Kıbrıs mahkemeleri Türkiye mafyasını yargılayamaz (2)

Aziz Şah – Ağustos ayında garip bir haber çıktı. 77 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Kıbrıs’ın işgal bölgesine girişi yasaklanmış…

Hem de dalga geçer gibi, ‘‘KKTC İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler’in imzası ile 5 Ağustos 2022 tarihinde Polis Genel Müdürlüğü’ne verilen resmi talimatla, organize suç örgütleri, sanal bahis çeteleri ve çeşitli suçlarla adı anılan 77 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının KKTC’ye girişi yasaklandı’’ diye verdiler haberi…

TC Büyükelçisi ve GKK ile KTBK komutanlarının idaresindeki bir kara parçasında yetkisiz ‘‘KKTC İçişleri Bakanı’’ Türkiye yurttaşlarına yasak koymuş!

Polis askere bağlıyken İçişleri polise nasıl talimat verdi? Bu soru absürt bir tiyatro oyununun konusudur.

Senelerce işgal rejiminin ‘sivilleşmesi’ için slogan olarak ‘‘polis sivile bağlansın’’ dendi. İşgal rejimi sivilleşir mi? Bu soru da absürt bir tiyatro oyununun konusudur.

‘‘Polis sivile bağlansın’’ sloganı bir illüzyondu, ancak askeri rejim buna bile tahammül edemedi…

Sene 2000, Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı Kıbrıslıların karşısına dikilip şöyle der:

-“Her ihanetin bedeli vardır ve bu bedel ödenecektir… Oklar hedefe ulaştıkça ve hedefin kalbine girdikçe, canı yananların bağırtısını duyuyorum ve bir kez daha ne kadar haklı olduğumu görüyorum…”

Generalin bu sözleri söylemesinin nedeni, polis sivile bağlansın talebi idi. İşgal rejiminin ‘normal’ bir devlet olduğuna inanmış Kıbrıslılar Norveç’teki gibi polisin sivile bağlanmasını istiyordu.

22 sene geçti bu olayın üzerinden, polis sivile bağlanmış olsaydı Öztürkler’in polise talimat verdiğine belki inanabilirdik…

İşgal rejimi aklımızla dalga geçmeyi sevdiği için, yetkisi olmayan makamları yetkili gösterir… Onlar da söz verici koltuğunda atıp tutarlar!

İşin gerçeği, ‘‘Türk ordusu Türk vatandaşlarının Kıbrıs’ın kuzeyine girişini yasakladı’’ diyemeyecekleri için yem olarak ‘‘KKTC İçişleri Bakanlığı’’nı attılar ortaya…

Kıbrıs’ta suç işleyip, Türkiye’ye deport edilen, daha sonra da ‘‘Bakanlar Kurulu’’ kararı ile affedilen nicelerini gördük. Suç işleyip deport edilenlerin deport kararı bile iptal edilirken, nerden icap etti bu 77 kişiye giriş yasağı konması?

Kıbrıs’ın kuzeyini pis işler çevirmek için rehin tutuyor Türkiye…

Kıbrıs’ın kuzeyinde mafyası rahat cirit atsın diye ‘‘Kıbrıs sorunu’’ çözülemiyor.

Lefkoşa Uluslararası Havalimanı, Mağusa ve Timbu (Ercan) limanlarının uluslararası ulaşıma-ticarete açılması önerisini, Kıbrıs’ın kuzeyi uluslararası denetim ve hukuka tabi olmasın diye kabul etmiyor Türkiye.

Pis işleri için rehin tuttukları bir toprak parçasına Türk mafyasının girişinin yasaklanması ironiktir…

Kıbrıs’a giriş yasağı konan TC vatandaşlarının bazılarının Kıbrıs’ta halihazırda ağır cezalık davaları var!

TC Devleti suçlu yurttaşlarına Kıbrıs’a giriş yasağı koyarak onları Kıbrıslı yargıçların adaletinden koruyor ya da onları buradan uzak tutarak başka mafya gruplarına alan açıyor…

TC Devleti ve hükümetleri ile ters düşen Kıbrıslıların Türkiye’ye girişinin yasaklanmasına alışkınız. İlk Necati Özkan, sonra bazı devrimci gençler, ardından Özker Özgür ve AKP devrinde yüzlercemizin Türkiye’ye girişi yasaklandı. Sömürgeci TC, işgal ettiği ülkenin insanına işgalci gibi davranıyor…

Ancak yarım asırdır Özel Harp Dairesi ve onun mafyası tarafından arka bahçeye dönüştürülen Kıbrıs’ın işgal bölgesine ‘bazı’ TC vatandaşlarının girişi neden yasaklansın ki?

Kıbrıs’taki davaları göremesinler diye ya da girişi yasaklanmamış mafya fraksiyonlarına alan açılsın diye…

Türkiye’de görülen Halil Falyalı cinayeti davasında yargılanan Söylemezler, Falyalı’nın ölümünden sonra Kıbrıs’a geldikleri söylenen Sarallar ile TC Sömürge Valisi Ali Murat Başçeri’nin köylüleri olduğu söylenen Ulucanlar Kıbrıs’a girişi yasaklanan 77 kişi arasında.

Bu yasaklamayla görülemeyecek davalardan bazıları: Ulucanlar’ın Mehmet Akacan’ı vurdurması, Ulucanlar’dan Bulut Akacan’a ölüm tehdidi, bir restoranın kurşunlanması, satırla adam yaralama ve Halil Falyalı cinayetindeki Söylemez kardeşler bağlantısı…

Ankara Türk mafyasının Kıbrıs’a girişini mi yasakladı, yoksa Kıbrıs mahkemesine Türk mafyasını yargılayamazsın mı dedi?

(19 Ekim 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author