Çanakkale kamplarından Sarıkamış’a… KUYRUĞUNU KISTIRIP YERİNE OTURANLAR

Aziz Şah – Kıbrıs’ın kuzeyindeki İşgal Rejimi’nin her alanda bir Geçici 10. Madde’si vardır.

Meşhur Geçici 10. Madde işgali perdelemek için sözde ‘güvenliği’ Türkiye’ye devreder.

Diğer Geçici 10. Madde’ler ise eğitimden kültüre maliyeden elektriğe karayollarından suya her alanda yetkiyi Türkiye’ye devreder.

1988 yılından beridir Kıbrıs’ın kuzeyinde yol yapma yetkisinin –imzalanan protokol gereği- TC Karayolları’na devredildiğini öğrendiniz sanırım. 40 kere yazdım! KKTC denilen muhtarlığın kendi başına ‘yol yamama’ yetkisi bile yoktur.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki yapı ‘belediye’ seviyesinde bile özerk değildir!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kendine ait İtfaiye Teşkilatı var, KKTC’nin kendisine ait bir İtfaiye Teşkilatı yoktur.

Bu Geçici 10. Madde’lerin kimi ‘protokol’lerin içindedir, kimi anayasada, kimi farklı yasa ve tüzüklerde.

Madem ki konumuz gene Türkiye’deki İslamcı-Turancı militarist kamplara götürülen ilkokul çocukları, bugün de eğitimci bürokrasinin çok iyi bildiği Geçici 10. Madde’den bahsedelim…

“Milli Eğitimin Amacı” KKTC Eğitim Bakanlığı’nca şöyle açıklanır:

“…Anayurdu Türkiye’ye, Türk ulusuna, öz yurduna, toplumuna ve ailesine güçlü bağlarla bağlı, yurttaşlar yetiştirmek…”

Çünkü KKTC bir ülke değildir, yurt ya da vatan hiç değildir. Memleket olamaz zaten; Kıbrıs’ta bir KKTC olsa da KKTC’de bir Kıbrıs yoktur çünkü…

Çünkü KKTC işgal rejiminin perdesidir. TC’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki sömürge rejiminin gecekondusudur. Bu yüzden KKTC eğitim sisteminin amacı “öz yurdu-anayurdu Türkiye’ye bağlı yurttaşlar yetiştirmek”tir…

Eğitim sistemi ‘‘Kıbrıs öz yurdun ve anayurdun değildir’’ diyor. Bu sebepten, sömürge meselesi “ülke gerçeği” meselesidir. Bizim ana sorunumuz ‘ülke’ algısı sorunudur.

KKTC, TC’nin Kıbrıslılara karşı yürüttüğü kansız soykırımın ve ilhakçı asimilasyon-entegrasyon politikalarının üzerindeki örtüdür.

KKTC Eğitim Bakanlığı’nın amacı için ‘‘Türkiye’ye bağlı yurttaşlar yetiştirmek’’ deniyor. Çünkü KKTC Eğitim Bakanlığı denilen şey Kıbrıs’ta değildir, işgal bölgesindedir. ‘Yurttaş’ kelimesini de tebaa olarak okuyun. Çünkü sömürgede temel ve evrensel insan haklarına sahip yurttaş olun(a)maz.

Milli Eğitimin Temel İlkeleri’nde ise eğitim sisteminin “Geçici 10. Madde”si olan bir “Uyumluluk” maddesi vardır:

“Kıbrıs Türk milli eğitim kurumlarında uygulanan öğretim programları ile Türkiye’deki özdeş eğitim kurumlarında uygulanmakta olan öğretim programları arasında Kıbrıs Türk toplumunun gereksinimleri gözetilmek koşuluyla uyum sağlanır…”

Her alanın bir “Geçici 10. Maddesi” var. ‘Uyumluluk’ da eğitimdeki 10. Madde!

(Erdoğan rejiminden önce) Türkiye’de ‘çift gizli mühür’ vurulmuş MGK belgesi ile talimatlar gönderilirdi bakanlıklara. Fikri Sağlar Kültür Bakanı olduğunda yüzleşti bu gerçekle. Fikri Sağlar’a giden talimat Kürt şehirlerinde ‘dinsel ağırlıklı dernek ve vakıfların kurulması’ idi.

İşte, Kıbrıs’ın kuzeyinde de ‘çift gizli mühür’ vurulmuş talimat niteliğindedir yasa-tüzük-protokollerin içine yerleştirilmiş Geçici 10. Madde’ler.

