Aziz Şah – Herşey Talat’ın Erdoğan’a “yardım edin de CTP seçimi kazansın” diyerek seçimlere müdahaleyi meşrulaştırması ile başladı…
Bugün “Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması” yasası o skandal ile gündeme geldi!
Hatırlarsınız…
2009 yılında Talat, “maliye bakanı” Zerren Mungan ve Silihtar sözcüsü Hasan Erçakıca arasında geçen meşhur konuşmayı bilirsiniz…
Hani, Talat Erdoğan’ı seçimlere müdahale edip CTP’yi kazandırmaya çağırıyordu:
-“Ben zaten onlara söyledim… Yardım edin CTP’ye de kazansın… Çeşitli yollardan mesela, kriz nedeni ile paket yapın. Ben bunu da söyledim Erdoğan’a”…
CTP’nin “efsane kadrosu” kafa kafaya verip oturdu, Ankara ile başta KTÖS ve KTOEÖS olmak üzere mücadeleci sendikaların elini ayağını kırmak için hesap kitap yaptılar. Konuşmanın ses kaydı ortaya çıkınca da oyunları bozuldu…
Doğuş Derya’nın “Mütevazı olmayacağım, bunu CTP milletvekilleri yapmıştır” dediği “Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması” yasası CTP kurmaylarının ortaya saçılan ses kayıtlarından sonra yapıldı…
Hatırlarsınız…
Tufan Erhürman CTP başkanı olana kadar her kurultayda bıyıklı-bıyıksız kavgası vardı…
Bay Tufan başkan olduktan sonra eski-yeni “sol” kavgası bitti…
Biz o zamanlar kıl tüy üzerine yürütülen sözde “ideolojik” tartışma saçmalıktır diyorduk…
Bıyıklı eski “solcular”ın pislikleri ses kayıtlarıyla ortaya saçılınca, CTP’nin bıyıksız yeni “solcular”ı bir yasa yapıp o pisliklerin yayınlanmasını “Özel Hayatın Gizliliğinin Korunması” yasasıyla yasakladı…
Yeniler eskilerin pisliğini örttü, buna da “yeni solculuk” dediler…
İşte bugün Yenibakış’tan gazeteci arkadaşlarımızın rüşvet karşılığı vatandaşlık dağıtılması haberinin 6 yıl hapislikle yargılanmasına neden olan kendine “özgürlükçü” diyen “yeni solcular”ın övünerek yaptıkları bu yasadır!
Bay Tufan düzeltme yapalım diyor şimdi yasada. Yasayı yaparken aklınız neredeydi?
Düzeltelim derken bile şöyle diyor: “Basın yayın yoluyla veya sosyal medya aracılığıyla yayan kişi, hafif bir suç işlemiş olur ve iki yıla kadar hapis veya para cezasıyla cezalandırılır”…
6 yıl çok geldi, biz 2 yıl hapislik koyduk diyor gazetecilere, bay özgürlükçü solcu!
Kıbrıs’ın kuzeyinde askeri bir rejim var, ancak bu istibdad yasasının yapılmasını emreden Generaller değildi. Kendi pisliklerini örtmek için yerli işbirlikçiler yaptı bu yasayı…
Hatırlarsınız…
Gene aynı yasa yüzünden 2018’de basın emekçisi kardeşimiz Hasan Çağda da sokakta fotoğraf çektiği için keyfi bir şekilde tutuklanmıştı.
Derya’nın “Mütevazı olmayacağım, bunu CTP milletvekilleri yapmıştır” dediği yasa, işi görüntü almak olan emekçiyi fotoğraf çektiği için keyfi bir şekilde tutuklatmıştı…
Bundan sonra kendisine kamu yararına olan bir konuda ses kaydı gelen gazeteci 6 yılı göze alıyorsa haber yapar…
Mütevazı olmasın CTP lütfen, bu onların eseri…
Düşünün!
Şu an Sedat Peker KKTC’de olsaydı, ne işlediği ve azmettirdiği cinayetlerden ne de mala çökme suçlarından yargılanacaktı…
KKTC’de olsa “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal”den yargılanacaktı Peker!
Can almaktan değil, ses kaydı almaktan…
Askeri rejimde yaşarız…
İki General ile TC Elçisi yönetir bizi!
Mahkemelerdeki en kabarık suç dosyası “Askeri Bölgeyi İhlal”dir…
“Askeri Bölgeyi İhlal”e “Özel Hayatı İhlal” eklendi.
Dikkat mayınlı bölgede ayrelli toplanmaz!
(7 Haziran 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
