Aziz Şah – Anladık, Türkiye’ye düşman değilsiniz…
Türkiye Kıbrıslıların ağzına takunya ile girse de düşman değilsiniz, postal ile dalsa da düşman değilsiniz, dipçiği vurup bütün dişlerinizi dökse, döner teşekkür edersiniz…
Anladık, Türkiye ağzınıza sıçsa, Girne’ye yaptığı gibi, şükran çekersiniz…
Sonra, ağzınıza sıçtığı boku temizlemek için boru ile su getirse el etek öpersiniz…
Ne Afrika halkları, ne Asyalılar, ne Amerikan yerlileri kendisini yok eden sömürgeciye böyle minnet etmedi. Yoktur eşiniz benzeriniz…
Türkiye ağzınızın içine her vurduğunda takılmış plak gibi ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ diyorsunuz, tamam, anladık…
Peki, neye yarıyor Türkiye’ye düşman olmamanız?
O size düşman olduktan sonra, her seferinde tasmanızın ipini biraz daha kısaltıp daha sert vurduktan sonra…
O her vurduğunda, ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ deyince ne elde ediyorsunuz daha çok aşağılanmaktan başka?
Tamam, Türkiye’ye düşman değilsiniz, anladık. Da neye yarıyor Türkiye’ye düşman olmamanız?
Papağan gibi Türkiye’ye düşman olmadığınızı söyleyince TC Devleti’nin size inandığını ve saygı duyduğunu mu zannediyorsunuz?
***
İşin aslını sorarsanız düşmansınız Türkiye’ye, nefret ediyorsunuz ondan, hınçla dolusunuz… Ama korkaksınız!
Türkiye’den bu kadar nefret etmeseniz, ağzınıza her vurduğunda ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ demezdiniz…
Türkiye sizi döverek ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ dedirtiyor size… İnsanlıktan çıkardı sizi!
-Türklüğünü ispat et lan, diyor size…
Siz ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ diyorsunuz.
-Müslümanlığını ispat et lan, diyor size…
Siz ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ diyorsunuz.
***
Türkiye’de Türkçü-Turancı çevrelerde büyümüş bir Kıbrıslı dostum vardır. Kıbrıs’a ailesiyle döndükten sonra hemen UBP’de bir koltuk verdiler. UBP aristokrasisine mensup ailelerin evlerinde büyüdü. Kıbrıs’a döndükten sonra çok hızlı bir dönüşüm geçirdi, UBP’nin verdiği koltuğu yaktı. Üniter Kıbrıs’ı ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunur…
Bir gün şöyle dedi bana:
-‘‘Gaco, fica, garasakal gibi kelimeleri hayatımda ilk kez UBP’lilerin evlerinde duydum. Evde olduklarında kendi aralarında gece gündüz Türkiye’ye söverler’’…
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde günlük basın bültenleri ‘anavatana şükran’ demeçleri ile başlar ‘anavatana şükran’ demeçleri ile biter. Çok inanmayın okuduklarınıza…
Bir yalan ne kadar büyükse o kadar sık tekrar edilir, bu yüzden papağan gibi tekrar ediyorsunuz ‘‘Türkiye’ye düşman olmadığınız’’ı…
İşte UBP’lilerin ‘anavatana şükran’ demeçleri ne ise, CTP’lilerin, CTP’nin kuyrukçusu sol örgütlerin ve sendikacıların ağzından düşmeyen ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ sözü aynıdır.
Türkiye ağzınıza her vurduğunda ‘‘Türkiye’ye düşman değiliz’’ diyorsunuz… Ve buna inanmasını bekliyorsunuz!
Bu yalanın ne faydasınız gördünüz?
Biri ağzınıza vurduğunda öfkelenirsiniz… Sizin ağzınıza her vurduğunda, ‘‘Seviyorum Türkiye’yi ulaaan’’ diye bağırıyorsunuz…
Türkiye’nin devlet aklını ahmak yerine koyuyorsunuz…
Ermeni’nin kökünü kurutmuş, ne Süryani bırakmış ne Keldani, ne Rum… Bir tek Kürtleri yok edememiş. Kıbrıs’ın yarısını işgal etmiş, ülkemizi yağmalamış ve insanımızı rehin almış. Yarım asırdır Kıbrıslılara etmediğini bırakmamış. Türkiye geldiğinde 130 bin küsur nüfusumuz varsaydı, şimdi 50 binden çok aşağıyız…
Yarım asırda 3 Kıbrıslıdan 2’sini göçe verdik!
İnsan kendisini yok edeni sever mi?
Türkiye devlet aklı Kıbrıslı Türk toplumunu nasıl yok ettiğini çok iyi biliyor. O bize yaptıklarını bilirken, ‘‘Türkiye’yi seviyoruz’’ diyerek ahmak yerine koyuyorsunuz Türkiye’yi!
Bu yüzden vurdukça daha çok vuruyor ağzınızın içine…
İnsan kendi toplumsal varlığını ortadan kaldıranı ve kendisini ülkesiz bırakanı sever mi?
Lefkoşa’da sokağın ortasında Kutlu Adalı’yı öldürdü Türkiye, dalga geçer gibi dosyasını gösterdi bize, sonra da rafa kaldırdı… Sizse ne kadar sevdiğinizi söylüyorsunuz Kutlu Adalı’yı öldüren UZİ’yi…
Seviyorsanız gidin Ankara’ya konuşun diyeceğim ama Kara Liste yaptı, Kıbrıslıların yarısını Türkiye’ye sokmuyor!
(29 Eylül 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
