Kıbrıs’ın kuzeyinde neden hiç darbe olmaz?

Aziz Şah – Meşhur fıkra ile girelim:

-ABD’de neden hiç darbe olmaz?

-Çünkü ABD’de Amerikan elçiliği yoktur!

Osman Kavala için ortak açıklama yapan 10 Batılı Büyükelçiyi Erdoğan’ın ‘istenmeyen adam’ ilan etmesi üzerine Büyükelçilikler Viyana Sözleşmesi’ni hatırlattı…

Viyana Sözleşmesi 1961’de “Birleşmiş Milletler Diplomatik İlişkiler ve Dokunulmazlıklar” konferansında alınan kararlarlar çerçevesinde imzalandı. Sözleşmenin 41. maddesi şöyle:

Madde 41 – 1. Ayrıcalıklarına ve bağışıklıklarına hâlel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan bütün şahıslar kabul eden Devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmekle yükümlüdür. Anılan Devletin iç işlerine karışmamakla da bu şahıslar keza yükümlüdür.

2. Gönderen Devlet tarafından kabul eden Devlet nezdinde yapılması misyonun uhdesine tevdi olunan bütün resmi işler, kabul eden Devletin Dışişleri Bakanlığı veya mutabık kalınacak diğer bir Bakanlık ile veya aracılığıyla yürütülür.

3. Misyonun binaları, misyonun bu Sözleşmede belirtilen görevleri veya diğer genel uluslararası hukuk kuralları veya gönderen ve kabul eden Devlet arasında yürürlükte olan özel anlaşmalar ile bağdaşmayacak bir tarzda kullanılmaz.

Bir acı gülümseme oturdu yüzüme Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesini okurken…

Hem aklıma çorbamızda bıyığı, odalarımızda kulağı, hayatlarımızın ortasında mobesesi,  özgürlüğümüze karşı paramiliter çeteleri, seçim saldıklarında mührü, her yerde de eli ayağı olan TC Elçiliği geldi, hem de Latin Amerikalıların meşhur ‘ABD Elçiliği’ fıkrası…

Türkiye kendi iç hukuku olan AİHM kararlarını tanımayarak 10 Büyükelçinin Osman Kavala açıklamasına ‘iç siyasetimize müdahale’ diyor!

O on büyükelçi gelsin Lefkoşa’da TC Büyükelçiliği’nde ‘iç siyasete müdahale’ nasıl yapılır kurstan geçsin ve stajını yapsın. Yankee’nin bile öğrenecekleri vardır…

Bu Viyana Sözleşmesi KKTC denilen yerde geçmez. Burada bir KKTC Devleti olduğunu söyleyen Türkiye’dir. Biz KKTC’nin işgal rejiminin perdesi olduğunu söyleriz…

Bugüne kadar Kıbrıs Cumhuriyeti’ne atanan ilk TC Elçisi Emin Dırvana ile KKTC’de ‘en kısa süre’ Elçilik yapma payesine erişen Kaya Türkmen dışında diplomatik kaidelere dikkat eden tek bir TC yöneticisi görmedik.

Viyana Sözleşmesi’nin maddeleri de ilginç:

-Büyükelçiler kanunlara ve nizama riayet ederek iç işlerine karışmaz-mış…

-Büyükelçilikler Dışişleri Bakanlıkları ile temas kurarak işlerini yürütür-müş…

-Misyonun binaları da Elçilik görevleri ve uluslararası hukuk dışında kullanılamaz-mış…

Sondan başlayalım: Ne demişti Mustafa Akıncı?

-Elçilik seçim karargâhıdır!

Şimdi Türkiye burada bir KKTC devleti olduğunu iddia etmese tamam, ama iddia ediyor işte. Devlet olduğuna göre ‘Viyana Sözleşmesi’ni uygula!

Mesela Lefkoşa TC Elçisi inşaat denetlemesin! Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’nden izin almadan TC Devleti burada kaçak inşaatlar yapıyor on yıllardır, Elçiler de gidip teftiş ediyor…

Mesela Lefkoşa TC Elçisi’nin ‘‘Kıbrıs Türk halkı adına’’ Kıbrıslı gazetecilerden şikayetçi olarak dava açtırıp, mahkemeye seçmece tanık göndermesi Viyana Sözleşmesi’nin kaçıncı maddesine uyar?

Mesela Lefkoşa TC Elçisi tarih eğitiminin nasıl yapılması gerektiğini anlatmasın, ‘Terör ve Telefon Dinleme Yasası isteriz’ demesin, belediyelerin mali durumu üzerine konuşma yapmasın…

Mesela Lefkoşa TC Elçisi suç işleyen TC vatandaşlarını gözaltından da çıkarmasın…

Kıbrıs’ın kuzeyinde neden hiç darbe olmaz?

-Çünkü burayı TC elçisi idare eder!

(27 Ekim 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author