Aziz Şah – İstanbul Ayvansaray’da tarihi bir sura asılı olan dev Erdoğan pankartı indirildi…
Lefkoşa’da asılan Erdoğan pankartları ise indirilemez!
Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki rejimin niteliğini “muhalif Bilal”lere anlatmak açısından harika bir karşılaştırma.
Erdoğan’ın “şahsım devleti”nde CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun şikayeti üzerine Erdoğan’ın pankartı indirildi.
Kaftancıoğlu şöyle dedi: “Kanun tanımıyorlar biliyoruz. Biz yine de teşhir edelim ve görevlileri görevlerini yapmaya davet edelim. Hazineye ait olan İstanbul Surlarına yasaya göre bunların açılması yasak”…
Ve Erdoğan’ın resmi indirildi…
Tarihin ironisi mi desem, diyalektiğin cilvesi mi, Kıbrıs’ın trajedisi mi?
Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul’da Erdoğan’ın resmini surlardan indirdiği sırada CHP’li bir hanımefendi Lefkoşa Surlariçinde asılı olan Erdoğan posterlerini nasıl indirtebileceğini acı bir şekilde sordu bana:
-“Burası ayrı bir ülke değil mi?”
Önce hanımefendiye Türk ordusunun işgali altındaki Kıbrıs’ın kuzeyinde Erdoğan’ın resmini herhangi bir yerden indirmenin mümkün olmadığını anlattım… Anlamak istemedi, inat etti.
Hanımefendiye işgal rejiminin hiyerarşisini anlattım. Böyle bir durumda gitmesi gereken yerin polis olduğunu, ancak polis teşkilatının da TC Genelkurmayı’na bağlı olduğunu söyledim. “İşte biz buna işgal rejimi diyoruz” dedim.
Çok ısrarcıydı hanımefendi…
Bir avukat arkadaşımı arayıp sordum:
-“Yasa mevzuat yoktur, şikayet edilemez” dedi.
CHP’li hanımefendinin bunun üzerine verdiği cevap çok hoşuma gitti:
-“Şuna bak nasıl bir düzen kurmuşlar!”…
Aynen öyle, işte böyle bir düzen kurdu işgal rejimi Prof. Mümtaz Soysal’ın eseri olan “KKTC Anayasası” ile!
İstanbul’da indirebildiğiniz Erdoğan resmini Lefkoşa’da indiremezsiniz…
Çünkü Canan Kaftancıoğlu “kanun” diyor. Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ise kanun işgalcinin eylemidir.
İşin ironisi Erdoğan resimlerini indiremezsiniz “yasa” yok diye, ama o resimleri oraya asan AKP KKTC Temsilciliğinin eylemleri yasalara aykırıdır!
Yasadışı olan AKP Temsilciliği Erdoğan posteri asıyor ama o resim oradan yasa olmadığı için indirilemiyor.
Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki AKP, CHP, İYİ parti, MHP temsilcilikleri işgal rejiminin kendi yasalarına göre yasadışıdır. Senelerdir bu konuşulur…
Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başını Karadeniz-Hataylı yerleşimcilerin çektiği 22 Ocak 2018 linçinden beridir herkesin dilindedir “AKP temsilcilikleri KKTC yasalarına aykırı” diye!
İşte, Türkiye ile TC işgali altındaki Kıbrıs’ın kuzeyinin farkı budur. Orada kanun öyle ya da böyle işler, burada işgalcinin eylemidir kanun!
GKK ve KTBK komutanları ile TC Sömürge Valisi’nin Üst Koordinasyon Kurulu toplantısına katılan Başsavcı ile GKK’ya bağlı polis TC’li siyasi parti temsilciliklerine mi karışabilir?
Canan Kaftancıoğlu “kanun” diyor. Ama kanun sömürgede geçmez!
Bu kadarla kalsa iyi! AKP KKTC Temsilciliği’nin Mağusa Gençlik Örgütü’nün şikayeti üzerine Kıbrıslı yurtsever gençler polis tarafından apar topar evlerinden alındılar, sorgu, sual ve tehdide maruz kalıp mahkemeye çıkarıldılar “Love Erdoğan” afişlerinin üzeri cızıldı diye!
Hatırlatayım! 22 Ocak 2018 linçinden sonra AKP Temsilciliği saldırganları gözaltından çıkardı.
HP lideri Kudret Özersay bir çıkış yaparak “Yurtdışından siyasi gerginlikleri, ayrışmaları, sorunları ülkemize ithal etmememiz gerekiyor” diye TC’li partilerin Kıbrıs’taki faaliyetlerine tepki göstermişti. Özersay’ın bu tepkisi de AKP Temsilciliği’nin “2020 Cumhurbaşkanlığı” seçimine müdahalesinden sonraydı…
Avrupa-Afrika gazetesi 22 Ocak’ta taşlarla linç edilince değil, kendisi “cumhurbaşkanlığı seçimi”ni kaybedince anlamıştı Kudret Bey bazı şeyleri…
Özersay, “Bizim siyasal partiler yasamıza baktığımızda siyasi parti tanımı yapılıyor, kurallar ve kısıtlamalar yer alıyor… Biz seçim dönemlerinde belli bazı kısıtlamalarla siyaset yapabiliyorken, mali hesaplarımız denetlenirken” diyerek lafı ‘seçim’ müdahalelerine getirdi:
-“Ülkemize başka siyasi tartışmaların, siyasi kutuplaşmaların ithal edilmesini sağlıyor ve bazı müdahaleleri de beraberinde getiriyor”…
İşgal rejiminde Erdoğan’ın resmini indirecek “yasa” olmadığını söyleyince CHP’li hanımefendi ne güzel dedi:
-“Şuna bak nasıl bir düzen kurmuşlar!”…
İşgal rejimi “hukuk”la değil emirle yönetilir.
(27 Nisan 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
