Erdoğan’ın 20 Temmuz’u

Aziz Şah – Hep garip gelmiştir şu “kimliklendirme” sözü…

Toprağın altından çıkarılan savaşın kurbanları 47. yılında kimliklendirilmeye devam ediliyor. Bilim ve teknoloji geliştikçe Kıbrıs’ta vurup vurup kuyulara attıkları, sonra da bulunamasınlar diye zaman zaman mezar yerlerini değiştirdikleri insanların kemikleri konuşuyor.

Önce DNA ile kimliklendirdiler, şimdi de yüz rekonstrüksiyonu ile…

Öldürüp hiçleştirmek kolay, kimliklendirmek zor işte! 

Bir mermi bilmem kaç cent, bir kayıp kimliklendirme projesi bilmem kaç milyon dolarlık proje!

Bir savaşın bilançosunu kırk farklı açıdan bakarak çıkarabilirsiniz: Siyasi, ekonomik, sosyal, hukuki, askeri sonuçlara bakarsınız, hele hele tenezzül ederseniz insani kayıplara bakarsınız, bir de savaştan 47 yıl sonra gelinen noktaya bakarsınız…

Zafer mi kazandınız? Hezimete mi uğradınız? NATO bekçiliği mi yapmaktasınız? “Osmanlı imparatorluğunun toprak kaybı” sendromu yüzünde Kıbrıs Türk toplumunu cendereye mi sıkıştırdınız? Ancak 1955’ten beridir Türkiye’nin bir numaralı dış politika sorunu Kıbrıs hakkında hamaset dışında söyleyecek sözünüz olmadı!  

NATO’nun 15-20 Temmuz 1974 operasyonunu birlikte yürüten Türk ve Yunan ordularının birbirlerine karşı nasıl savaştıkları efsaneleriyle yarım asır geçti.  

Kıbrıs’ın işgalinin 47. yılında gündem şu: Ecevit mi fethetti Kıbrıs’ı, Erbakan mı?

Erbakan’ın oğlu paylaşım yapıp sosyal medyada 20 Temmuz’u anarken Ecevit’e rahmet okumamış. Esas fatih Karaoğlan’mış diyor CHP’liler…

20 Temmuz’da Türkiye’de muhalefetin meselesi bu: Ecevit mi, Erbakan mı kazandı bu zaferi?

Kissinger kazandı, bunu bile anlamadınız daha…

Ne Ecevit’in hükmü var bugün 20 Temmuz’da ne Erbakan’ın. 20 Temmuz senelerdir Erdoğan’ın ikbali için kullandığı bir fetih törenidir.

Siz hâlâ 20 Temmuz’un Kıbrıs’la bir ilgisi kaldığını mı zannediyorsunuz?

Erdoğan kendisine karşı olan düzen muhalefetini parçalamak için kullandı son 20 Temmuz törenini. Belki o kadar önemli değil ama Ecevit’in DSP’sini bile yanında getirdi. Faşist Büyük Birlik Partisi’ni yanına aldı… Hepsinden önemlisi CHP ile hareket eden Saadet Partisi içerisinde, AKP ile ittifak kuralım diyen “Milli Görüş Lideri” Oğuzhan Asiltürk’ü de uçağına bindirip Kıbrıs’a getirdi.

20 Temmuz töreninde Türkiye’deki iktidar ve muhalefet içi kavga yüzünden protokolde bazıları ayakta kaldı. İYİ Parti töreni terk etti…

20 Temmuz töreninin protokolünde İYİ Partililere yer ayırmamak olacak iş mi? Meral Akşener boşuna mı, “Gerekirse Ayşe yeniden tatile çıkacak; Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacak” dedi?

20 Temmuz bir klasik oldu: Her zaman olduğu gibi Kıbrıs Türkiye’nin iç siyasetinde muharebe alanına dönüştü. 2023 seçimleri için ilk mitingini 20 Temmuz’da yaptı Erdoğan!

İstibdad rejimi 20 Temmuz törenini cephesini güçlendirmek ve karşı tarafı zayıflatmak için kullanırken CHP’nin Halk TV’si “Kıbrıs fatihi Ecevit mi, Erbakan mı?” diye tartıştı!

Erdoğan Kıbrıs’a gelmeden önceki haftalarda ilk Biden’la görüştü, sonra İsrail Cumhurbaşkanıyla konuştu ve Filistin’in işbirlikçi lideri Mahmud Abbas’ı Ankara’ya çağırdı, ardından da Diyarbakır’a gitti:

Biden’la Afganistan pazarlığı yaptı…

İsrail ile Filistinli’siz İsrail açılımı…

Diyarbakır’a gitti Kürtsüz Kürt açılımı sinyali verdi…

Kıbrıs’a geldi Kıbrıslı’sız Kıbrıs açılımı yaptı… 

Bunların tamamı boru hatları güzergâhındadır!

Erdoğan Kıbrıs’ta yaptığı konuşmada da Afganistan’a asker göndermek için ABD’den para istedi. Kıbrıs’ı kim fethetmiş?

(23 Temmuz 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author