“Linobambaki”den general olmaz!

Aziz Şah – Kıbrıslı general olamaz…

Kıbrıslı Merkez Bankası yönetemez…

Kıbrıslı İtfaiye Teşkilatı bile yönetemez…

Kıbrıslının “yönettiği” polis askere bağlı olur, Ankara’dan emir alır…

Kıbrıslı polis sınavlarında Kıbrıslı olduğu için sorun yaşar…

Kıbrıslı –artık- kadrolu öğretmen bile atanamaz, onun yerine Türkiye’den atanır…

Tüm bu sisteme “kurumsal ırkçılık” denir: Irkçı sömürgeci sistem!

Ne zaman “Kıbrıslı Türkler general olamaz” diye yazsam, ya da “Paşam, Kıbrıslı Türkler neden paşa olamaz?” desem, bizim cenahtan birileri muhakkak itiraz eder:

-Orduyu Kıbrıslı yönetse ne fark edecek? Kurumun işlevi mi değişecek? Aslolan ordunun üst kademesine talip olmak mıdır, yoksa Kıbrıs’ı bütün ordulardan arındırmak mıdır?

Ne zaman kurumsal ırkçılığı sorgulasam, konu bilerek çarpıtılır: Mesele etkisiz ve yetkisiz kurumlarda -şimdilik- müdür müsteşar olabilen Kıbrıslının, etkili ve yetkili kurumlarda görev almasının kurumsal ırkçı ideoloji tarafından engellenmesidir.

Ahalinin ezici çoğunluğu Kıbrıslı Türklerin general olamamasının nedeninin GKK kuruluş yasası olduğunu bilmez mesela…

Kıbrıslıların “yasa” ile komutan olması engellendiği için buna “kurumsal ırkçılık” diyoruz zaten.

Kıbrıs Türk Federe Devleti zamanında Kıbrıslı Türkleri korumak için kurulan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na Kıbrıslılar komutan olamaz. Bu da GKK kuruluş yasasının 4. maddesinde yazar:

“Güvenlik Kuvvetleri Komutanı ve kilit personeli Türk asıllı yurttaşlardan seçilerek atanır”…

Kıbrıslıları 1974’ün “şanlı direniş günleri”nde bile “Türk asıllı” saymadı Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bu yüzden GKK komutanı Türkiyeli olur, ancak 2005’ten sonra verilen kavgaların sonucunda yardımcısı Kıbrıslı olabildi. “Komutan Yardımcılığı” da tören-bayram paşasıdır, etkisiz ve yetkisizdir.

Emekli Albay Cenk Diler şöyle diyor:

“Kıbrıslıtürk subaylar kendi ordularını çok daha iyi yönetebilecek imkan, nitelik ve beceriye sahiptirler. Yetişme kaynağı, daha sonraki eğitimler/kurslar aynı kaynağa dayanmaktadır. Hatta GKK her yıl yapılan denetlemelerde Türkiye geneli de dahil birinci gelmektedir. Akademi okuyan subaylarının emsallerinden hiçbir eksiği bulunmamaktadır. O zaman bu insanların suçları ya da eksiklikleri nedir?”

Bu sorunun cevabı GKK kuruluş yasasındadır: “Güvenlik Kuvvetleri Komutanı ve kilit personeli Türk asıllı yurttaşlardan seçilerek atanır”…

Siz kendinizi ne kadar Türk görürseniz görün, Ermeni, Rum, Alevi, Kürt ve diğer etnik-dinsel gruplar Türk Devleti’nin gözünde ne ise, Türkçe konuşan Kıbrıslılar da odur: “Ne idüğü belirsiz”dir!

Cenk Albayımız şöyle diyor:

“Çift uyruklu Kıbrıslıtürk subaylardan henüz generalliğe terfi eden kardeşimiz olmadı”…

Mesele “TC vatandaşı olmak” değil zaten, “Türk asıllı” olmak.

Son 10 yılda Türkiye’den yediğimiz hakaretlere bir bakın. MHP yöneticilerinin spor olsun diye Mustafa Akıncı’ya ettiği hakaretleri açın okuyun. O hakaretler Akıncı’ya özel değildir. “Mustafadis” diye manşet atılmışlığı var Türkiye’de. Aklınca hem Rum hem Türk Kıbrıslıyı beraber aşağılar…

Türkiye’nin Türk Kıbrıslılara bakış açısı bu ırkçılık çerçevesindedir.

-Bu insanların suçları ya da eksiklikleri nedir, diyor Albay.

Suçları Kıbrıslı olmak!

Kendisi idrakinde olmasa da Ankara’yı yöneten akıl Kıbrıslının Kıbrıslı olduğunun bilincindedir.

“Ne idüğü belirsiz” Evrodo, Linobambaki, dönme, Türkümsü olarak görür TC Devleti Kıbrıslıları. Rum ve Türk diye ayırmaz, Kıbrıslı olarak görür!

(18 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author