Çıkarma gemisi, yangın uçağı ve faşizm

Aziz Şah – Tayyip Erdoğan Biden’la Afganistan pazarlığı yaptığından beridir Türkiye’ye Afgan mülteci akıyor…

Yangınlar başlamadan önce Türkiye sosyal medyası cinnet geçiriyordu. Yabancılara karşı kin, nefret, ırkçılık, öfke…

-Evimizi çaldılar, işimizi aldılar, bu sessiz bir işgaldir, demografimizi değiştiriyorlar, arkasında dış güçler var…

Yıllardır bunu bekliyordum: Krizden çıkamayan kapitalizmin karşısına devrimci bir alternatif dikilmezse aşağıdan faşizm yükselir. Bunun en basit göstergesi de “linç”tir.

Mülteci nefreti konusunda bu linçi çırılçıplak gördük sosyal medyada yangınlardan önce. Yangınlar sırasında da Arapça konuşan, Afgan ve Kürtlerin ormanları yaktığı yönünde hem sosyal medyadan hem Erdoğan’cı hem muhalif medyadan yalan propagandası devam etti.

-Sokaklarda kurşunlar sıkılıyor, molotoflarla ortalığı yakıyorlar, işgal ediliyoruz çığlıkları atan tıvitler salındı sanal alem çöplüğüne.

Selanik’te Atatürk’ün evine bomba atıp, İstanbul’da Rumlara karşı linç örgütleyen devlet aygıtından bahsediyoruz. Herşeyi yapar bu kontrgerilla yapılanması kendi “beka”sı için!

5 kadın yan yana gelip “Kadın cinayetleri politiktir” diye bağırsa orduyu yığan devlet “ormanları yakan” Kürtleri, Arapları, Afganları bul(a)madı.

Ne oldu sonucunda?

-Antalya’da mevsimlik Kürt tarım işçileri saldırıya uğradı. 300 kişilik ülkücü grup tarafından tehdit edilen işçiler jandarma eşliğinde Elmalı ilçesine bağlı Bayralar köyünden çıkarıldılar. Linççilerin istediği oldu, saldırıya uğrayan Kürtler jandarma gözetiminde “sürgün” edildi!

-Bizzat Manavgat Belediye Başkanı açıkladı: Eli sopalı ve silahlı kişiler yol kesip “kundakçı” arıyor. Manavgat’ta Kürt avına çıktılar…

Küçük burjuvazinin ırkçı nefreti ile büyük burjuvazinin önderliği birleşti. Sabancı ailesinin “Sessiz işgale son, memleketimde mülteci istemiyorum” kampanyasına katılması faşizmin iki kanadını birleştirdi: Bir finans kapital diktatörlüğü olan faşizm öfkeli küçük burjuvazinin terörü (en başta linç) üzerinde yükselir.

Ekonomik krizde servetine servet katmış büyük sermaye ile mülksüzleşmiş küçük burjuvazinin aynı yabancı düşmanı talepte birleşmesi faşizmin doğal iklimidir. Başka ülkeleri işgal edip halkları mültecileştirenler, yabancı düşmanlığı üzerinden de faşizmin dizginlerini ele almak ister Sabancıların yaptığı gibi!

Orman yangınları mülteci düşmanlığı ile birleşince faşizmin meşalesine dönüşmüş durumda! 

Yangınlardan önce mültecilere nefret kusanlar Erdoğan karşıtlarıydı…

“Erdoğan’ı devirmek” dışında ortak hiçbir paydası olmayan sosyal demokrat, şovenist, ırkçı, Türk milliyetçisi, liberal demokrat, muhafazakâr, faşist ve İslamcı bir muhalefet var Türkiye’de.

Erdoğan karşıtı bu muhalefet “Türk askerinin Afganistan’da ne işi var?” sorusunda birleşemiyor.

Türk ordusunun dış misyonlarına son vermesi, ABD adına bekçilik yapmayı bırakması; Suriye, Irak, Libya ve Kıbrıs’taki işgallere son verilmesi konusunda Erdoğan istibdadından farklı düşünmüyor Erdoğan karşıtı olmak dışında ortak bir paydası olmayan muhalefet. Çünkü bu muhalefet NATO’cudur!

Afgan mülteci istemiyor Erdoğan karşıtları. Ama Afganistan’da Türk askeri misyonunun bitirilmesini de istemiyor…

Libya ve Irak hükümetleri Türk dahil tüm yabancı askerler çekilsin diyor. Türkiye’de muhalefetin böyle bir talebi yok!

“Suriye’nin kuzeyine Erdoğan’ın atadığı ‘kaymakam’ın orada ne iş var?” da demiyor muhalefet!

Erdoğan’ın ikbal savaşı olarak gördüğü bu savaşları “milli dava” saydığı sürece Türkiye’de muhalefet, daha yanacak çok orman var…

Marmaris’e çıkarma gemileri gönderildi yangından kaçanları tahliye etmek için. Türkiye’nin başka ülkeleri işgal etmek için çıkarma gemileri var. Ama kendi ülkesindeki yangını söndürmek için uçağı yok! 

(3 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author