Nereden çıktı bu “Kıbrıs Türk Devleti”?

Aziz Şah – “KKTC neden kuruldu?” sorusuna her Kıbrıslının aşağı yukarı vereceği cevap aynıdır:

-Denktaş Kıbrıs Türk Federe Devleti anayasasına göre sadece 2 kez arka arkaya başkan seçilebilirdi. Ölene kadar başta kalsın diye KKTC’yi kurdu!

Federe Devlet’ten KKTC’ye geçerken başka neler değişti?

Federe Devlet anayasasında Geçici 10. Madde yoktu. KKTC anayasasına onu ekleyip İtfaiye Teşkilatımızı bile Ankara’ya bağladılar…

Federe Devlet anayasasında mülkiyet hakkı kutsaldı, Rumların mallarına tapu verilemez, alınıp satılamazdı. KKTC anayasasında bu değişti. CTP’ye yaptırılan İTEM yasası ile de Kıbrıs sorununa yeni bir boyut yaratan “mülkiyet sorunu” ayağımıza zincir olarak vuruldu…

Denktaş’ın sonsuza dek başta kalmasından da Geçici 10. Madde’den de büyük belalar yarattı mülkiyet sorunu: Ekonomik boyutu bir yana, Rum mültecilerin bir daha kuzeye dönememesi için yaratıldı bu sorun!

Kıbrıs sorununu, çözümünü ve Kıbrıslıların niteliğini değiştiren de bu “mülkiyet” belası oldu!

Profesör Tarık Zafer Tunaya der ki: Her Anayasa değişikliği bir iktisadi dönüşüme denk gelir.

Kıbrıs Türk Federe Devleti’nden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geçişteki “iktisadi dönüşüm” de bugün ganimet diye bildiğimiz mülkiyet sorunu belasının önünü açan anayasa değişikliği ve İTEM yasasıdır:

“KTFD ANAYASASI MADDE 129

Kıbrıs Türk Toplumunun mülkiyet hakkı:

Kıbrıs Türk Toplumu adına, Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin sahiller, ormanlar, meralar, parklar, su kaynakları ve madenler gibi devletin hüküm ve tasarrufunda bulunması gerekli doğal kaynaklar ile, arsalar, savunma alanları ile anıtlar, kamu hizmetlerinde olan binalar ve tesislerle, yasanın sahipsiz taşınmaz mal olarak nitelendirdiği, taşınmaz mallar üzerindeki mülkiyet hakkı saklıdır. Bu hak Anayasa’nın herhangi bir kuralına bakılmaksızın gerçek veya tüzel kişilere devredilemez”…

Rumlardan kalan hiçbir taşınmaz mala Federe Devlet anayasasına göre koçan verilemezdi, sadece tasarruf belgesi verilirdi.

Bu madde değiştirilerek koçanlar verilmeye, Rum malları milyon Sterline satılmaya, toplum çürümeye, müzakere masasında da “mülkiyet sorunu” dosyaları birikmeye başladı…

Bugün sıra Maraş’a geldi: Bir yandan Vakıf malı olduğunu söyledikleri Maraş’a, diğer yandan Rum sahipleri yerleşecek derken, Tatar eşdeğer puan karşılığı Maraş’tan mal alabileceklerini vadetti kapısını çalanlara! Erdoğan ise BM Güvenlik Konseyi’nin sahipleri dışında kimse Maraş’taki mallara yerleşemez kararına karşın Türkiye’den gidip yerleşin dedi.

Erdoğan’ın Türkiyelilere ve Tatar’ın eşdeğercilere yaptığı çağrı Güvenlik Konseyi’nin “Dikenli tellerle çevrili Maraş’ın herhangi bir bölümünde, sakinleri dışında herhangi bir kişinin yerleşimine yönelik herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu” kararına aykırıdır.

KKTC’den KTFD’ye geçişte Rum mallarını koçanlayıp satma iştahı büyük bir rol oynadı.

Barışın adalet meselesi yerine mülkiyet sorununun tazminat meselesinin soğuk yüzü ile tanıştık.

Aynı Federe Devlet’ten KKTC’ye geçişte olduğu gibi, bugün de AKP’nin yeni bir KKTC anayasası yazdırdığı haberi ciddiye alınmalı!

Federe’den KKTC’ye, KKTC’den Kıbrıs Türk Devleti’ne olan süreç aynen Profesör Tunaya’nın dediği gibi, “Her Anayasa değişikliği bir iktisadi dönüşüme denk gelir” noktasında düğümlenir.

Her zaman iş işten geçtikten sonra ah vah çeken muhalefet, Erdoğan’ın ağzına doladığı “Kıbrıs Türk Devleti”ni Kofi Annan’ın “federe devleti” zannediyor hâlâ!

(29 Temmuz 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author