Türklüğünü ispat ederken Kıbrıslılığı murdar edenler

Soldaki fotoğrafta (bu sene 16 Temmuz’da aramızdan ayrılan ) üniter Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde Kıbrıslıların bir arada yaşaması için mücadele veren aydınlarımızdan Doç. Dr. Zeki Beşiktepeli 2010’ların başında bir mitingde polis barikatının karşısında, işaret parmağını kaldırmış… Çok yaşasın ölülerimiz!

Aziz Şah – Erken seçim, anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi tartışması ile 40 yılda 40 defa tuzağa düşürdü Türkiye Kıbrıslıları işgal bölgesinde.

Ahalinin sandığa küsme hali yeni değildir. 1981’de Denktaş’ın tüm hilelere ve taşıma nüfusa rağmen sandıkta yenilmesine karşın, TC’nin Denktaş’ı hükmen galip ilan etmesi ile son ‘seçim’ yapıldı.

1981 seçimleri ve 1983 KKTC ilanı ile yapılan darbe arasında geçen zamanda çıkarması gerekenler gerekli dersleri çıkarmayıp aynı ‘demokrasi oyunu’na devam ettiler.

1981’de son kez oynandı demokrasi oyunu… 1981 seçimlerinden sonra TC Dışişleri Bakanı İlter Türkmen UBP dışında bir koalisyon kurulmasına fiilen engel oldu. ‘‘CTP-TKP-DHP hükümetine müsaade etmediklerini’’ söyledi.

Bugün hâlâ 1981 ile 1983 arasında veremediği sınavın bütünlemesinde çakıp durmaktadır muhalefet. 1981’den sonraki bütün seçimler aynı şeyi yapıp farklı sonuç bekleyen ahmaklığın tekerrüründen ibarettir.

Ahmaklığın mükâfatı ve mazereti vardır her zaman. ‘Oyuna dahil olmazsak her istediklerini yaparlar’ mazereti her zaman işe yaradı…

2022’nin başında yaşadığımız sine-i millet tartışması da buydu: ‘Meclisi terk edelim da UBP her istediğini yapsın?’ dediler… Sonra da UBP-CTP mutabakatıyla anayasayı deldiler, UBP’ye yaptırmayacakları ne varsa, beraber yaptılar. Sonra kendi deldikleri anayasa üzerinden anayasa-sistem tartışmasını harladılar…

Ankara her istediğini yapamasın diye ortaya atlayan muhalefet yaptı Ankara’nın her istediğini hep. UBP’nin geçirmeye yanaşmadığı ve cesaret edemediği İTEM, KDV, Bileşik Faiz ve Muhaceret Yasalarını ‘‘oyunu bozmak için’’ oyuna giren CTP’ye yaptırdı Ankara.

Madem konu buraya geldi, Zeki Beşiktepeli rahmet istedi…

O günlerin tanığı Beşiktepeli şöyle diyordu:

‘‘Taksimi süsleyerek söylemek sizce nasıl daha güzel olabilirdi?

1995 yılından beri İTEM (İskân Topraklandırma Eşdeğer Yasası’nın) ilgili maddesinde eşdeğercinin dışında tahsisten, mücahitlik puanı veya kirasında olan mülkleri puan satın alarak mülkiyetine geçirme hakkını veren bu maddenin değişiminin yapılmasında öncülük yapan bu kahramanlardı… Bileşik Faiz, KDV’nin getirilmesini de kabul eden bu düşünceydi.

Daha sonra Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık, Bakanlar, tümü de CTP kontrolundayken Muhaceret Yasası’nın değişimini yapan ve her gelene ve kaçak olana o dönemde yaptıkları değişiklerle kapıları sonuna kadar açan ve kendi dönemlerinde 2005-2008 döneminde 54 bin kişiye vatandaşlık veren bu zihniyetti.

Sorduğunuz zaman ilgili bakana normal yoldan vatandaş oldular cevabını veriyordu…

Yani Bakanlar Kurulu vermedi diye söylüyorlardı. Bunu da topluma böylece yutturmaya çalışıyorlardı…

Ama soruyu sorduğunuz zaman; bir kişinin devlete maliyeti nedir? Cevap veremiyorlardı ancak gülümsüyorlardı.

İlk DP-CTP ortaklık hükümeti, 94’te kurdukları hükümet döneminde geçti… Bu dönemlerde hasbelkader biz de parti meclisinde bulunduk.

Ve o dönemde İTEM,  BİLEŞİK FAİZ, KDV ve buna benzer değişiklikleri Parti Meclisi’nde karara bağlayarak parlamentoda yasalaşmasını sağladılar.

Bunları o dönemde çok tartıştık ama nafile…

Çünkü partinin içerisinde sol ilkelere bağlı 5-6 kişi kalmıştık. Onlar KKTC ve ‘ayrı halk’ temeli üzerinden savaşla ortaya çıkan yapıyı hukuki kabul etmişlerdi.

Nasıl BM ve BM’ye üye devletler kuzey Kıbrıs Türkiye’nin İŞGALİ altındadır der ve kararlar alır, bu kararları reddediyorlardı.

O dönemde de bu temelde siyaset yapıyorlardı.

Bundan dolayı İŞGALCİnin yanında yer alarak siyaset yaptılar’’…

Annan Planı’nda 45.000 yerleşimcinin ‘Birleşik Federal Kıbrıs’ yurttaşı olması için canını dişine takan CTP, arkasından gelen üç senede 54.000 yerleşimciyi daha KKTC vatandaşı yaptı. Ve Talat bu defa onlar için pazarlık masasına oturdu Hristofyas’ın karşısına…

UBP’nin yapmaya cesaret edemediklerini Türklüğünü ve Türkiye düşmanı olmadığını ispat etmeye soyunan CTP’ye yaptırdı Ankara.

Ankara’nın en iyi silahı oldu Kıbrıslılara karşı ‘Türkiye düşmanı’ söylemi ve ‘Türklüğünüzü ispat edin’ ölçeği…

(6 Ekim 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author