Aziz Şah – 2020’de 1000 yıllık anıt zeytinlerimiz yandı Kalkanlı’da askerin tatbikatta attığı mermilerden çıkan yangında.
Osmanlı ayak basmamıştı bu adaya o zeytinler toprakta köklendiğinde…
Önceki gün gene Beyköy’deki atışlardan Alevkayası yandı.
Burası Türkiye’nin askeri idaresi altındadır; canımızdan, ağacımızdan, toprağımızdan Türkiye Cumhuriyeti Devleti sorumludur. Kıbrıs’ın kuzeyi birinci, ikinci, üçüncü derece askeri bölgelerden oluşur. TC Büyükelçisi ve TC’li iki Generalden oluşan Üst Koordinasyon Kurulu tarafından yönetilmektedir.
Askeri tatbikatlardan çıkan yangınların bir özelliği vardır. Basında bizden başka kimse yazmaz, çevre dernekleri de hiç ses etmez.
Bu defa bir istisna oldu, Yeşil Barış Hareketi açıklama yayınlayarak açık açık ‘Bu yangın asker tarafından çıkarıldı’ dedi.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, 25-28 Temmuz tarihleri arasında Beyköy Atış Alanı’nda tatbikat yapacağını duyurunca 26 Temmuz’da Yeşil Barış Hareketi, “Yine bir yaz günü ve yine tatbikat! Hem de Beyköy Atış Alanı’nda! Alevkayası ormanlık alanın dibinde… Başka Alevkayası yok! Başka Kıbrıs yok” diye uyardı. Bu sözlerin üzerinden 24 saat geçmeden Alevkayası gene yandı…
27 Temmuz’daki açıklamada şöyle dediler:
‘‘BU YANGIN KENDİLİĞİNDEN ÇIKMADI, ÇIKARILDI!
Dün yaptığımız tüm uyarılara rağmen Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın Temmuz sıcakları içerisinde ısrarla devam ettirdiği VE ÇOK KRİTİK BİR KONUMDA OLAN tatbikat sırasında bugün yangın çıktı ve yangın ALEVKAYASI’na doğru sirayet etti!
Şimdi sormak lazım;
-Temmuz sıcaklarında, Alevkayası’na çok yakın bir yerde bulunan Beyköy Atış Alanı’nda havan atışı atmanın anlamı nedir?
-Ormanlara halkın girişinin kısıtlandığı bir dönemde, izinli piknik alanlarında pikniğin yasaklandığı böylesine tehlikeli bir zamanda ASKERİN AYRICALIĞI NEDİR?
-Patlamamış bombaların bulunma ihtimalinin çok yüksek olduğu atış alanının içinde yangın söndürmeye çalışan ASKERLERİN SUÇU NEDİR?
DERHAL BU TATBİKATA SON VERİN!
Biz bu ülkeyi seviyoruz! Taşını, toprağını, denizini ve ORMANINI ve bütün mücadelemiz bu varlıklarımızı korumak için!
Peki, siz ne zaman bu ülkeyi sevmeye başlayacaksınız?’’…
Misal 26 Eylül 2019 tarihli Avrupa-Afrika gazetesinde haber: “Beyköy’de askeri birlikler atış yapıyor. Atış yapılan noktada büyük bir yangın çıktı. Yangın Beşparmak Dağları’ndaki ormanlık alana doğru ilerliyor. Halk endişeli”…
Misal 27 Eylül 2019 tarihli Avrupa-Afrika’da şöyle deniyor: ‘‘2 hafta önce cephanelik patladı. Beşparmakların kuzeyi yandı. Önceki günkü tatbikatta da asker Beşparmakların güneyini yaktı… Şimdi de Girne’de zeytin-harnıp ağaçların olduğu bölgelerde tatbikat yapacağını duyurdu. Asker ağaç yakmayı çok seviyor! Yaktıkça yakası geliyor. Hepsi bitti 100-150 yıllık zeytinleri ve harnıpları yakmaya mı geldi sıra? Efendiler, o ağaçlar sizden önce de vardı’’…
Misal 2 Ekim 2021 tarihli Avrupa-Afrika’da şöyle deniyor: ‘‘Kuzeyin son kalan yeşilliğini yakmaya kararlı mısınız? Top atışlarınızla, tatbikatlarınızla, askerler için villa yapacağız diye kestiğiniz ormanlarla ne güzel nefret ediyorsunuz Kıbrıs’tan! Kıbrıs’ı sevin demiyoruz size… Sevemezsiniz! İşgalcisiniz! Top atışlarıyla bu defa da Alevkayası’nı yaktınız! Geçen sene Kalkanlı’da tatbikatta attığınız mermilerle 1000 yıllık anıt zeytinlerimizi yaktınız… Bu sene de sıra Alevkayası’na mı geldi?’’…
Misal 23 Eylül 2020 tarihli ‘Avrupa’nın manşeti:
‘‘ASKERİ ATIŞLAR NEDENİYLE…
BİR YANGIN DAHA
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kalavaç köyünde askeri atışlar sonucunda köyün kuzey-batı tarafında yangın çıktı. Yangında asırlık zeytin ağaçları yandı…’’
Tarih 15 Aralık 2021; Faize Özdemirciler’in ‘‘KIBRIS’A BARIŞ GETİREN ORDU ZEYTİN AĞAÇLARINI YAKIYOR’’ başlıklı 25 Eylül 2020 tarihli yazısına dava açıldı.
Sayın General, şimdi siz bu yazıya da dava açsak mı diye düşünüyorsunuz; açın, alalım yanmış zeytin ağaçlarını gelelim, mahkemede tanık olarak konuşsunlar…
(29 Temmuz 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
