi bütün ipleri eline aldı burada…

Herşey, ama herşey ondan soruluyor…

En basit meseleler bile…

Yönetim kademesindeki tüm atamalar…

Maaşlar…

Kesintiler…

Harcamalar…

Sağlıktan ve eğitimden trafiğe kadar…

Burada bakan diye atanan her bakanın Türkiye’de bir gölgesi var…

Ona sormadan adım atamazlar…

Onlar da tabii Erdoğan’a sormadan…

Şu sokağa çıkma yasağı bile Erdoğan’a göre ayarlanmış…

Hafta içi her gün serbest…

Pazarları yasak!

Yalnız pazarları…

Erdoğan modeli bu da…

Vilayet büyük ölçüde gerçekleşti yani…

Erdoğan Atatürk’ü sevmediği için, bizim uşaklar Atatürk’ü ağızlarına almaktan korkuyorlar…

Bir zamanlar bütün yönetim kadrosunun makam odalarında Atatürk vardı…

Şimdi bakın bakalım hangisinde var?

***

İlhak korkusuna kapılan ve ne yapsak bunu önleyemeyeceğimizi düşünen bazı vatandaşlar çağrı yapıyorlar güneydeki hükümete…

İlhak isteyenlerin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarını iptal etsin diye…

Ve güneye de geçişlerine izin vermesin!

Bu çağrılar burada kendilerine “Rumcu” diyen kesimlere de yapılıyor…

Onlar da kendileri gidip pasaportlarını güneydeki hükümete teslim etsinler diye…

Öyle ya, hem başkasına “vatan haini Rumcu” damgası vurmak, hem de cepte Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu taşımak olur mu?

***

O kadar kolay mı ama Kıbrıs’ın yarısını ilhak etmek?

Ne der dünya?

Avrupa ne der?

Amerika ne der?

Vallahi dünyanın bugünkü haline baktıkça çok da iyimser olamıyorum…

Tayyip Erdoğan her istediğini yapıyor da ses çıkaramıyorlar…

Avrupalı liderlerin son zirvesinde de gördük işte…

Sırtını sıvazlıyorlar…

Onu sıkıştıracaklarına daha da cesaretlendiriyorlar…

Başkan Biden ise başkan olmadan önce Tayyip Erdoğan için söylediklerini unutmuş görünüyor!

***

Dış güçlerin adadaki mevcut statükoda herhangi bir değişiklik yapmak istediklerini sanmıyorum…

1974’ten bu yana 47 yıl geçti…

Değişiklik yapmadılar…

Şimdi mi yapacaklar?

Batının derdi Rusya, Çin, İran, Suriye, Libya…

Kıbrıs değil…

Kıbrıs’ın 47 yıldır Türkiye’nin işgalinde olması da umurunda değil hiçbirinin…

Suriye’de işgal ettiği toprakları kendine bağlamasına ses çıkarmayanlar, Kıbrıs’ın ilhakına ses çıkarırlar mı acaba?

Kınarlar belki…

Biz de kına yakarız!

(30 Mart 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author