Angoninizin Makarios Çocuk Hastanesi’nde tedavi olmasını mı istersiniz?

Aziz Şah – Lefke’nin ağır toplarından Bumin Bezmen Kudret Özersay ile karşılaşmış…

Taklitler asıllarını yaşatır: UBP’nin olduğu yerde HP’ye, CTP’nin olduğu yerde Çetepe minyatürü TDP-TKP’ye ihtiyaç yoktur.

Özersay’ın siyasi hayatı boyunca yaptığı tek doğru sahte devletin sahte vekilliğinden istifa etmek oldu. Ancak istifası da KKTC’yi savunmak içindi…

KKTC nedir? Türkçe konuşan Kıbrıslıların kansız bir şekilde yok edilmesi için Ankara’daki işgal rejiminin kullandığı bir soykırım aygıtı.  

Başka bir ülkenin toprakları üzerinde bir bölgeyi işgal ederek orayı çitlerle çevirip “esir kampı” kurup buna “devlet” diyemezsiniz. KKTC için kullanılan “esir kampı” sözü de Süleyman Demirel’e aittir…

Kıbrıs Cumhuriyeti ülkesinin topraklarını TC Devleti işgal ederek çitlerle çevirdi ve Anadolu’dan nüfus taşıyarak yerli nüfusu yok etti. Bu kansız soykırım mekanizmasının adı KKTC’dir.

Özersay, işte bu KKTC’yi her şart ve koşulda savunuyor…

-“KKTC, Kıbrıs Cumhuriyeti toprakları üzerinde işgalci Türkiye tarafından kurulmuş paravan bir rejimdir. KKTC, TC’nin Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti topraklarında yürüttüğü ilhakçı-istirdatçı bir operasyondur. TC işgaline örtü olarak kurulmuştur. Perdeye de kukla olarak Kıbrıslılar konmuştur… Ben TC işgalinin kuklası olmayı reddediyorum” diyerek istifa etmedi Kudret Özersay…

Tam aksine, “Ankara başbakanın kim olacağına karar veriyor” diyerek istifa etti…

Şöyle dedi:

-“Bize Türkiye’den Ersan Saner ile hükümet kurmamız telkin edildi. Hükümeti kurmayı kabul etmediğimiz için 3 vekil istifa ettirildi. Ersan bey başbakan oldu” dedi.

KKTC’yi Türkiye kurdu, anayasasını kendi profesörlerine yazdırdı, anayasaya Geçici 10. Madde koydu… Kutlu Adalı cinayetinde Polis Genel Müdürü “Gel meclise hesap ver” diye çağırıldığında Geçici 10. Madde’ye dayanarak “Ben Ankara’dan emir alırım, sizi tanımam” diye “KKTC meclisi”ne posta koydu…

Ha İrsen, ha Hüseyin, ha Ersin, ha Ersan, ha Ünal oturmuş koltukta, ne fark eder?

“KKTC” Kıbrıs Cumhuriyeti toprakları üzerinde korsan bir gecekondudur. Özersay ise bu “KKTC’nin bağımsızlığını” savunur!

Özersay “sine-i millet” dediğinde ben de destekledim; dedim belki kaos çıkar, ortalık karışır. Ama CTP KKTC’yi sonuna kadar savundu, kaos çıkmasına müsaade etmedi.

Bu yüzden diyorum, taklitler asıllarını yaşatır. Tufan Erhürman da Kudret Özersay da KKTC’cidir!

Erhürman bütün eylemleri-grevleri püskürtecek, “teknik komiteler”de Ankara’nın talimatlarını harfiyen yerine getirecek ve bütün yasaları oylama safhasına getirecek kadar KKTC’cidir…

“Hayalperest” Kudret Özersay ise “Ankara’dan bağımsız bir KKTC” ister…

Kuklacıdan bağımsız bir kukla mümkün mü?

Ayaklarınızı gerçeğe basın:

TC işgali altında bugün 1 milyonu aşmış KKTC nüfusu içerisinde “50 bin kadar Kıbrıslının kültürel varlığını sürdürmesi” doğa ve tarih yasalarına aykırıdır…

Bir Kıbrıslı olarak Kıbrıs Cumhuriyet anayasasının, halkının ve topraklarının birliğini bu yüzden de savunuyorum. Birçok nedeni var Kıbrıs Cumhuriyeti’ni emperyalizm, yerleşimci sömürgeciliği ve TC işgali karşısında savunmamın. Bir nedeni de Kıbrıslıların kültürel varlığını sürdürmesinin tek koşulu Kıbrıslı Cumhuriyeti’nin (Kipriaki Dimokratia) varlığını sürdürmesidir.

İşte bizim Bumin Bezmen Lefke’de Kudret Özersay’la karşılaşmış…

-“Madem ki bu sözde mecliste yapılacak bir şey yok deyip istifa ettiniz, bundan sonra KKTC ile hiçbir sorunumuzun çözülemeyeceğini anlatarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarımız yönünde siyaset yapmanız gerekirdi” demiş.

Kudret Özersay ise şöyle demiş Bezmen’e:

-“KIBRIS CUMHURİYETİ’NDEKİ HAKLARIMIZI ARAMAK İSTERSEK TOPRAK VERMEMİZ GEREKİR!”…

Özersay bir şeyi çok iyi anlamış:

Hem Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklardan bahsedip hem de Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarını işgal edemezsiniz.

Özersay “toprak vermemiz gerekir” dedi ya, “Rumlara ait toprakları iade etmemiz gerekir”dir o cümlenin doğrusu. Çünkü üzerinde işgalci olduğumuz topraklar Rumlara aittir.

Rumlara ait toprakları sahiplerine iade etmeden “Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklar”dan bahsedemezsiniz! 

Makarios Çocuk Hastanesi’nde angoninizin tedavi olmasını mı istersiniz, Maria’nın gasp ettiğiniz evini iade etmeyi kabul edeceksiniz…

Maria’nın evini gasp ederek angonilerinizin geleceğini çaldınız, bunu bile anlamadınız daha…

(25 Haziran 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author