İyi ki dolandırdınız Suud’u!

Aziz Şah – 30 küsur sene önce Suudi Arabistan ile KKTC arasında bir takım ilişkiler başladı…

Çölün Kralı’nın uluslararası hukuka aykırı yasadışı devletmiş, Kıbrıs Cumhuriyeti toprağını işgal edip korsan-ayrılıkçı yapı oluşturulmuş, umurunda mı?

Suud bunlara bakmaz…

Kendisi zaten haydut…

Parayı vererek gönül kapısını açacak, böylece Vahhabi Salafizmine bir alan açılacaktı…

Denktaş allem etti gallem etti getirdi bunun içine Suud’u!

Denktaş’ın derdi KKTC, Suud’un derdi Vahhabi Salafizmi, buluştular ortada…

Lefkoşa-Girne yolunun çift şerit gidiş, çift şerit dönüş yapımı ve birtakım başka kamu yatırımları için ciddi para verdi Suud Denktaş rejimine…

Lefkoşa-Girne yolu yapıldı…

Suudi Arabistan temsilci gönderdi açılış törenine…

Çift şerit gidiş-çift şerit dönüş yolu açacak Kral’ın yaveri…

Bindiler tomofile, boğaz yokuşuna kadar çıktılar…

Yol bitti!

Suud’un verdiği parayla Mars’a yol yapılırdı, Boğaz’a gelmeden yol bitti… 

Suud’un adamı sordu,

-Verdiğimiz parayla bunu mu yaptınız?

Bizimkiler,

-Biraz daha verin da devamını yapalım, dedi…

Tomofille geri Gönyeli çemberine döndüler…

4 şeritlik yolun 4’te 1’i yapılmış! Açılışa da katılmadan Kral’ın yaveri topukları kıçına vurarak kaçtı…

Çölün adamıdır sonuçta, bilir. “Hindiyi kaptırdık bari deveyi kurtaralım” dedi…

Hatırlarım, çocukluğumda Girne yolunun girişinde bir duvar vardı: Bu yol Suudi Arabistan Krallığı’nın yardımlarıyla yapılmıştır diye yazardı üzerinde…

Sonradan o duvarı da yıktılar…

Bu memlekette yıkılmış tek duvardır o duvar!

Berlin duvarımız var, yıkamadık!

Ama Suud’un duvarını yıktık…

Hırsızlığın belgesiydi çünkü…

Bugünkü halimize bakarım da çok şükür o gün Suud’u dolandırdınız…

Minnettarım size toprağın altındaki ve üstündeki sevgili büyüklerim!

İyi ki söğüşlediniz şu Suud’u…

Ya dolandırmasaydınız Çölün Kralı’nı?

Suud bunun içine para akıtaydı, bugün halis muhlis Kıbrıslı Salafist terör örgütlerimiz bile olurdu…

Yerli Bin Ladin’lerimiz olurdu…

Yerli IŞİD’lerimiz…

Yerli ÖSO’cularımız…

Ne o, siz laiklikten ödün vermez misiniz?

Atma Recep, din kardeşiyiz!

Her devrin adamı olmadınız mı?

Osmanlı’nın tebaası, İngiliz’in tebaası, puta tapınır gibi Atatürkçü, eti düdüklü tencerede kaynatılana kadar Doktor’cu, Erdoğan devirene kadar Denktaş’çı, şimdi de Erdoğan’cı…

“God save the Queen” diyenler Suud bunun içine yerleşseydi Salafist de olurdu…

Çok şükür dolandırdınız Suud’u da Salafizm belasıyla tanışmadık en azından…

Yedikleriniz zehir zıkkım olsun, derler ya size…

Ben artık “bal şeker olsun, löp löp et olsun” diyeceğim…

İroni de yapmıyorum ha!

Dalga da geçmiyorum!

Ye da gorkma!

(21 Mayıs 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author