Yüzleşin sömürge gerçeğiyle!

TC Sömürge Valiliği-TİKA-Yardım Heyeti binaları…

Aziz Şah – Kutlu Adalı’nın TC Özel Harp Dairesi’nin elemanları tarafından öldürülmesinin 26’ncı senesinde, 6 Temmuz 2022’de bir haber vardı gazetemizin spor sayfasında…

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu şöyle diyordu:

-“Rum’dan kalma statlarda çivi bile çakmadan oynamaya devam ediyoruz”…

Sertoğlu’nun bu sözü yarım asrın özetidir.

Türk ordusunun silah zoruyla evlerinden attığı 200.000 Rumca konuşan Kıbrıslının mallarında oturuyoruz ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin altyapısını kullanıyoruz 1974’ten beridir çivi çakmadan!

Yalnızca işgal rejimi değil, özel kişiler de senelerce çivi çakmadı oturdukları evlere. Çoğu insan kira ödemeden oturduğu Rum evlerine tamirat bile yapmadı senelerce, evi geri vereceğini düşünerek…

Başkasının toprağında işgalci olmak böyledir: Ne oturduğunuz evi bilirsiniz ne kökünüzün saldığı toprağı.

Türkiye 200.000 Rumca konuşan Kıbrıslıyı evlerinden atarak yalnızca onları mülteci yapmadı, bizi de bir yurtsuzluğa kiracı yaptı.

1974’ten beridir çivi bile çakılmadan kullanılan okullar çökmeye başlayınca, “çadırda eğitim”e geçilmesi infial yarattı ama “Kıbrıs Türkü” gene infilak edemedi…

Rum’dan ganimet sigara fabrikasından bozma sahte mecliste “eğitim bakanı” Nazım Çavuşoğlu dedi ki,

-“Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’ne sunduğu yüzlerce projesi vardır. Projelerin parasal karşılığı bir türlü denkleştirilemedi”…

Hasan Sertoğlu “Rum’dan kalma statlarda çivi çakmadan oynamaya devam ediyoruz” dedi…

Nazım Çavuşoğlu da, Rum’dan kalma okullarda çivi çakmadan eğitime devam ederken çatı da temel da çöktü dedi…

Çavuşoğlu şunu söyledi açıkça: Biz Türkiye’nin sömürgesiyiz, burada işleri TC Yardım Heyeti yürütür, Kıbrıslı siyasetçiler de ahalinin küfretmesi için koltuklara oturtulur…

Yazmaktan sıkıldığım konuların başında Üst Koordinasyon Kurulu, TC Yardım Heyeti ve TİKA gelir. Ama basınımızda kimse bu konuya değinmediği için yazmak zorunda hissederim kendimi…

Kıbrıs’ın işgal bölgesini Üst Koordinasyon Kurulu yönetir. Kurul, TC Sömürge Valisi ile GKK ve KTBK komutanlarından oluşan en yüksek idari birimdir.

Üst Koordinasyon Kurulu ele aldığı konulara göre Başsavcı, Polis Genel Müdürü, teknik komite üyeleri ve müsteşarlar gibi memurları toplantıya çağırır, emirler verir.

Bir kişi de bugüne kadar sorgulamadı: Başsavcı’nın TC Sömürge Valisi ve GKK ile KTBK komutanlarının huzurunda ne işi var? Hani de yargımız bağımsızdı? Bu sebepten mi Başsavcılık bazı davalarda hiç harekete geçmiyor, bazılarında ise ateş almış gibi acele ediyor?

Üst Koordinasyon Kurulu gizli bir yapı değildir, her toplantısı “KKTC Cumhurbaşkanlığı” Silihtar’ın web sitesinden duyurulur. Ama ne halse basınımızda bu Kurul hakkında tek kalem oynatan benim…

Odada fil var, siz fareyle oynuyorsunuz!

Kutlu Adalı cinayetinden Covid-19 aşı planlamasına, iki toplumlu IMAGINE projesinden Kapalı Maraş politikasına kadar her konu Üst Koordinasyon Kurulu’nda konuşulur. 6 Şubat depreminden sonra da Sivil Savunma ekipleri Adıyaman’a gitmeden önce bu kurul toplandı.

Üst Koordinasyon Kurulu aldığı kararları “cumhurbaşkanlığı”na, “hükümet”e ve “dışişleri”ne açıklatır. Siz de onlarla dalga geçip, bağırıp çağırıp rahatlarsınız…

Nazım Çavuşoğlu ilk defa doğruyu söyledi:

-“Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’ne ve Maliye Bakanlığı’na sunduğu yüzlerce projesi vardır. Bu projelerin parasal karşılığı bir türlü denkleştirilemediği için aslında bugüne kadar geldi…

-Çadırdan birçok insanın utandığını söyleyen ifadelerle karşılaşıyoruz. Niye utanıyoruz ki? Ülkenin gerçeği bu. Yüzleşeceksiniz! Yüzleşeceğiz hep birlikte, bu ülkenin gerçeği budur”…

Çavuşoğlu açık açık “muhatabınız TC Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’dir” dedi size, siz de Çavuşoğlu’na “utanmaz” dediniz sadece…

Yüzleşin sömürge gerçeğiyle!

KKTC devleti yoktur, sizi kandırdı Denktaş!

Lefkoşa’da Önder Süpermarket’in karşısında merkezi olan “TC KEİ Ofisi”nden (Yardım Heyeti) yürütülür projeler. Okullara çivi çakılıp çakılmayacağına Yardım Heyeti karar verir.

Protesto edecekseniz kapısı her daim açıktır, kara çelenk koyabilirsiniz…

(15 Mart 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author