Bu sebeptendir ki, Cemal Özyiğit sözde Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturtulduğu zaman Türkiye’ye İslamcı-Türkçü militarist eğitim kamplarına ilk ve orta öğretim öğrencilerinin gönderilmesini durduramamıştı. Aksine, Çanakkale kamplarında yaşanan skandallar karşısında sesini dahi çıkaramamıştı. Yaşanan her skandaldan sonra haftalarca beyanat verememişti. Kuyruğunu kıstırıp oturmuştu yerine tam da GKK Komutanı Hasan Peker Günal’ın dediği gibi…

1996-1998 yılları arası Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığını yapan Tuğgeneral Peker Günal, “Avrupa” gazetesi 17 Eylül 1997’de yayınlanmaya başladıktan sonra gazete ile karşı karşıya gelmişti…

Şener Levent militarizmin çocuklar üzerinde yürüttüğü politikaya karşı bir yazı yazmıştı. Çocukların asker ve silahlarla fotoğrafları servis ediliyordu basına. Aynı bugün Çanakkale, Afrin, Sarıkamış kamplarında ve çeşitli savaş kutsaması faaliyetlerinde çocukların kullanıldığı gibi.

Şener Levent de şöyle yazdı:

-“Askere moral vermek isterseniz, çocukları bırakın, artistlere bakın… Alman Nazilerini artistler eğlendirirdi… Afganistan’daki Rus askerlerine moral veren de Rus artistleri… Vietnam’da Amerikan askerleri de Hollywood yıldızları ile moral bulurdu… Siz de Türkiye’den getirin… İsterseniz Sulukule’den getirin”…

Bunun üzerine GKK Komutanı Peker Günal celp töreninde:

-Bunlar kuyruklarını kısarak yeniden yerlerine oturacaklar, dedi.

Bunun üzerine ‘‘Avrupa’’ da:

-Olmadı Sayın General, diye manşete çekti onu…

Bunun üzerine Sivil İşler elemanlarını taktı gazete çalışanlarının peşine komutan.

Avrupa-Afrika gazetesi çeyrek asırlık tarihinde ‘kuyruğunu kısıp’ oturmadı yerine. Ancak başkaları oturunca biz ayakta kaldık…

‘Sömürgeler kararnamelerle yönetilir’ demişti İsmail Beşikçi. Protokoller bu niteliktedir. İşgalci rejimin paravanı olan KKTC’de koltuk meraklısı olan yerli işbirlikçileri de ıslah etmenin bir aracıdır bu ‘Geçici 10. Madde’ler.

Koltuğa oturana kadar atıp tuttuklarını, ‘Çift gizli mühür vurulmuş MGK belgesi’ niteliğindeki talimatlar önlerine konduğunda yutarlar, tükürdüklerini yalarlar; bu şekilde sömürgeci tarafından ıslah edilirler.

On binlerce gencin-çocuğun donarak öldüğü Sarıkamış’a ilkokul çocuklarını savaş kutsaması için götürdüler 2022 Ocak’ında! Çanakkale kamplarında çocuklara ‘Gırtlağınızı keserim lan’ dendiğinden beridir gıkı çıkmayan ıslah edilmiş muhalefet de kuyruğunu kıstı, oturuyor yerinde.

Son bir hatırlatma ile bitireyim:

2017’de Çanakkale kamplarında çocuklara cinsel ayrımcılık ve din propagandası yapıldığına yönelik haberler çıktığında ortalığı velveleye veren Cemal Özyiğit ‘bakan’ koltuğuna oturtulunca, Çanakkale kamplarının duyurusunu -emekliliğine bir yıl kala bakanlık müdürlüğüne atanarak tartışmalara konu olan- Adnan Erarslan yapmıştı.

KTOEÖS’ün eski başkanı Adnan Erarslan…

2010 yılında Kuran kursu basan sendikacıların başı!

İşte Ankara adamı böyle maskara eder: 2010 yılında Kuran kursu basana 2017 yılında ‘bakanlık müdürü’ olarak tüm okullara Çanakkale kampı duyurusu yollatır…

Öğretmenlere ve sendikalara ders verdi Ankara. Koltuk meraklısı olursanız, “Ben size tükürdüğünüzü yalatırım” dedi.

Protokoller, sömürgecinin ‘koltuk meraklıları’nı ıslah etme yöntemidir de!

Bütün ilkelerinizi yutar, kuyruğunuzu kıstırır oturursunuz yerinize ‘devlet’ zannettiğiniz bu işgal rejiminin bir makamcığında…

(5 Ocak 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author