Devlet dersinde öldürülenin adaletini devlet sağlayamaz

Aziz Şah – Adıyaman’da bir enkazın önünde Habertürk muhabiri Gülçin Hacıevliyagil Ayçe canlı yayındayken bir hemşire kameranın önüne atılıp,

-“Adıyaman’ı 3 gün boyunca kaderine terk ettiler… İnsanlar burada 3 gün boyunca enkaz altında soğuktan, açlıktan öldü. Ne yapalım biz? Cumhurbaşkanı buraya gelsin. Gelsin bakalım yüzü yetiyor mu? Adıyaman’da 1 tane vekil, üst düzey yönetici yok” diye haykırdı.

Haberi öğlen gördüm, akşam geldim eve açtım ekranı, polis yerle bir olmuş şehirde ne yapmış ne etmiş hemşireyi bulmuş, gözaltına almak istemiş. Belki de siz bu yazıyı okurken “cumhurbaşkanına hakaret”ten tutuklanmış olur…

-“İnsanlar burada 3 gün boyunca enkaz altında soğuktan, açlıktan öldü” cümlesi Kıbrıs’ta cenazede duyduğum “Donarak öldüler hiçbir şey yapamadık” cümlesi olarak dönmeye başladı kafamda…

Enkazın altında Kıbrıslılar donarak ölürken, kendi vatandaşları gibi bizim vatandaşlarımızı da ölüme terk eden AFAD’ı düşündüm…

Sonra TC’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki uşakları geldi aklıma: “Bütün yardımlar AFAD’a gidecek” diye buyurdular…

Bizim çocuklarımız ölürken AFAD ne yaptı?

Kıbrıslılara mezar olan İSİAS enkazından tek bir çivi dahi almayan AFAD’a yardım için maaşlardan kesinti ve herşeye deprem vergisi koydular!

Sömürge Valisi Metin Feyzioğlu’nun makyaj tutmayan “kardeşlik hukuku” nutuklarıyla olmuyor…

“Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında,

Bir teneffüs daha yaşasaydı

Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür

Devlet dersinde öldürülmüştür”…

Metin Feyzioğlu’nun “kardeşlik hukuku” hükümsüzdür, Ece Ayhan’ın “devlet dersindeyiz” çünkü!

Bizim çocuklarımız kara mermerin altında nefessizken Türkiye’nin AFAD’ı ne yapıyordu? Neden bir gün boyunca Kıbrıslılara AFAD’ın Kıbrıslı çocukları ve öğretmenleri kurtardığı yalanı söylendi? “Kardeşlik hukuku” hamaseti devlet dersinde gömülmüştür!

İkinci günün sonunda üçüncü günün şafağında Kıbrıs’tan vinç gitti İSİAS Otel enkazına naaşları çıkarmaya…

-AFAD’a gidecekmiş ama bütün yardımlar, diye buyurdu saray şarlatanları.

Belki siz bu yazıyı okurken, bana bu yazıyı yazdıran Adıyamanlı hemşire tutuklanmış olur:

-“Cumhurbaşkanı buraya gelsin. Gelsin bakalım yüzü yetiyor mu?”

İSİAS Otel’in ortaklarından Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Amine Bozkurt ve Şule Özbek yakalanmış…

Türkiye İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Taner Yüzgeç’in sözünü düşünüyorum: “Müteahhit tetikçidir!”

Sonra hukukçu Celal Ülgen’in lafını düşünüyorum: “Bütün müteahhitleri tutuklasanız ne olacak!”

Ve eski Cumhuriyet Savcısı Ali Özgündüz’ün 1999 depreminden sonra müteahhit Veli Göçer “günah keçisi” olarak tutuklandı, diğer müteahhitler de “Rahşan Affı”yla paçayı kurtardı sözü geliyor aklıma…

Celal Ülgen ve Ali Özgündüz’ün kötümserliğini zırh edinin eğer İSİAS katliamı davasının sonuna kadar yürümek istiyorsanız…

Kıbrıslılar “müteahhit tetikçidir” ne demektir, anlamıştır. Çünkü tarihimiz faili meçhullerle dolu. Her tetikçinin azmettiricisi vardır, müteahhidin azmettiricisi de devlettir.

İSİAS katliamı davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidecek. Çünkü Türkiye’de azmettirici devlet yargılanmayacak…

İSİAS katliamı davasına benzeyen bir dava var Türkiye tarihinde. 1 Mayıs 2003’te Bingöl’de 6,4’lük depremde Çeltiksuyu Pansiyonlu İlköğretim Okulu’nun koğuş bloku çökmesi sonucu 1’i öğretmen 84’ü öğrenci 85 kişi hayatını kaybetti.

Recep Tayyip Erdoğan taze başbakan olarak “Malzemeden çalınmış, ihale şartlarına uyulmamış, suçlular masaya getirilecek” dedi. İSİAS’ta olduğu gibi suçlular da sülale boyu AKP’li değildi, yargı da o yıllarda AKP’nin kontrolünde değildi…

Karar 6 yıl sonra açıklandı. “Taksirle ölüme neden olmak” suçundan müteahhit Şeref Bozkuş 1.5 yıl, kontrol mühendisi Şadiye Topçu ve mühendis İsmet Elhakan da 1 yıl hapis yattı.

Ailelerin açtığı davada Milli Eğitim Bakanlığı ailelere 50 bin ile 120 bin TL arasında değişen tazminatlar ödedi. Yani Ersin Tatar ile danışmanı Kartal Harman’ın bir aylık maaşları kadar!

Türk hukuku müteahhidin azmettiricisi Türk Devleti’ne ceza kesemez…

Bu yüzden bu dava AİHM’e gidecek… Devlet dersinde öldürülenin adaletini devlet sağlayamaz çünkü!

(17 Şubat 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author