Maşrapa statüsü

Aziz Şah – Mustafa Akıncı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın toplantısına KKTC olarak katılmak istemişti…

Belki de KKTC’yi tanıtmak isteyen tek zattı Akıncı!

Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın başkanı iken Kazakistan’da yapılacak toplantıya KKTC olarak katılmak istedi Akıncı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev ise Türkiye delegasyonu içerisinde gelecekseniz gelin, diyerek postasını koydu…

Türkiye delegasyonu içerisinde maşrapa olmaktır bu…

Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkiye ile Azerbaycan’ın üye ve Türkmenistan ile Macaristan’ın gözlemci üye olduğu Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin (Türk Konseyi/Türk Keneşi) ‘Medya Formu’ yapıldı geçtiğimiz günlerde İstanbul’da. Ersin Tatar da katıldı…

Tam Tatar’a göre yer, Türk oğlu Türklerin buluşması…

Amigo lazım olduğu için çağırmışlar Tatar’ı, nasıl coşmuştur konuşurken…

Şöyle küçük boy, yarım A4 boyutunda çocukların ellerine tutuşturulan KKTC bayraklarından var mıydı salonda, biliyorum. Salonun fotoğraflarında görmedim! Ancak toplantının resmi görsellerinde, büyük bayraklar arasında üye ve gözlemci üye sıfatındaki yedi ülkenin bayrağı vardı sadece…

Muhtemelen Tatar KKTC olarak bu toplantıya katılmak isteseydi Mustafa Akıncı’nın Nazarbayev’den aldığı cevabı alırdı…

Siyasal İslamcılığın iflası ile ortaya çıkan boşluğu Türkçülük ile ikame etme çabasının bir ürünü olan Türk Konseyi, Türkiye açısından KKTC için feda edilecek Leyla değil tabii ki!

Bunca zamandır KKTC’yi Türklük Dünyası’nda tanıtacağını anlatıp durur yerleşimci faşist Erhan Arıklı, ancak onun ağzından da hiç Türk Keneşi/Türk Konseyi çıkmadı…

Bilirler ki KKTC uğruna ölünecek Leyla değil, Türk devletlerinin BM Güvenlik Konseyi kararlarını çiğneyerek KKTC ile ilişki kurması mümkün değil. KKTC gibi yasadışı bir oluşum yüzünden henüz 2009’dan beri kuruluş aşamasında olan uluslararası bir Türk örgütünün zarar görmesini istemezler…    

Nazarbayev’in Akıncı’ya söylediği gibi KKTC olarak değil Türkiye delegasyonu içerisinde gelecekseniz gelin, maşrapa olarak!

Türk Konseyi ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi Türkiye için merkezi önemi olan bütün uluslararası kurumlarda aynı hikâye geçerlidir…

Herkes parçasıdır bu maşrapa oyununun: Kudret Özersay da, Özdil Nami de, Zeki Çeler de katıldı İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarına maşrapa olarak. Son olarak da Ekim 2021’de Nazım Çavuşoğlu da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 8. Gıda Güvenliği ve Tarımsal Kalkınma Bakanlar Konferansı’na  katıldı. Hangi statü ile?

Nazarbayev’in Akıncı’ya söylediği ‘‘maşrapa statüsü’’ ile!

Kıbrıslı Türk olmak statüsüzlüktür diye yazardım, meğer ‘‘maşrapa statüsü’’nü gözden kaçırmışım…

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anastasiadis ise Bahreyn’de İslam İşbirliği Teşkilatı ile görüşürken yanında Dışişleri, Enerji ve Tarım Bakanları ile Turizm Müsteşarı ve Hükümet Sözcüsü de vardı…

Devlet olmak ile maşrapa olmak arasındaki fark budur…

Hatırlıyorsunuzdur Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun Kıbrıs Futbol Federasyonu ile birleşmesi gündeme geldiğinde kuduran faşistleri…

2021 Nisan’ında Türk Konseyi ülkeleri Futbol Federasyonları olarak bir işbirliği anlaşması imzaladı.

Kıbrıs’ta futbol federasyonlarının birleşmesi gündeme geldiğinde kuduranların haberi bile yoktur Türk dili konuşan ülkelerin futbolda işbirliğine gittiğinden. Zaten bu 7 ülke içerisinde Macarları saymazsak hiçbiri top oynamayı da bilmiyor…

Maşrapa ile diplomasiye, kola tenekesi ile futbol oynamaya devam…

(29 Ekim 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author