Şener Levent – Mahkemelerimizin çok yetkin, çok deneyimli, tutuğunu koparan bir avukat…
Okul yıllarımın dostu…
Mahkeme koridorlarında karşılaşırız hep artık…
Geçtiğimiz gün de öyle oldu…
Kulağıma eğilerek,
-Tetiği çekenler kimdi, diye sordu bana…
Anlamadım önce…
Hangi tetiği?
Burada tetiği çeken çok…
Kimden bahsediyor…
Bir an duraksadıktan sonra hatırladım…
Büyükelçi Metin Feyzioğlu’na yazdığım yazıyı okumuş meğer…
Ne demişti Feyzioğlu:
-Ayhan Hikmet’i Rumlar öldürdü…
Ben de TMT’nin öldürdüğünü yazdım…
Ve hatta o yazıda elçiye dedim ki:
-Ben kimlerin öldürdüğünü de biliyorum, buyur onları da söyleyim sana…
Avukat dostumun benden öğrenmek istediği de bu işte…
İsimleri söyleyim…
Ne haller bu haller…
61 yıl geçmiş aradan…
Ve hala bir sır…
-Neden yazmıyorsun gazetede isimlerini, diye sordu…
Nasıl yazayım…
Mahkemede ispat edemem ki…
Elimizde delil yok…
Tanık yok…
Zaten tanık olsa bile böyle bir davada mahkemeye gelip kim şahitlik yapar ki?
Yeraltı teşkilatımızla ilgili çok iddialı kitaplar yayınlanıyor…
Ancak hiçbirinde bu cinayetleri işleyenlerin isimleri yok…
Baş harflerini yazan oldu, ama açık isimlerini yazamadı kimse…
***
Bilmiyor toplum…
Hiçbirini bilmiyor…
En son öldürülen Kutlu Adalı’yı bile kimin öldürdüğü kesinleşmedi…
Bazı söylentiler dolaşıyor ortalıkta sadece…
Türkiye’de organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarından sonra bir kere daha gündeme gelmişti bu cinayet…
Çok ciddi, çok önemli açıklamalardı…
Burada da herkesi ayağa kaldırmıştı…
Hatta bir grup, Polis Genel Müdürlüğü önüne giderek gösteri yaptı…
Cinayet dosyasının raftan indirilerek yeniden soruşturulmasını talep etti…
Polis de söz verdi…
Sonra unutulup gitti…
Bir daha da soran olmadı…
***
“Ayhan’ı Rumlar öldürdü” diyen Metin Feyzioğlu’nu kınadık, ama yeni bir şey değildi bu aslında…
Rauf Denktaş da öyle demişti vaktiyle…
“Rumlar öldürdü”…
Neden öldürmüşler?
Dirisinden yararlandıkları gibi, ölüsünden de yararlanmak istedikleri için!
Öldürülen iki avukat-gazetecinin Yorgacis’in casusu olduklarına dair sanki de herkesi inandırmıştı…
Özel danışmanına “Yorgacis’in Casusları” diye kitap da yazdırdı…
TMT kurbanlarına itibarları iade edilmedi hala…
Rumlar tarafından öldürülenler resmi törenlerle şehit olarak anılıyorlar, ama TMT’nin öldürdükleri resmi törenle anılmıyorlar…
Güneyde de öyle mi bilmem…
“Vatan haini” denilerek EOKA tarafından öldürülenler resmi törenlerle anılıyor mu?
Bu soruyu sormam bile gülünç karşılanabilir…
***
Denktaş ile Yorgacis arasındaki ilişkiyi çok tartıştık kıdemli bir TMT’ci ile…
İkisi artasındaki ilişkiyi ve haberleşmeyi biliyordu…
Ancak Denktaş’ın Yorgacis’e sır vermekten çok ondan yararlanmaya çalıştığını söylüyordu…
Denktaş’ı bu ilişkide haklı çıkarmak eğilimindeydi…
Ama dönemin TMT lideri, “Bozkurt” namıyla anılan Kenan Coygun aynı fikirde değildi…
Bu ilişkiden dolayı Denktaş’ı suçluyordu…
Zamanında bunun üstüne gitti hatta…
Meşhur avukat Aziz Menteş’i dağa kaldırdı…
Menteş Denktaş ile Yorgacis arasındaki iletişimi sağlayan adamdı…
Komutan dağda Menteş’in eline bir gusbo vererek,
-Kaz, dedi…
Menteş toprağı kazdı…
-Şimdi gir içine, dedi komutan…
Mezar kadar bir yer kazmıştı…
Girdi içine ve durdu…
Komutan silahını çekti ve sordu:
-Şimdi söyle bakalım Yorgacis’in casusu kimdi? Söylemezsen o çukurda kalacaksın…
Ne yapsın Menteş…
***
Menteş Aziz doksan yaşında…
Hala dinamik ve enerjik…
Hem kuzeyde, hem güneyde avukatlık yapıyor…
İsteyen ona da sorabilir…
(19 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
