Aziz Şah – Kıbrıs’ta kimin ne zaman yan yana geleceği hiç belli olmaz…
1974’te karşı karşıya olanlar bir bakmışsınız yan yana gelmiş, 1974’te yan yana olanlar bir bakmışsınız karşı karşıya gelmiş…
Annan Planı’nda yan yana olanlar bir bakmışsınız karşı karşıya gelmiş, Annan Planı’nda yan yana olanlar bir bakmışsınız yan yan birbirlerinden uzaklaşıyor…
Kıbrıs’ta kimin kiminle yan yana geleceğini hukuk içinde gerçekten yaşama isteği belirler…
Annan Planı’ndan önce CTP AKEL’in şubesi idi. Annan Planı’nda karşı karşıya geldiler…
Annan Planı’ndan önce AKEL ve DİKO kedi köpekti, Annan Planı’nda yan yana geldiler…
DİSİ ve DİKO Rum sağının iki partisi, Annan Planı’nda karşı karşıya geldi.
Annan Planı’ndan önce AKEL ile “yoldaş” olanlar Annan Planı’ndan sonra DİSİ ile “ortak” oldu.
Annan Planı’na karşı çıkarken Papadopoulos “Devlet teslim aldım toplum teslim etmem” diyordu. DİSİ’nin “ortak”ı olan “Kıbrıs Türk solu” Papadopoulos’a sövüyordu…
Zamanında Papadopoulos’a sövenler de yakında AKEL-DİKO kardeşlik trenine iltihak edecekler.
AKEL Annan Planı’na neden “hayır” dediyse, Papadopoulos neden “devleti yıkmam” dediyse, bugün Nikos Anastasidis aynı gerekçe ile “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş, BM parametreleri ve iki bölgelilik çerçevesinde anayasal restorasyon” çağrısı yaptı.
Hukukta geriye dönüş olmadığı için “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş” çağrısının “safsata” olduğunu söylüyor Kıbrıs Türk milliyetçileri-federalistleri ile Rum sol liberalleri, AKEL ve DİKO… Yan yana gelenlere bakar mısınız?
1974’ten önce EOKA ile TMT’nin ve 15-20 Temmuz istilasında NATO’nun yapmaya çalıştığı Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmaktı. Başarısız oldular…
Başarısız oldukları için bugün Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyen cepheden Anastasidis “Kıbrıs Cumhurbaşkanı” olarak ödüllendirildi. Başarılı olsalardı eğer Anastasidis çok çok Atina’da Güney Kıbrıs milletvekili olurdu…
Başarısız olduk Cumhuriyet’i yıkmakta, ancak biz başarılı olduk devletsiz kalmakta. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyen Kıbrıs Türk Liderliği ne Ankara’da Kuzey Kıbrıs milletvekili olabildi ne de Cumhurbaşkanı Muavini kalabildi…
1960’a dönüş safsata diyorlar, çünkü “BM kararları” dinine aykırı imiş…
Kıbrıs’ın gördüğü en tehlikeli avukatlardan Anastasidis bilmiyor mu bunu?
Konuşurken iki elinizi başınızın arasına alın be kardeşim: 1974 sonrası kararları kutsarken Türkiye’nin oyu ile 4 Mart 1964 tarihinde Rumları Kıbrıs’ın tek temsilcisi sayan kararı da kutsuyorsunuz. Bütün kararlar bütündür…
Peki, Annan Planı’nda AKEL ve DİKO Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yıkılmasına karşı set olurken bugün neden Kıbrıs Cumhuriyeti’nin restorasyonu yerine “İki bölgeli iki toplumlu federasyon” olarak yıkılmasını savunuyor?
Savunmuyorlar, çelişkileri yok Annan Planı’nda durdukları yerden. Sadece önümüzdeki seçimler için strateji belirliyorlar. Referandum sandığında çelişki ortadan kalkacaktır…
Ortak Cumhuriyet fikrine karşı çıkan Rum elitlerinin kaybedecek hiçbir şeyi yok, çünkü onlar sahip olduğu haklarıyla Cumhuriyet’te yaşamaya devam edecekler. Dahası AKEL’in itirazında dediği gibi “Türklerin veto hakkı olmayacak”. Yani onlar federasyon gailesinde değil, taksim edilmiş Kıbrıs’ı birleştirerek rahatlarının bozulmasını istemiyorlar…
“Mülkiyet” yani ganimet ne olacak gailesi çekerek hukukdışında, Cumhuriyet fikrine “safsata” diyerek yaşamak mı istiyorsunuz? Yoksa “tebaa”lıktan kurtulup yurttaş olmak mı?
Cumhuriyet yurttaş, yurttaş hakları insan hakları demektir.
İnsan hakları istiyorsanız önce ganimetten vazgeçeceksiniz!
(2 Eylül 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
