Türk’ün demografi ile imtihanı (3) SATILIR İLBER PAŞAM, APARTMAN DAİRESİ GİBİ VATAN DA SATILIR!

Aziz Şah – 21 senedir AKP karşısında neden seçim kaybettiğini sorgulamayan muhalefet 28 Mayıs yenilgisinden sonra kabahati “Suriyeli mülteciler”e buldu. Fabrikaların, tersanelerin, atölyelerin yolunu unut, yoksul mahalleleri AKP teşkilatlarına terk et, İslamcı hareketin kadın kadroları ev ev örgütlensin… Sen de seçimi kaybedince elini masaya vurarak ırkçılık yap!

Türk ekranlarında “demografimiz bozuluyor” homurtularını duydukça, 1974’ten beridir TC’nin Kıbrıslılara karşı yürüttüğü nüfus savaşını düşünüyorum…

Kıbrıs’ta bizim yaşadığımız yerleşimci nüfus kolonizasyonunun yanında devede kulak bile değil Türkiye’deki yabancı nüfus!

En acısı ise kendi haline bakmadan, “İstanbul’un kıyılarını Suriyeliler istila etti” diyor bazı Kıbrıslılar… Türkiye’den taşınan yerleşimci nüfus toplam nüfusun %15’i iken arazilerin %45.5’i yerleşimcilere dağıtıldı. (Aynı yolu yürüyenler farklı yerlere varamazlar, Arif Hasan Tahsin, s. 168) Toplam nüfusun içindeki %15 yerleşimci, %75 olunca ne oldu? Bilmiyoruz, verimiz yok! Ama bizim Kıbrıslılar, İstanbul’da kıyılarda banklarda oturan Suriyelilerden rahatsız-mış…

Bugün TC tarafından işgal edilmiş topraklarımızda Kıbrıslı oranı %5 civarındadır. 1975’teki Rumların durumuna düştük. Türk işgalinden sonra Kıbrıs’ın kuzeyini terk etmemek için direnen 20.000 Karpazlı ve Bellapaisli gibiyiz…

1960’ta –en şişirilmiş halimizle- Ermeniler, Latinler, Maronitler ve Rumlar içerisinde Kıbrıs adasının %18’i idik.

2023’te Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Türkiyeli yerleşimciler ve üçüncü ülkeliler içerisinde %5’iz!

Kıbrıs’ın kuzeyinde sadece cep telefonu abonesi sayısı 2022 Aralık itibarıyla 948 bin 210’dur. Seçmen sayısı ise Haziran 2023 itibarıyla 209 bin 837’dir. Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı çoluk çocuk Kıbrıslı Türk toplumu kabaca 110 bin kişidir. 110 bin Kıbrıslının en az yarısı göç etmiştir. 1 milyon nüfusta %5 Kıbrıslı eder bu da!

Türkiye’nin ise nüfusu 86 milyon, seçmen sayısı 64 milyon, Cumhuriyet-Halk TV gibi muhalefet basını 235 bin 701 yabancı seçmenden bahsediyor.

Rahmetli Zeki Beşiktepeli ekmek ve bulgur tüketiminden hesaplardı nüfusu. Bendeniz her 3 ayda bir Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun yayınladığı rapora bakıyorum nüfus artışını görmek için…

Doğum-ölüm oranlarını geçtim. Sadece Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki insan sayısını öğrenmek için amuda kalkıyoruz!

O kadar ironik ki… Türk aydınları da Türkiye’de yabancılara verilen vatandaşlıkları hesaplayabilmek için bizim gibi yöntemler arıyorlar.

Türkiye’nin önemli iktisatçılarından Mustafa Sönmez TÜİK verilerinden yabancılara satılan konutlar ile TC İçişleri Bakanlığı Faaliyet Raporları’nda “sonradan TC vatandaşlığı alanlar”ı kıyaslayarak Suriye savaşı sonrasında gelen nüfusu hesaplamaya çalışmış.

Şöyle diyor Mustafa Sönmez: İçişleri Bakanlığı’nın tam bir ‘sır’a çevirdiği Türk vatandaşlığına girenlerin sayısını, iğneyle kuyu kazıp 2013-2022 dönemi faaliyet raporlarından çıkardım. Anılan dönemde 466 bini geçmiş. Son yıllarda ortalama yılda 70 bin kişi TC vatandaşı olmuş Bu bilgi bir kenarda dursun.

Türk vatandaşı yapılanlarla, vatandaşlık hakkı kazanma potansiyeli olan konut almış yabancılar (TÜİK verisi) arasında bir ilişki var. Her konut alan yabancı, vatandaş olmuyor, ama sayılar arasında da paralellik var. Kolaycı yorumlara gitmemeli yeni datalarla çalışmalı”…

Nüfusu 86 milyon olan Türkiye’de 466 bin yabancı vatandaştan bahsediyor Sönmez…

Kıbrıs’a daha da yerleşimci nüfus taşınmasını ve demografi mühendisliği ile Kıbrıs’ın kuzeyinin rehabilite edilmesini savunan İlber Ortaylı ise diyor ki:

-“Vatandaşlık satılıyor bu memlekette, bu büyük bir rezalettir. Türkiye vatandaşı olmak için bu tarihin çilesini çekmek lazım. 500 bin dolara 400 bin dolara 250 bin dolara vatandaşlık satılmaz. Ayrıca EV DE SATILMAZ. Türkiye yabancılara mesken satacak konumda değil”…

Satılır İlber Paşam, satılır! Siz başkasının vatanını işgal edip topraklarını satarsanız, gün gelir sizin vatanınızı da satarlar…

Başkasını ezen bir ulus asla özgür olamaz!

(7 Haziran 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author