Aziz Şah – 6 Şubat’ta Adıyaman’da devlet olma vasfını yerine getirip denetlemediği İSİAS Otel’de 35 Mağusalı’yı öldürdü Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
31 Mart’ta ise TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yardımcısı Fuat Oktay “Mağusa’ya çökme protokolü”nü açıkladı.
Mağusa’nın daha çok çekeceği var Türkiye’nin elinden…
Her sene Türkiye Kıbrıs’ın işgal bölgesine dair sömürgeci projelerini “Mali Protokol” adı altında sözde “uluslararası sözleşme” olarak meşrulaştırır. Bu seneki protokol tam anlamıyla Mağusa’ya çökme projesidir!
Protokol Mağusa’da Rauf Denktaş Kongre Sarayı’nda imzalandı…
Protokole Derinya’ya sosyal konut projesi ile Mağusa’ya imam hatip projesi koydular…
Böyle bir protokole ancak Mağusa’ya çökme protokolü denebilir.
Genelde protokollere yazılanların yapılması zaman alır. Hatta “bırakın yahu yazsınlar, zaten yapmayacaklar” algısı da vardır gevşek Kıbrıslılarda…
Protokollere yazılanların büyük kısmının zamanında yapılmadığı doğrudur. Ancak amaç zaten “alıştırmak”tır…
2019’da TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kıbrıs’ın işgal bölgesine yeni imam hatip okullarının açılacağını ilan etti.
2020’de ise Fuat Oktay din temelli eğitim yapacak iki cemaat/tarikat okulunun Mağusa ve Girne’de kurulacağını açıkladı.
Yıl 2023, günlerden Cuma, tarih 31 Mart…
1908 Hürriyet Devrimi’ne karşı gerçekleşen 31 Mart 1909 gerici ayaklanmasının yıldönümü, nasıl bir tesadüfse!
2020’de Kıbrıs’a geldiğinde Mağusa ve Girne’ye din temelli eğitim yapacak okul açacağız diyen Fuat Oktay, “Gazimağusa İlahiyat Koleji Yapım projesine de kaynak ayrıldı” dedi 31 Mart 2023’te Mağusa’da…
Sömürgeci laf ola konuşmaz, “alıştırmak” için konuşur. Hiç dediler, besleme dediler, Venedik bozuntuları, İngiliz piçleri dediler.
-Piç olmadığınızı ve Türklüğünüzü ispat etmeye çalıştınız. İşgalciye kendinizi ispat etmeye çalıştıkça alıştınız…
Bakıyorum “700 öğrenci kapasiteli, 7 yıllık eğitim verecek Gazimağusa İlahiyat Koleji Projesi”ne verilen tepkilere…
Öyle omurgasız ki…
-“Diğer okullar dökülürken ne gerek var İlahiyat Kolejine” diyorsunuz…
Yani,
-Diğer okullar dökülmese Mağusa’ya imam hatip projesine itirazınız yok mu?
2020 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kıbrıs’a cemaat/tarikat okulu kuracağını ilan edince CTP lideri Tufan Erhürman dini okul meselesini “bütçe” meselesine indirgemişti:
-“Ekonomik olarak ayakta durma meselesini çözemedik. Çözemediğimiz için de Maraş toplantısının sonrasında, yeni hastane yapılması müjdesini halkımıza Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı verdi… Eğer biz bütçemiz içerisinde bir yatırım bütçesi yaratmayı başaramazsak, o zaman bugüne kadar olduğu gibi hastanelerimizi yapamayacağız. Okullarımızı yapamayacağız. Yollarımızı yapamayacağız”…
2020’de Fuat Oktay Kıbrıs’a iki tarikat/cemaat okulu kuracaklarını söylediğinde Bay Tufan’ın verdiği tepki “paramız yok, kursunlar canım” idi…
Yabancı bir devletin işgali altındaki sömürge ülkede “bağımsız bütçe” olmaz. Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki yatırım bütçesi TC Yardım Heyeti (TC Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi) bütçesidir. “TC-KKTC Mali Protokolleri” de TC Yardım Heyeti denetimindedir.
TC’nin işgal rejiminin Kıbrıs’ın kuzeyinde yaptıklarını sürekli olarak “bütçe meselesi” diye lanse etmek işgal işbirlikçiliğidir. “Biz beceremiyoruz, bırakın yapsınlar, bırakın etsinler” demektir…
Mesele yerleşimci nüfus meselesidir. Mağusa’ya imam hatip projesi Kıbrıslı nüfus için değildir…
TC Devleti’nin Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki bütün projeleri YERLEŞİMCİ NÜFUS KOLONİZASYONU ile ilgilidir.
Hâlâ şunu anlamadınız: Türkiye Kıbrıs’ın işgal bölgesine yaptığı her yatırımı 1974’ten sonra taşıdığı illegal yerleşimci nüfus için yapmaktadır.
CTP liderlerinden Ferdi Sabit Soyer, 2005-8 arasında CTP’nin “vatandaş” yaptığı 54.000 yerleşimci için açıldığını söylemişti Kuran kurslarının ve Hala Sultan imam hatibinin. Şöyle demişti:
“Kuran kurslarının resmi olarak açılmasına izin verdik. Niye mi? Türkiye’den gelen işçiler kayıtdışı çalışıyordu. Biz onları kayıt altına aldık, onlar da ailelerini getirdiler”…
AKP Ankara Milletvekili adayı Fuat Oktay’ın Mağusa’da yapılacağını ilan ettiği imam hatip okulu ile “Derinya Sosyal Konut Projesi” Türkiyeli yerleşimcilerin kolonizasyonu içindir. Hatta bu 2 proje AKP’nin yerleşimcilerden oy almak için seçim vaadidir!
(2 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
