Erdoğan’dan hastane, Anastasiadis’ten ilaç

Aziz Şah – Hepsini istiyorsunuz, bu yüzden herşeyi kaybediyoruz!

Hakkınızı da hakkınız olmayanı da istiyorsunuz, bu yüzden hakkımızı da kaybediyoruz!

Kıbrıs üzerindeki varlığımızın teminatı olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki dondurulmuş statümüzü de erimeye bıraktınız…

Eriyen Kıbrıslı Türk nüfusuyla Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki statümüz eriyor!

1960’a dönmekten ödünüz kopuyor kuzeyde çöktüğünüz ganimetlerden vazgeçmemek için… 1960’taki hakları az buluyorsunuz ama düşmüyor dilinizden 1960 hakları… 1960 Cumhuriyeti’ne dair bütün iddialarınızı da %18’lik nüfusla Cumhuriyet’te %30 hissedar olduğunuza dayandırıyorsunuz.

Nüfusumuzla birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki statümüz eriyor… %18 nüfus 1960’taydı. Türkiye Kıbrıs’ın işgal bölgesinden Kıbrıslıtürkleri göç ettirerek %18’lik nüfus üzerinde duran ortaklığımızı eritti.

Türkiye’nin illegal yerleşimci nüfusunu savunurken hem Kıbrıslı Türklerin yok edilmesine alkış tuttunuz hem de nüfus dengesi üzerine kurulu Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarımızın erimesine çanak tuttunuz.

Hem Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklar demagojisi yaparak hem Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkıp ayrılıkçı iki bölgeli bir ‘federal çözüm’ talep ederek hem de KKTC anayasası temelinde siyaset yapamazsınız.

Hepsini isteyince evrodu oluyorsunuz!

Papadopoullos’u haklı çıkararak hem güneydeki devletin yarısını hem de kuzeyin tamamını istiyorsunuz.

Papadopulos ‘Türk tezi federasyon’ için, ‘‘Türkler kuzeyde efendi, güneyde de ortak olmak istiyorlar’’ derdi… Hakkınız olmayanı istiyorsunuz, bu yüzden hakkımızı da kaybediyoruz!

‘Kılıç hakkı’ olarak görüyorsunuz ‘hak’ dediğiniz herşeyi!

Tatar ‘Osmanlı torunuyum’ dediğinde gülüyorsunuz ama 40 bin işgal askerine sırtınızı dayayarak ‘iki bölgeliliği’ savunmanın Tatar’ın halinden bir farkı yok.

Erdoğan da Kıbrıs’ta iki halk var diyor, Erhürman da!

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ise bir tane halkı var, Kıbrıs halkı!

Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklardan bahsediyorsunuz. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilmiş toprakları üzerinde korsan KKTC’nin ilanına ‘‘kendi kaderini tayin hakkı’’ diyorsunuz. (Mustafa Akıncı’nın söylediği gibi) KKTC’nin birleşik Kıbrıs’a giden yolda ‘‘federe kurucu devlet’’ olduğunu söylüyorsunuz. Türkiye’nin size ‘müdahale’ etmesini istemiyorsunuz ama yol, hastane ve okul yapmasını bekliyorsunuz.

Hepsini isterken herşeyden oluyorsunuz…

KKTC’ci ya da federalistseniz, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden hiçbir talepte bulunmayacaksınız… Hele ki TC’nin silah zoruyla evlerinden attığı Rumların yerine taşıdığı savaş suçu nüfus ‘‘güneye geçemiyor’’ ya da ‘‘pasaport alamıyor’’ diye demagoji yapmayacaksınız.

Kıbrıslı Türklerin dünya ve Kıbrıs üzerindeki insan haklarının ve statüsünün temeli olan Kıbrıs Cumhuriyeti, sizin işgalci yerleşimcilere şirin görünmek için kullanabileceğiniz bir ‘pazarlık kozu’ değildir.

Göç veren bir ahali olan Kıbrıslı Türkler toplum olarak bu ada üzerinde ancak TC işgali sona erer ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal nizamı restore edilirse varlığını sürdürebilir. Yoksa Maronitler ve Ermeniler kadar bile kalmayacağız bu adada…

İşgalciye olan aşkınızdan kendi toplumunuzun mezarını kazıyorsunuz…    

Kendi toplumuzdan ve bu ülkedeki köklerinizden nefret ediyorsanız Kıbrıslı Türk siyasi partileri ve örgütleri olarak hem KKTC anayasasını hem federal çözümü savunmaya devam edin…

Kıbrıslı Rumlar hiçbir zaman kabul etmeyecek Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yıkılmasını, çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti bütün Kıbrıslıların güvencesidir.

‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni YIKARAK iki bölgeli apartheid bir ‘federal devlet’ kuracağız’’ yalanını söylediğiniz sürece yok olan Kıbrıslı Türk toplumu olacak. Siz bu yalanları söyledikçe kökleriniz sökülecek, rüzgârda savrulacak…

-BİR GÖT İKİ İSKEMLEYE OTURAMAZ!

Kıbrıslı Türklerin etnik bencilliğini tanıyarak kurdum bu cümleyi.

Sırtınızı işgal ordusuna dayayarak hem kendi hakkınızı hem de Rumun hakkının yarısını istiyorsunuz. İşgalci de işgalini sürdürmek için sizin bu etnik bencilliğinizi kaşıyor.

Hakkınızı da hakkınız olmayanı da istiyorsunuz, bu yüzden hakkımız olanı da kaybediyoruz…

Sömürgeci efendi Erdoğan külliye değil hastane yapsın, Anastasiadis de –vergi ödemediğiniz- Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hastanelerinin kapılarını size açsın istiyorsunuz…

Hem Türkiye’nin size hastane yapmasını, hem de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin size sağlık hakkı vermesini beklemeyin!

Ya Kıbrıs Cumhuriyeti ya Türkiye!

Bir göt iki iskemleye oturamaz…

(3 Ekim 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author