Aliyev’in dediği gibi, ‘‘Onlar savaş suçlusudur’’…

Aziz Şah – 27-28 Eylül 2020’de başlayan Karabağ savaşı bir buçuk ay sürmüştü. 10 Kasım’da Putin’in Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’i karşısına alarak poz verdiği anlaşma ile sonra erdi.

1980’lere kadar Ermeniler Moskova’ya sadıktı. Ancak Ermenilerin tarihsel toprakları kabul ettikleri Dağlık Karabağ ve Nahçıvan’ı Sovyetler Birliği Azerbaycan idaresine bıraktığı için tarihsel bir kin de vardı. 1920’lerde Ermenistan’dan kopuk Dağlık Karabağ Azerbaycan’a verildi, Nahçıvan da bağlandı. Nahçıvan ince bir Ermenistan şeridiyle (Zangezur) Azerbaycan’dan ayrıydı. Dağlık Karabağ’da yaşayanların yüzde 77’si Ermeni’ydi, Nahçıvan’da ise sadece yüzde 1,5.

Karabağ’daki Ermeniler dönem dönem Ermenistan’a bağlanma talebi ile Moskova-Azerbaycan-Ermenistan yönetimlerine başvurdu. Mesele hep sıcak tutuldu SSCB dağılana kadar…

10 Kasım 2020’de varılan anlaşmayla Azerbaycan’ın Fuzuli, Cebrail, Zengilan ve Kubatlı’daki egemenliği tescil edildi, Azerbaycan ordusunun girmediği Kelbecer, Ağdam ve Laçin’in ise Azerbaycan’a teslim edilmesine karar verildi. Karabağ’ın içinden Şuşa ilçesine uzanan koridor Azerbaycan’a bırakıldı. Rus Barış Gücü de Karabağ’ın merkezi konumundaki Hankendi/Stepanakert’i içine alan cephe hattı boyunca konuşlandırıldı.

Savaştan iki sene sonra size Kafkaslar’daki durumu yazacak değilim. Bizim konumuz başka…

Bizim konumuz savaş suçu olarak yerleşimci nüfus yerleştirmek…

10 Kasım 2020’de varılan anlaşmadan bu yana ara ara gene çatışmalar oluyor.

Bir Azerbaycan askerinin öldüğü 2022 Ağustos’undaki provokasyondan sonra Azerbaycan karşılık verdi… Akabinde İlham Aliyev Devlet Televizyonu’na röportaj verdi.

12 Ağustos 2022 tarihli Anadolu Ajansı haberini aktarıyorum:

‘‘(…)Laçın, Zabuh ve Sus köylerinde yasa dışı iskân ettirilen Ermenilerin oradan çıkması gerektiğini vurgulayan Aliyev, “Orada kalmaları aslında bir savaş suçudur. Çünkü bu Cenevre Sözleşmesi’ne aykırıdır.

İşgalci ülke işgal ettiği topraklarda yasa dışı yerleşim yapamaz. Bu bir savaş suçudur. Belki orada yaşayan, Suriye ve Lübnan’dan gelen Ermeniler bunu bilmiyorlar ama Erivan yönetimi bunu iyi biliyor.

Bazılarının çıkmak istemediklerine dair haberler geliyor. Kendileri bilir. Onlar savaş suçlusudur. Bizim sabrımızı zorlamasınlar. İyilikle çıkıp gitsinler. Nereye gidecekleri bizi ilgilendirmiyor.” şeklinde konuştu(…)’’

İlham Aliyev Kıbrıs’ta Türkiye’nin 48 senedir işlediği savaş suçunu anlatıyor burada. Dahası taşıma yerleşimci nüfus savaş suçlusudur, nereye gidecekleri bizi ilgilendirmez, diyor.

Evlerinden kovduğu yerlilerin insan haklarını gasp eden işgalcinin ‘insan hakları’ işgalci devletin sorunudur.

Konumuz Ermeni-Azeri çatışması değil, konumuz her zaman olduğu gibi Türkiye’nin Kıbrıs’a nüfus taşıyarak işlediği savaş suçları.

Aliyev, Ermenistan’ın Suriye ve Lübnan’dan Ermenileri bölgeye yerleştirdiğini söylüyor. Türkiye de silah zoruyla evlerinden attığı Kıbrıslıların yerlerine Anadolu’dan nüfus yerleştirdi.

İlham Aliyev kadar ateşli olmasa da, Ekim 1975’te Kıbrıs Cumhuriyeti’nin BM Temsilcisi Zenon Rossides, Türkiye’nin Kıbrıs’ı kolonileştirmek için Anadolu’dan yerleşimci nüfus taşıdığını BM’ye yazılı olarak protesto eder.

Karşılığında taşıma nüfusu savunmak KTFD temsilcisi Vedat Çelik’e düşer. Denktaş adına BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim’a sunduğu mektupta, Türkiye’den ‘‘getirilenler’’ (imported) ‘‘misafir’’ (guest) ‘‘mevsimlik’’ (seasonal) işçilerden ve teknik kalifiye elemanlardan oluşmaktadır, der.

Vedat Çelik Denktaş adına sunduğu mektupta, Türkiye’den gelen işçilerin Kıbrıs vatandaşı yapılması ya da Ada’da daimi olarak ikamet etme hakkı tanınmasının söz konusu olmadığını söyler.

27 Kasım 1975’te bizzat Denktaş BM Genel Kurul’unda adaya taşınan nüfusun 1954-59 arası EOKA’dan kaçıp Britanya, Kanada, Avusturalya ve Türkiye’ye giden 30.000 (!) kişi olduğunu ve Türkiyeli nüfusun ise mevsimlik işçi olduğunu söyler.

Gemiden iner inmez oy kullanan, dipçikle vura vura evlerinden kovulan Kıbrıslıların evlerine yerleştirilen ve yerlilerin malları üzerlerine tapulanan savaş suçlusu nüfusu örtmek için çok çabaladı Denktaş.

Aliyev’in dediği gibi, ‘‘Onlar savaş suçlusudur’’…

(6 Aralık 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author