Galip Mendi’nin Beyaz Toros’u

Aziz Şah – Galip Mendi…

Rauf Denktaş’ın SS’i…

Barnabas baskını ve Kutlu Adalı cinayeti sırasında 1994-1996’da “Özel Harp Dairesi”nin Kıbrıs ayağı Sivil Savunma Teşkilatı’nın başındaydı…

Avrupa-Afrika gazetesinin matbaasında bombalar patlarken 2000-2002 arası Güvenlik Kuvvetleri Komutanıydı…

O göreve gelir gelmez bombalar patlamaya başladı…

Mendi’den önceki komutan Ali Nihat Özeyranlı Denktaş ile birlikte “Rum casusu” diye kumpas kurup hapse attı Şener Levent ve arkadaşlarını; Denktaş “delilleri gördüm” dedi. Ama komplo tutmadı…

Bu kez Denktaş’ın “Rumlar öldürdü” dediği Kutlu Adalı’yı öldürmek için gelen Özel Harpçilere “Beyaz Toros” verdim diyen Mendi çıktı sahneye…

“Atilla Peker ve Korkut Eken Kıbrıs’a Adalı’yı öldürmeye değil, PKK için geldiler” masalını anlattı bize. Ama gelen Peker ve Eken’e “Beyaz Toros” verdiğini hatırlıyor!

-Bir araç verdik, diyebilirdi. Altını çizerek “Beyaz Toros verdik” dedi. Mendi “Beyaz Toros”un anlamını biliyor…

“Beyaz Toros”ların faili meçhul diye anılan cinayetlerde kullanıldığını bile bile 25 sene sonra bize “Beyaz Toros” diyor…

Kıbrıs’ın kuzeyine girenden-çıkandan, kaçaktan, silahtan, uyuşturucudan sorumlu idi Mendi. “Hudut namustur” derler; işte öyle! Huduttan giren-çıkandan o sorumluydu, gazetemizde bombalar patladı…

Kutlu Adalı cinayetinden 25 sene sonra itirafta bulunan Atilla Peker’i yalanlamak için çıktı Mendi ortaya…

Galip Mendi dendi mi “şaka gibi” ama gerçek bir olayı aktarmazsam olmaz. Şener Levent daha önce yazdı, bir daha hatırlatalım:

Galip Mendi emrindeki askere Şener Levent’i aratır; “Komutanım sizinle görüşecek” der asker. Mendi başlar söylenmeye:

-“Geldim geleli ne teröristliğimi bıraktınız ne bombacılığımı, ne faşistliğimi ne de kaçakçılığımı”…

Güney-kuzey arası kaçakçılığı engellemediğiyle ilgili bir habere sinirlenip aramış gazeteyi! E, “hudut”tan sorumlu asker değil mi?

1996’da “Kutlu Adalı’yı öldürmek için Korkut Eken’le Kıbrıs’a gittim” diyen Atilla Peker’e cevap verirken Mendi, “PKK için geldiler” diye itiraz ediyor…

1996’da Kıbrıs’ta bir “PKK sorunu” varmış, 2000’de de kaçakçılık!

Kaçakçılığı engelleyemediğini yazan gazeteyi de arayıp sitem ediyor…

Bu konuşma sırasında Şener Levent gazeteye gelen tehdit telefonlarını ve telefonların dinlendiğini söylemiş; dalgasını da geçerek, “Şu anda bu konuşmamızı da dinliyorlar” demiş ona!

Trajikomedinin dozu arttıkça artıyor…

Galip Mendi de Şener Levent’in şikayeti üzerine bir tahkikat yaptırmış. Sivil İşler Başkanı Albay Remzi Bey’i görevlendirmiş…

Remzi Bey araştırdıktan sonra arayıp Şener Levent’e şöyle diyor: “Faize hanımı tehdit eden telefonun sahibi yine Faize hanım”…

Benim şair ablam Faize Özdemirciler’i tehdit eden telefon kendisinin üstüne kayıtlı…

Bu “absürd” türde bir tiyatro oyununun metni değildir! Gerçeğin kendisidir, bazılarının bağımsız olmasa da belediye işlerinde özerkliği olduğunu zannettiği sahte “devlet”in rejim gerçeği: Askeri rejim gerçeği!

Şimdi herkes soruyor: Kim soruşturacak Kutlu Adalı cinayetini?

(28 Mayıs 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author