Kil sanatı, çömlekçilik ve antik Kıbrıs’ın eşsiz sanatı

A.G. Leventis Vakfı Antik Kıbrıs Galerisi, Toronto, Ontario, Kanada

Bu makaleyi Yunanca ve İngilizce olarak da okuyabilirsiniz.

Milan Theophilou-Woolley – Ontario Kraliyet Müzesi (OKM) bir dizi uluslararası ve yerel eser ve sanat koleksiyonunu sergilemektedir. Kalıcı galerilerinden biri olan A.G. Leventis Vakfı Antik Kıbrıs Galerisi, yaklaşık 300 eserden oluşan küçük ama temel bir koleksiyondur. Bu eserler M.Ö. 2200-2230 yıllarına kadar uzanmakta ve beş ana bölüme ayrılmaktadır: Bir Bakışta Antik Kıbrıs, Antik Kıbrıs Çanak Çömlek Türleri, Antik Kıbrıs’ta Sanat ve Toplum: Yorumlar, Heykeller ve Kıbrıs ve Ticaret. Antik Kıbrıs sergisi OKM’un üçüncü katında Ege, Antik Yunan ve Antik Mısır sergilerinin yakınında yer almaktadır.

Kıbrıs’ın arkeolojik kayıtları M.Ö. 7000’lerden beri mevcuttur ve bu kayıtlar öncelikle yerli Kıbrıslılardan ve onların bakır ve ahşap işçiliğinden etkilenmiştir. MÖ 2300 lere gelindiğinde, Anadolulu göçmenler “kırmızı mal” ve farklı bakırcılık yöntemlerini kullanarak Kıbrıs eserlerini etkilemeye başlamıştır.

Sergide Kıbrıs’tan “Akdeniz’in kavşağı” ve “bakırın ülkesi” olarak bahsedilmekte ve çevresindeki bölgelere tamamen özgü bir sanat ve çömlekçilik tarzına ev sahipliği yaptığı belirtilmektedir. Kıbrıs aynı zamanda Geç Tunç Çağı’nda sofistike bronz işçiliği ve metal işçiliği becerileriyle de ünlü bir bölge olarak tanımlanıyor. Antik Kıbrıs sergisindeki eserler, Kıbrıs eserlerinin Antik Yunanlılar ve Romalılar, Asurlular, Fenikeliler, Persler ve hatta Doğu Asya’dan nasıl etkilendiğini göstermektedir. İnce oyma teknikleri de dahil olmak üzere küçük stilistik detaylar, Kıbrıs’ın yerli eserlerinde yaygın olarak bulunmayan dış etkilere işaret etmektedir.

Bu sergide yer alan bazı eserler, en önemli arkeolojik çalışmaları ve antik eser ticareti İngiliz sömürge döneminde Kıbrıs’a odaklanan Alman arkeolog Max Ohnefalsch-Richter tarafından yapılan bulguları içermektedir. Ona atfedilen eserler arasında Frangissa’daki (Tamassos Arkeoloji Alanı yakınında) Apollon’un kırsal kutsal alanındaki bulgular da yer almaktadır. Bu bölgeye yayılan mevcut köyler arasında Politiko, Episkopio ve Pera bulunmaktadır. OKM, Ohnefalsch-Richter’in kalabalık heykel kaideleri, kireçtaşı parçaları ve pişmiş toprak heykeller de dahil olmak üzere çeşitli kazılarına ev sahipliği yapmaktadır.

Bu serginin öne çıkan bir diğer özelliği de Kıbrıs arkeolojisinin eşsiz niteliğine yapılan vurgundur. Çevre bölgelerden birçok etki olsa da, Kıbrıs eserleri yerel malzeme ve tasarımlara dayanmaktadır. Antik Kıbrıs’ta heykeltıraşların mermere yerel erişimi yok, bu nedenle Lefkoşa’nın doğusundaki Mesaoria Ovası’nda bulunan bol bir kaynak olan kireçtaşına güvenmek zorunda kaldılar. Kireç taşının kullanımı Kıbrıslı heykeltıraşların diğer kaynaklarla oluşturulamayacak ince detaylar yaratmasına olanak sağlamıştır. Ayrıca, Kıbrıslı heykeltraşlar heykelleri için pişmiş topraktan da yararlanmışlardır. Kıbrıslı heykeltraşlar, Tunç Çağı ve Arkaik dönemde Kıbrıs’ta güçlü Yerli sanat özellikleri taşıyan pişmiş toprak eserler üretmişlerdir. Bu terrakottalar, Kıbrıslı karakterleri, idolleri ve yerlileri engelleyen el yapımı figürinleri. Bu eserler sanatsal özgünlüklerini günümüze kadar korurken, Kıbrıs’ın yerli sanatı yabancı müdahaleler ve çevre halkalarla yapılan ticaret nedeniyle M.Ö. 5. yüzyılda büyük ölçüde yok olmuştur. OKM’un A. G. Leventis Galerisi’ndeki bu eserlerin Kıbrıs’a özgü tasarımları ve işçiliği, Kıbrıs sanatının özelliklerinin ulusal ve uluslararası müzelerde korunmaya devam ettiğini gösteren önemli bir hatırlatmadır. Antik Kıbrıs’a ve Kıbrıslılara yönelik bu bakış açısı kendi müzelerimizde nasıl uygulanabilir?

Müzeye yapılacak bir gezi, tarihin bize yabancı olan yönleri hakkında büyük bir içgörü sağlayabilir. Ancak, bu eser koleksiyonu, antik sanatta benzersiz bir Kıbrıslılığın düşünülemez olmadığını vurgulamaktadır. Belirli malzemeler ve üsluplar Kıbrıs eserlerinin özellikleridir. Bir serginin Antik Yunan tarihine daha yakın bir yere yerleştirilmesi, Kıbrıs eserlerinin kültürel tarihimizi anlamadaki önemini azaltmamalıdır. Sanatımızın eşsiz özelliklerinin farkına varırsak, bunu kendimizde de görmeliyiz.

15/01/2023

About the author