Faiz değil, Nas Sucuoğlu!

Aziz Şah – Faşist YDP’den arazi mafyası UBP’ye aktı binlerce üye…

Denktaş Partisi’nden (DP) istihdam ofisi UBP’ye aktı üyeler…

Bay Kudret’in partisi HP’den UBP’ye geçti vekiller…

-Seçime müdahale elle tutulur gözle görülür olursa, diyor Tufan Erhürman…

Mustafa Akıncı ile Ersin Tatar arasındaki oy farkı bir senede yapılan vatandaşlıklarla ikiye katlandı.

-Seçime müdahale elle tutulur gözle görülür olursa, diyor…

Nüfus politikası ilhak politikasıdır, daha ‘‘elle tutulur, gözle görülür’’ delil istiyorlar!

Akıncı’ya oy verenler içinde DP’liler, HP’liler, boykotçular, CTP’liler, TDP’liler ve TKP’liler vardı!

Akıncı bu seferberliği kendi eliyle, diliyle, gönülsüzlüğüyle dağıttı.

-Benden buraya kadar, deyip küsüp ‘oynamam’ diyeceksiniz 18 Ekim 2020’de; bir sene sonra da Kasım 2021’de ‘‘Adı konmamış ilhak var’’ diyeceksiniz…

18 Ekim darbesinin nedeni ‘adı konmamış ilhak’ değil miydi?

22 Ocak 2018’de Erdoğan’ın bir işaretiyle Türkiyeli yerleşiklerin hemşeri derneklerinin Avrupa-Afrika gazetesini yerle bir etmesi ‘adı konmamış ilhak’tan değil miydi?

2000 yılında polisin sivile bağlanmasının talep edilmesi üzerine Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı,

-“Her ihanetin bedeli vardır ve bu bedel ödenecektir… Oklar hedefe ulaştıkça ve hedefin kalbine girdikçe, canı yananların bağırtısını duyuyorum ve bir kez daha ne kadar haklı olduğumu görüyorum” sözünü ‘adı konmamış ilhak’tan güç alarak söylemedi mi?

12 Mayıs 2000 tarihli meclis oturumunda Mustafa Akıncı’nın, “Bu memleketin baş sorunu enflasyondur… Direksiyon elimizde değil. Enflasyonu %20’ye indireceğiz diyemiyoruz. Çünkü parayı biz idare etmiyoruz. Para politikamızda söz sahibi olmayı başaramadık” sözleri ‘adı konmamış ilhak’ın itirafı değil miydi?

Akıncı’nın 18 Ekim 2020 akşamı,

-45 sene siyaset yaptım, benden buraya kadar, dediği 45 seneyi geri sardığımızda ‘adı konmamış ilhak’ın başına gideriz…

45 sene gözünün önündeki ilhak adımlarını görmeyen, imzalanan her protokol ile nüfustan ekonomiye, bankacılıktan kültüre, eğitimden dine, karayollarından kıyılara, elektrikten suya Türkiye ile nasıl entegre olduğumuzu (Türkiye’ye nasıl ilhak edildiğimizi) görmeyen Akıncı, siyaseti bırakınca ‘adı konmamış ilhak’ı ağzına aldı…

Erhürman’ın ‘‘seçimlere elle tutulur gözle görülür müdahale’’ beklentisi de aynı…

Delil istiyorlar daha!

-Ekim 2020’de Akıncı’yı süpürdükten sonra AKP ve MHP militanları faaliyetlerine ara vermeden devam ettiler…

-AKP UBP’ye komiser atadı: UBP Parti Meclisi seçimini kaybeden ‘‘AKP KKTC Kadın kolları’’ başkanı Nurcan Yardımcı, Faiz Sucuoğlu tarafından PM’ye atandı… Bunun Sucuoğlu’na sorulması üzerine de, “Parti içinde belli dengeler var, o benim tercihimdir kimse de sorgulayamaz” dedi…

-Eski adıyla Yardım Heyeti, yeni adıyla TC Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi söz dinleyen belediyeleri ihya etti. Kendi bağımsız maliyesi ve bütçesi olmayan işgal rejiminin gerçek Maliye Bakanlığı YARDIM HEYETİ’dir!

-1988’den beridir Kıbrıs’ın kuzeyinde yol yapma yetkisini ‘‘Karayolları Protokolü’’ aracılığıyla tekelinde tutan TC Karayolları otuz senedir yapılmayan yolları son bir senede projelendirdi!

Erhürman da diyor ki ‘‘Seçime girersek de Türkiye’den para gelmesi sürecini görürsek, biter bu alem”… Yardım Heyeti ve Türkiye İşbirliği Koordinasyon Ajansı (TİKA) lokma mı dağıtıyor?

Faiz Sucuoğlu’nun adını Nas Sucuoğlu yapmadıkları kaldı!

Esas müdahale ise 1974’ten beridir dağıtılan vatandaşlıklardır. Savaş suçu taşıma nüfusa toptan karşı çıkmadan müdahalelerden şikayet etmeyin…

(24 Aralık 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author