Aziz Şah – Şehit Aileleri ve Malûl Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan, TC Sömürge Valisi Metin Feyzioğlu himayesinde gerçekleştirdiği “21 Aralık Şehitler Haftası” konuşmasını şöyle bitirdi:
-“Kendi vatanımızda bizleri vatansız bıraktınız, bu utancın mimarı sizlersiniz, tarih sizleri affetmeyecektir”…
Tarih kimi affetmeyecekmiş?
-Ersin Tatar’ı!
“Papağana silah çekme” der büyük Türk şairi Küçük İskender, ama siz Tatar’a silah çektiniz…
1975’te Türkiye Kıbrıs’ın kuzeyine yerleşimci nüfus kolonisi kurarken Tatar 15 yaşındaydı. Tatar ne KTFD meclisinde “oy birliği” ile Türkiye’den nüfus taşınması kabul edilirken vardı, ne KKTC Kurucu Meclisi’nde Vatandaşlık Yasası görüşülürken vardı…
Şehit Aileleri Tatar’a “bizi kendi vatanımızda vatansız bıraktınız” diyor…
Çünkü Mehmet Ali Talat, Derviş Eroğlu ve Mustafa Akıncı dönemlerinde ödenen şehit kabirlerinin parasını Tatar ödememiş…
Biz şehit kabirlerinin parası ödenmediği için değil ki vatansız kaldık…
Biz Türkiye Kıbrıs’ın kuzeyine taşıma nüfus boca ettiği için vatansız kaldık.
Kıbrıs’ın kuzeyine nüfus taşınması projesini de TC Büyükelçiliği Yardım Heyeti yürüttü.
Gürsel Benan arkasına TC Sömürge Valisi’ni aldı, Tatar’a “Kendi vatanımızda bizleri vatansız bıraktınız” dedi ama bu söz Raif Denktaş’a aittir…
Raif’in sözü şöyledir:
-‘‘Kendi vatanında vatansızlığa mahkum edilmek istenen dünyadaki ender halklardan biri olma durumundan kurtulmalıyız’’…
Kıbrıslı Türk toplumu neden vatansız kaldı Raif’e göre?
Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine boca ettiği nüfus yüzünden…
Arif Hoca ve Raif Denktaş, bu memlekette kendi sözünü söylemekten sakınanların, arkasına saklandığı iki isimdir. Dahası, Arif’in ve Raif’in arkasına saklanırken, onların söyledikleri sözlerin içini boşaltırlar…
Arif Hasan Tahsin’in yerleşimci nüfusa çektiği “Hassiktir”, oldu “Arif Hoca’nın dediğinden”…
“Arif Hoca’nın dediğinden” sözü ile Arif Hasan Tahsin’in bir ömür söylediklerinin içini boşalttınız. Arif Hoca’nın her insan gibi çok kusuru vardır ama kusursuz olduğu bir yer vardı: Yerleşimci nüfus sömürgeciliği karşısındaki ilkeli duruşu…
Bugün CTP, TKP-TDP, BY gibi “Kıbrıslı Türk solu”nun partilerinin savunduğu yerleşimci nüfusa tahammülü yoktu. “İşgalin artçı kuvvetleri” derdi yerleşimci nüfusa…
Şimdilerde TC’nin Kıbrıs’ın kuzeyine boca ettiği, savaş suçu yerleşimci nüfusa karşı çıkan bizim gibi insanlara “Kıbrıs milliyetçisi” derler ya, Arif Hoca tam da o anlamda “Kıbrıs milliyetçisi”ydi. Kutlu Adalı da bu anlamda “Kıbrıs milliyetçisi”ydi…
Arif Hoca ve KTÖS, Türk Lirası kullanımına ve TC’den nüfus taşınmasına ilk andan karşı çıktı. 40 sene sonra değil, o gün karşı çıktılar…
20 Temmuz 1974’ten sonra Kayıt Dairesi Müdürlüğü ve Nüfus Başyazmanlığı’na getirilen Kutlu Adalı, “anayasa ve yasalara, tüzük ve nizamlara” aykırı olarak taşıma nüfusa “kimlik” vermeyi reddettiği için önce TC Elçiliği’ne çağrıldı Onur Öymen’in hakaretine uğradı, sonra da görevden alındı. Sonunda da TC Özel Harpçileri tarafından öldürüldü…
Bizim bugün yazdıklarımızı Arif Hoca ve Kutlu Adalı 80’lerde 90’larda yazdı. O yüzden “mezar taşı yazıyoruz” derim çünkü ölü ölmüştür, bari mezara dik girelim!
Kutlu Adalı’yı yasa ve tüzüklere aykırı “kimlik” vermeyi reddettiği için çağırıp hakaret ettikleri TC Elçiliği’ni arkasına almış Şehit Aileleri Derneği Başkanı “vatansız kaldık” diyor…
Ama o sözün sahibi Raif’tir. Raif’in dediği gibi “önlerine gelen herkesi ha bire yurttaş yaparak” bizi vatansız bıraktılar.
Raif vatansızlığa mahkum edildik,
-“Çünkü bu memleketin sosyal dokusu değişmektedir kötüye doğru ve buna şu veya bu şekilde son verilecektir. Biz yasal ve barışçı yollardan son verilmesi gereğine inanıyoruz, çünkü bizim ne kaybedecek bir şeyimiz vardır ne de başka gidecek yerimiz. Bu memlekete sahip çıkacağız ve bizimdir diyeceğiz. Önüne gelen gelip bunun içerisinde vatandaş olamaz” diyordu…
Sömürge Valiliği’ni arkasına alarak konuşan rüzgâra karşı işer…
(28 Aralık 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
