Çocuklarla yapılan savaş hazırlığı

Aziz Şah – Koordinasyon Ofisi çalışıyor…

Ankara’nın dayattığı Koordinasyon Ofisi’ne karşı yapılan REDDEDİYORUZ eylemleri sonucunda ‘‘açtırmadık’’ dedikleri Ofis bugün çatır çatır çalışıyor.

Hem ‘açtırmadık’ diye yalan söylediler, hem de bu yalanla sömürgeci faaliyetlerin üstünü örttüler. Çocuklar İslamcı-milliyetçi-militarist ideolojik kamplara götürülüp getiriliyor…

Çok şükür övünmeyi seven bir toplumumuz var! Cihatçı-Kızıl Elma’cı eğitim kamplarına öğrencileri taşıyan öğretmenler sosyal medyada övünmek için paylaşmasa bu faaliyetleri, haberimiz olmayacak. Çünkü sendikalar bostan korkuluğu bile değil. Üyeleri olan öğretmenler kamplara öğrenci taşırken ne sendikalardan ses çıkıyor, ne de eskiden bu kamplara karşı çıkan sözde soldan!

Oy istiyorlar… Çocukların ve gençliğin beyinlerinin milliyetçi ve dini hurafelerle doldurulmasına ses etmeyenler vergi reformu yapıp işgalin perdesi KKTC’yi kendi ayakları üzerinde durduracaklarmış!

Seçime giren hiçbir partinin gündemi değil çocuklara yönelik bu asimilasyon-entegrasyon politikası: Çocukların cihatçı-Kızıl Elma’cı kamplara götürülmesine ses edemeyenler muhalefetçilik oynuyor!

Her sene birileri götürülür bu kamplara. Bu sene de sıra Şehit Tuncer İlkokulu’ndaydı. Üçüncü sınıf öğrencilerini karda kıyamette, korona salgınında Sarıkamış’a götürdüler.

Cemal Özyiğit’in ‘Eğitim Bakanlığı’ kuklalığı yaptığı sırada, Zirve Beşparmak İzcilik Derneği önce Afrin savaşına destek kampına götürmüştü çocukları, sonra da Sarıkamış Allahuekber kampına…

2019 yılında Sarıkamış kampında KKTC ve kafa kesen cihatçıların Özgür Suriye Ordusu bayrağı yan yana dalgalanmıştı…

Sarıkamış Alman emperyalizminin Anadolu gençliğini emrindeki Osmanlı Paşalarını kullanarak donarak ölüme terk ettiği yerdir.

Her sene asimilasyon ve entegrasyon politikasının parçası olarak Kıbrıslı çocuklar taşınır oraya ‘vatan savunması’ adı altında yapılan ırkçı, Turancı, emperyalist savaşın kutsamasına…

Kıbrıslıları ülkesinin neresi olduğunu unutturmak için götürürler bu kamplara. Türk egemenlerinin ‘vatan’dan anladığı Turan’la yıkanır beyinler…

Sarıkamış Allahuekber kampına götürülen çocuklara Doğu Cephesi Kurmay Başkanı’nın Felix Guze olduğunu söylediler mi?

Bir Alman komutasında vatan savunması mı olur?

Sarıkamış’ın bir yönü Alman emperyalizminin Kafkas petrolleri hayaliydi, diğer yönü Alman kurmay aklının Avrupa cephesini rahatlatmak için Rusları Anadolu’ya çekme hesabıydı; burada Alman çıkarlarıyla Enver Paşa’nın Turan düşleri örtüşünce -farklı kaynaklara göre- sonuç donmuş 50-60, hatta 90 bin insan!

Sarıkamış bir kahramanlık destanı değil, emperyalist savaşın mazlum halklara yaşattığı trajedidir.

Okullarda barış eğitiminde anlatılması gereken bir trajedidir Sarıkamış. Savaş kutsaması yapılacak yer değil!

‘Reddediyoruz’ eylemleriyle açtırmadık dedikleri Koordinasyon Ofisi çalışıyor.

‘Bakan’ koltuğunun tadına bakmadan önce çocukların Türkiye’ye ideolojik kamplara götürülmesine karşı çıkan, koltuğun tadına baktıktan sonra ise Çanakkale kamplarında yaşanan rezaletler hakkında bile ağzını açmayan Cemal Özyiğit’in döneminde çalıştı en çok Koordinasyon Ofisi…

Onlarca örgüt ‘Koordinasyon Ofisi’ni açtırmadık diye böbürlenirken, işte Ofis çalışıyor, ‘açtırmadık’ diyenler susuyor!

Bu kamplarda neler yaşandığı konusunda KTOEÖS’ün eski yönetimi ve Selma Eylem olmasaydı, haberimiz bile olmayacaktı. Çünkü öğrencilere “gırtlağınızı keserim lan” diyen TC Eğitim Bakanlığı eğitmenlerine karşı politikacılar bissi kedi oldu…

Çanakkale, Afrin ve Sarıkamış kampları “din baskısı”nın ötesinde militarizmin eğitim politikasının parçasıdır. Bu sebepten, izcilik Sivil Savunma Teşkilatı gözetiminde ilkokul çocuklarına ant içtirilmesi ile başlar.

İzciliğin ortaya çıkışı dünyada Birinci Dünya Savaşı’ndan önceye dayanır. Amacı gençliği savaşa hazırlamaktır. Örgütlenme biçimi paramiliterdir.

Çocukların savaş hazırlığı olan kamplara götürülmesine ses çıkaramayan partiler, hep beraber bağırın:

-Kıbrıs’ta barış engellenemez!

(4 Ocak 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author