2022 Mali Protokolü’nde ‘adalet’in ne işi var?

Aziz Şah – İçeriği açıklanmayan 2022 Mali Protokolü muhalefetimize dert oldu…

Nasılmış içeriği gizli tutulan bir protokolün hesabını sorup da cevap alamamak?

Anladınız mı şimdi kaale alınmamak nasıl bir duygu?

CTP-TDP-HP-DP hükümetinin imzaladığı ‘EK’leri gizli tutulan Adli İşbirliği Protokolü’nün açıklanmasını talep ettiğimizde biz de böyle kaale alınmıyorduk…

Aksine Faiz Sucuoğlu size bir kağıt gösterdi kürsüden ‘protokol budur’ diye…

Ejder Aslanbaba gibi Dolar da sallayabilirdi; ama TC Devleti Kıbrıs’taki işgal rejiminin maliyesine Dolar değil, TL aktarıyor. TL aktarıp Dolar borçlandırıyor. Bu sebepten Sucuoğlu Dolar sallayamaz…

Onlarca mali-ekonomik, yüzlerce de (yerleşimci nüfus taşıma, yol, su, elektrik, iskân, özelleştirme, sağlık, eğitim, kültür, spor, tarım, balıkçılık, ormancılık, derivasyon, sosyal güvenlik, merkez bankası, genel sağlık sigortası, telekomünikasyon, e-devlet, basın-yayın, jeoloji-madencilik, hava-kara-deniz ulaşımı, sahil güvenlik, turizm, kaçakçılık ve terörizm gibi) spesifik konuda protokolün imzalandığını düşünecek olursak; muhalefetin bu sömürgeci protokol rejimi ile ilk protokolün 1975’te imzalanmasından 47 sene sonra ilgilenmeye başlaması da tam bir ‘uyanın da balığa gidelim’ durumudur!

Ancak balıkçılık protokolü imzalandığı için, balıkları TC’den gelen gırgır ve trol teknelerine kaptırdık!

Düşünün, Kıbrıs’taki kültür-sanat derneklerinin ‘‘zararlı faaliyetlerinin önlenmesi için’’ 1988’de Ankara’da kültür protokolü hazırlanır Kıbrıs İşleri Müşavirliği’nde! Şimdinin ‘Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü’nde…

Demem o ki bu sistem başından böyle kuruldu, sizi dişli yapmışlar, ilk protokolün imzalanmasından 47 sene sonra fark ediyorsunuz durumu (gerçekten fark ettiyseniz tabii)!

Bu ahalinin başına ne geldiyse zaten bu öngörüsünden geldi!

Şimdi muhalefette olan CTP-HP-TDP’li hükümetin zamanında imzalanan Adli İşbirliği Protokolü’nü dört sene boyunca sorduk…

Duvar olsa konuşurdu, CTP-TDP-HP konuşmadı…

Hade bizi ‘düşman’ bilirsiniz, Tacan Reynar Yenidüzen’de yazıp sordu; Sami Özuslu SİM TV’de sordu…

Şener Levent’in Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde beraat ettiği ‘Yabancı Devlet Büyüklerine Hakaret’ davasının Ankara’da mahkumiyetle sonuçlanan ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ davası olarak karşımıza çıkmasının bu protokolle ilgisi var mı?

Ne çabuk unutuyorsunuz!

Dört ay önce Ocak ayında TC Büyükelçiliği’ne Adalet Müşaviri atandı…

Yenidüzen’in haberinde, Adli Müşavir’in suçluların iadesi ve adli yardımlaşma gibi konularda koordinasyonu sağlayacağı belirtildi. Adli İşbirliği Protokolü’nün amacı bu değil miydi zaten?

TC’nin Kıbrıs’ın kuzeyinde kurduğu sömürge ilişkisinin mevzuatını oluşturuyor bu protokoller.

Şimdi gelelim 2022 Mali Protokolü’ne…

14 Nisan’da imza töreninde Erdoğan’ın Kıbrıs İşleri Koordinatörü Fuat Oktay, mali protokolün ‘‘Kamu Yönetimi ve Kamu Maliyesi Politikaları, Ekonomi ve Finans Politikaları, Sosyal Politikalar, Savunma, Güvenlik ve Adalet’’ olmak üzere dört sacayağı olduğunu söyledi.

Bugüne kadar imzalanan mali protokollerin içeriğinin yüzde 95’i hemen hemen aynıdır. Bu defa yeni olan, daha önce rastlamadığımız ‘‘Adalet’’ başlığıdır!

Serdar Denktaş da boşuna ‘protokolde bir bit yeniği var’ demedi…

Adli İşbirliği Protokolü’nü imzalayan hükümetin başları Tufan Erhürman, Kudret Özersay, Serdar Denktaş ve Cemal Özyiğit’ti. İmzayı atan Ayşegül Baybars’tı.

UBP’ye 2022 Mali Protokolü’nü soran muhalefet, önce bir zahmet gizli tutulan Adli İşbirliği Protokolü’nün ‘EK’lerini açıklasın…

(28 Nisan 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author