Imagine projesinden çıkılması Üst Koordinasyon Kurulu kararıdır

Aziz Şah – Yazmaktan usandım: Kıbrıs’ın kuzeyi TC’li iki General ve TC Elçisi’nden oluşan Üst Koordinasyon Kurulu tarafından yönetilmektedir.

Meclis, Bakanlar Kurulu ve ‘‘Ankara otur derse otururum, kalk derse kalkarım’’ diyen Silihtar bekçileri Üst Koordinasyon Kurulu’nun aldığı kararları topluma izah edenlerdir sadece.

Düşünün: Üst Koordinasyon Kurulu toplantısı yapılmış. Toplantıdan sonra General kürsüye çıkıyor ve kararları okuyor… Her toplantı sonrası bir 12 Eylül gibi!

İşte General o fotoğrafı vermesin diye Silihtar, Meclis ve Başbakan var.

Talat demişti ki: Ankara otur derse otururum, kalk derse kalkarım.

Tatar ise demişti ki: Ankara’nın adamı olmaktan gurur duyuyorum.

Askeri rejimin Üst Koordinasyon Kurulu alır kararları, uşaklarına okutur.

Mesele sizsiniz… Bir götle üç iskemleye oturmaya çalıştığınız için beyniniz de bölündü: KKTC’cisiniz, federasyon istiyorsunuz, utanmadan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde de hak iddia ediyorsunuz.

Ne istediğinizi bilmiyorsunuz, herşeyi istiyorsunuz, hakkımız olanı da kaybediyoruz sizin yüzünüzden!

‘İşgal var’ diyenler bile nerenin işgal altında olduğunun farkında değil. Türkiye Kıbrıs’ta işgalcidir, evet. Ama Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti toprağında işgalcidir. Adını koyacaksınız işgal edilen toprağın…

20 Temmuz 1974’te Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’ne savaş ilan ederek topraklarının yüzde 40’a yakınını işgal etti. İşine geldiğinde ‘‘Garantör’’ olduğunu ve ‘‘Garanti Anlaşması’’nı ileri sürüyor.

Ama Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’ne savaş ilan etti. Yunan Cuntası’na ya da EOKA-B’ye değil, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne açıldı savaş. Bu yüzden bugün ‘Ateşkes’ diyorlar sürerduruma…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilen toprağında ‘alt yönetim’ olarak KKTC’yi kurdu Türkiye, işgalini perdelemek için. Siz de o perdede kukla oldunuz…

Geçen hafta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilen topraklarındaki sahte mecliste, ‘‘Karma evlilik çocuklarının Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu alması’’ konuşuldu…

Dedim ya bir götle üç iskemleye otururken beyniniz de bölündü!

Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarını işgal etti, sahte bir devlet kurdu, sizi de içine oturttu. ‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş’’ teklifini ise kabul etmiyorsunuz…

Federalist diyor ki: Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkıp yeni Federal Devlet kuracağız.

İki Devlet’çi diyor ki: İki devletli çözüm isteriz, Kıbrıs Cumhuriyeti Rumlara kalsın.

Sonra da Federalist CTP vekili Ürün Solyalı ile İki Devletçi UBP vekili Hasan Taçoy ‘‘KKTC meclisi’’nde düşman oldukları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin pasaportu üzerine konuşma yapıyorlar!

Devlet olduğunuzu iddia ediyorsunuz KKTC olarak… Sonra KKTC meclisinde başka bir devletin pasaportuyla ilgili konuşma yapıyorsunuz!

Federasyon-İki Devlet kavgası edermiş gibi yapan UBP ile CTP, KKTC meclisinde ‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlık hakkı’’nı konuşuyor… O zaman feshedin KKTC’yi, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönelim!

Bir fikir-siyaset insanında tek baktığım şey: Tutarlı ve ilkeli olmasıdır. Bir götle üç iskemleye oturanın ne başında ne götünde tutarlılık olur, götü başı ayrı oynar…

İşgal rejiminin yaptığı budur: Götü başı ayrı oynayanlarla doldurdu meclisi, Silihtar’ı, Başbakanlığı…

Keşke General alsa kağıdı eline, Üst Koordinasyon Kurulu kararlarını okusa kürsüde. Bakalım o zaman, Ersin Tatar açıkladığında bu kararları, lololo okuyanlar General’e de lololo okuyabilecek mi?

Ekim sonunda Üst Koordinasyon Kurulu toplandı Silihtar’da, hayli kalabalık bir bürokrat takımı çağrıldı toplantıya. Üç oturum yapıldı, gündemleri ise açıklanmadı.

Ama toplantıya çağrılanlara baktığınızda başımıza örülen çorapları görebilirsiniz. Özellikle şu üç isim benim dikkatimi çekti:

-Başsavcı Sarper Altıncık…

-Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı Növber Ferit Vechi…

-Cumhurbaşkanlığı Güven Yaratıcı Önlemler ve İki Taraflı Teknik Komiteler Koordinatörü Güneş Onar…

Üst Koordinasyon Kurulu toplantısına ‘‘İki Taraflı Teknik Komiteler Koordinatörü’’ katıldıktan 10 gün sonra Imagine Projesi’nin askıya alınmasına şaşırmayın. Yakında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun da başına bir şeyler gelebilir, mesela lağvedilebilir!

(5 Kasım 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author