Başsavcı’nın Üst Koordinasyon Kurulu toplantısında ne işi var?

Aziz Şah – Ersin Tatar döneminin en güzel tarafı bu: Askeri Rejim çırılçıplak!

Tatar Ankara tarafından Silihtar bekçiliği görevine getirildikten sonra sık sık haberler çıkmaya başladı ‘Üst Koordinasyon Kurulu toplandı’ diye…

Ne Talat’ı ne Akıncı’yı yanaştırdılar Generallerden ve TC Elçisinden oluşan Koordinasyon Kurulu’na ama Tatar’ı biblo gibi oturtuyorlar masanın başına…

‘‘Ankara otur derse otururum, kalk derse kalkarım’’ diyen Mehmet Ali Talat ile Ankara’nın kendisine verdiği dersten sonra bile ‘‘Tek sığınılacak limanımız Türkiye’dir’’ demeye devam eden Mustafa Akıncı’ya Askeri Rejim’in güvenmemesi sömürgecinin yönetim biçimidir. Kendisine güven duyulmayan işbirlikçi kendini ispat etmek için daha çok çalışır…

Rejime en iyi hizmeti Akıncı ve Talat sundu.

Akıncı ve Talat ahaliye ‘‘işgal yok’’ diyerek, Rumlara da ‘‘Ankara’yı değil, bizi muhatap alın’’ diyerek Askeri Rejimi perdelediler. Tatar ise spot ışıklarını işgalcinin üzerine çevirdi!

Anastasidis’le ilk görüşmesinde Tatar, ‘‘Müzakerelerden sorumlu TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’dur’’ dedi ona…

***

Geçtiğimiz günlerde Üst Koordinasyon Kurulu geniş katılımlı bir toplantı yaptı. Üç oturumlu…

Siz da ‘‘KKTC meclisi’’nde yapılan yasalarla ve Bakanlar Kurulu’ndaki yetkisizlerin aldığı kararlarla yönetilir zannedin İşgal Bölgesi. Sonra da yasalar ve kararlar mahkemeye taşınınca, hem ‘demokrasi’ var zannedin hem de ‘yargı bağımsızlığı’…

Diyanellos muhalefeti UBP’ye laf soktuğunda gofa gelin. Ama polisin askere bağlı olduğunu bile inkâr etsin sonra Tufan Erhürman gözünüzün içine baka baka…

Diyanellos muhalefetinin işi bu: İşgal Rejimi’ni perdelemek… Ama rejim CTP’nin perdesine sığmıyor!

Silihtar’dan yapılan açıklamaya göre:

Sömürge Valisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu huzurunda gerçekleşen Üst Koordinasyon Kurulu toplantısının dikkat çeken konukları vardı.

Kıbrıslı kendi uydurduğu ‘‘son kalemiz yargıdır’’ yalanına inanır. Olmadık anlamlar yüklenir mahkemelere. Halbûki Anglosakson İçtihat Hukuku, Kıbrıs Cumhuriyeti hukuku ve AİHM içtihatının ortak birikiminin yansımasıdır mahkemelerin ‘bağımsız’ olduğunu düşündüren size…

Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi’nde Kıbrıslı Rum ve Türk vekillerin beraber kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sayesindedir bir nebzeye kadar işgal altında nefes alabilmemiz. Farkında değilsiniz ama Kıbrıs Cumhuriyeti’ne çok şey borçluyuz…

Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘pasaport dairesi’ olarak görmeyi bıraktığınız gün bir Cumhuriyet’in yurttaşı olarak insan haklarımızla yaşama onuruna erişebileceğiz…

O güne kadar sömürge idaresinin tebaaları olarak onursuzlaştırılmaya devam edeceğiz.

İşgal Rejimi’nin en yüksek idari birimi olan Üst Koordinasyon Kurulu’nun toplantısına Başsavcı Sarper Altıncık ve Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan da çağrıldı.

Polis Genel Müdürü’nün Üst Koordinasyon Kurulu toplantısına çağrılmasında şaşıracak bir şey yok. Çünkü polis askere bağlı, askerden emir alır…

Başsavcı’nın da Üst Koordinasyon Kurulu toplantısında yer almasında şaşıracak bir durum yok. Ama biz gene şaşırmış gibi yapalım…

Çünkü şaşırmayı bırakırsak, ne soracak ne yazacak bir şey kalır!

Hade Polis Genel Müdürü’nü anladık askerden emir alır. Başsavcı’nın ne işi var toplantıda, Başsavcı da mı askerden emir alır?

Burada emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel’in bilgisine başvuralım:

‘‘KKTC’de savcıların görev yaptığı Hukuk Dairesi, Hükümetten bağımsız bir kuruluştur. Ceza davalarında Polisin Adli Şubesi’nin, hukuk davalarında ise devletin diğer organlarının hukuk danışmanlığını yapmaktadır (…) KKTC Anayasası ceza davalarında son sözü söyleme yetkisini Başsavcıya vermiştir. Başsavcı Hükümetten tamamen bağımsız olarak son sözü söyleme yetkisine sahiptir. Bu çok yerinde bir düzenlemedir. Siyasi iradenin ceza davalarına müdahalesini önlemektedir’’…

Bağımsız olduğu iddia edilen Başsavcılık makamının Askeri Rejim’in siyasi kararlar aldığı toplantısında ne işi var?

Askeri Rejim aldığı kararların Anayasa’ya uygunluğu konusunda Başsavcı’ya akıl mı danıştı?

(30 Ekim 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author