Meçhul sömürgeci anıtı

Aziz Şah – Televizyonun ekranı açık, muhalif bir Türk gazeteci Halil Falyalı’ya kin kusuyor. Elinden gelse mezardan çıkaracak, elleriyle öldürüp baştan gömecek…

Neresinden tutsan ahmakça analizler… Kumarhane ve betle siyaseti finanse edip Kıbrıs’ın kuzeyini yönettiğini söylüyor Falyalı’nın. Şimdi Falyalı ölü, kim yönetiyor acaba?

1950’lerde Özel Harp Dairesi’nin temelini attığı, 1974’te işgalden sonra Ecevit’in iskeletini tamamladığı, 1980’lerde finansallaşma ile Kenan Evren ve Turgut Özal’ın çatısını yaptığı, 1990’larda Susurlukçuların kiremitlerini dizdiği, 2000’lerde Erdoğan’ın boyasını tamamladığı bu düzenden Halil Falyalı’yı sorumlu çıkarıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kıbrıs’ı kolonileştirme politikasını aklayamazsınız.

Falyalı’yı öldürdünüz… O ölü olduğuna göre kimdir burayı yöneten?

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin işgali altında bir yerden bahsettiğini bir an hatırlasa, bu kadar saçmalamayacak Türk gazetecisi!

Kıbrıs’ın kuzeyinde yerli Kıbrıslı 45 bin kişi mi kaldı, 50 bin kişi mi diye papatya falı açarken, Recep Tayyip Erdoğan çıkıp Kıbrıs’taki 40 bin işgal askerine ve cephaneliğe yenilerini ekleyeceğiz, diyor…

Güvenliği sağlayamıyormuş 40 bin asker… Doğrudur, 40 bin asker, TC askerine bağlı Alt Yönetim polisi ve Sahil Güvenliğin tuttuğu kıyılardan geliyor Türk mafyası…

Gazetemizi kurşunladılar TC Elçiliği binasının çaprazında Lefkoşa’nın göbeğinde…

Sedat Peker’in adamları gelip 8 kurşunla Eray Kenanoğlu’nu vurdu Girne’nin göbeğinde…

Bulut Akacan’dan 1 Milyon Sterlin haraç isteyen Elazığ’lı Ulucanlar babasını vurdu Bellapais’te…

Gene Bellapais’te Halil Falyalı çapraz ateşte öldürüldü…

En önemlisi Kutlu Adalı’yı öldürdünüz. Sonra da dosyasını gösterip rafa kaldırdınız dalga geçerek!

Ankara’da Susurluk-JİTEM Davası’nın dosyasında Kutlu Adalı’yı öldüren UZİ’ler var, Kutlu Adalı’nın adı yok. Neden?

1993-96 yılları arasında işlenen 19 faili meçhul cinayetin görüldüğü davada bir tek Kutlu Adalı’nın adı yok.

Belinde Jeriko ve UZİ marka silahlarla uçağa binip Kutlu Adalı’yı öldürmek için geldi TC Devlet görevlisi Korkut Eken ile ‘eleman’ı Atilla Peker Kıbrıs’a…

“Özel Harp Dairesi”nin Kıbrıs ayağı Sivil Savunma Teşkilatı’nın başındaki Galip Mendi’nin ifadesiyle Atilla Peker ve Korkut Eken’in altına da “Beyaz Toros” verdiler…

Çeyrek asır önce Kutlu Adalı öldürüldüğünde bodyguard bile olmayan Halil Falyalı ‘kralmış’…

Adalı öldürüldüğünde Falyalı yoktu, Adalı öldürüldükten sonra Falyalı’yı yaratıp yok ettiler. Çeyrek asır önce de Falyalı yoktu, bugün de yok. Falyalı yokken kim yönetiyor bu diyarı?

Bütün silahlar ve tetikçiler Türkiye’den geliyor, emir Türkiye’den geliyor, caniler Türkiye’ye kaçıyor… 

Türk gazetecisi Kıbrıslılara Ankara’da Susurluk-JİTEM Davası’nın dosyasında Kutlu Adalı’nın adının neden olmadığını söylesin…

Halil Falyalı öldü konuşamaz. Diriyken konuşmadı ki ölüsünü konuşturasınız…

Halil Falyalı’nın sırları ne ki!

Kıbrıs’ta nesillerin ömrü TMT’nin tetikçilerini ve tetikçilerin öldürdüklerini konuşturmaya çalışmakla geçti. Tetikçiler de öldü, tetikçilerin öldürdükleri de öldü. Ama biz ölüleri konuşturmaya çalışıyoruz hâlâ!

Ey Türk gazetecisi! Siz tetikçilerin ve kurbanların konuşmamasını isteyenlerdensiniz… Çünkü onlar konuşursa ‘Milli Dava’ savaş suçları mahkemesinde görülür!

Türkiye’nin askeri işgali altında bir yerden bahsettiğinizi unutmayın Kıbrıs’ın kuzeyi hakkında konuşurken. Bir gece ansızın TC devletinin bankalardaki hesaplarımıza el koyup Kıbrıs Lirası’nı TL’ye dönüştürdüğünü, limanlarımıza el koyup uluslararası ticarete ve trafiğe kapattığını, sonra da kapalı bölgeye off shore bankalarını ve kumarhanelerini taşıdığını unutmayın konuşurken…  

Bak Türk gazetecisi!

‘‘Halil Falyalı UBP’yi finanse ediyordu’’ diye bir şarkı tutturmuşsun. Sen daha oraşdasın… Da UBP Denktaş’ın partisidir. Çok sevdiğiniz ‘milli şef’ Denktaş’ın…

Halil Falyalı’yı mezardan çıkarıp üzerinde tepinirken Falyalı ile aynı cephede olduğunuzun bile farkında değilsiniz…

Kutlu Adalı’yı öldüren UZİ’ler Ankara’da Susurluk-JİTEM Davası’nın dosyasında iken Adalı’nın adı dosyada neden yok, bundan haber ver ey meçhul sömürgeci!

(11 Ekim 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author